Y a t ı l ı İ l k ö ğ r e t i m B ö l g e O k u l u n d a ( Y İ B O ) G ö r e v Y a p m a k
Yatılı İlköğretim Bölge Okulları, hayatın yirmidört saat boyunca kesintisiz olarak devam ettiği, kaloriferler yanmadığı
takdirde çocuğun üşüyüp hasta olacağı, yemek pişmezse aç kalacağı ama her şeyden daha önemlisi öğretmeni
onunla ilgilenmezse yalnızlık hissedeceği gün gibi ortada olan ve bu nedenlerden ötürü göreve yeni başlamış bir
öğretmen açısından diğer okullara göre daha farklı olan okullarımızdırlar. Bakanlığımız da son yıllarda YİBO’lara özel
önem vererek bu okullarda öğrenim gören öğrencilerimizin eğitim ve yaşam koşullarını ve görev yapan öğretmenlerimizin
çalışma şartlarını iyileştirme yolunda önemli adımlar atmış ve atmaya da devam etmektedir. Örneğin koğuş
tipi yatakhanelerin oda tipine, hamam tipi banyoların kabin tipine dönüştürülmesi, öğrenci başına verilen yemek
bedelinin artırılması, sabah kahvaltılarında açık büfe uygulamaları, yatmadan önce öğrencilere ek öğün verilmesi,
spor salonu sayılarının arttırılması, YİBO’lardan mezun olan öğrencilerin sınavsız olarak ortaöğretim kurumlarının pansiyonlarına
yerleştirilmeleri vb. uygulamalar hız kazanmıştır. Ayrıca 2005/50 sayılı genelgeyle YİBO’lara bayan öğretmen
atanmasına ağırlık verilmiş, 2007 yılında yapılan düzenlemeyle de müdür ve müdür başyardımcılarının haftalık
ücretli ders saati sayısı 25 ‘den 30 saate , müdür yardımcılarının ise 18’den 22 saate çıkarılmıştır.
6 Mayıs 2010 tarihinde yapılan düzenlemeyle de YİBO’larda görev yapan bayan öğretmenlere 10, erkek öğretmenlere
ise 6 ek hizmet puanı verilmesi kararlaştırılmıştır.
Yukarıda anlatılan düzenlemeler özellikle kırsal kesimde yaşayan ve okuma arzusu içerisinde olan çocuklarımızın
belki de tek çıkış kapıları olan YİBO’ları daha yaşanılır bir hale getirmek amacını taşımaktadır. Ancak siz ne kadar iyi
düzenlemeler yaparsanız yapın, ne kadar çok imkan sağlarsanız sağlayın öğretmen kaynağınız kişisel ve mesleki
gelişim açıdan yetersiz düzeyde ise çok fazla yol alamazsınız. Bu anlamda YİBO’larda görev yapan en üst düzeydeki
yöneticiden kazan dairesindeki görevliye kadar herkesin sorması gereken tek bir soru vardır; “Ben olsam çocuğumu
bu okulda gönül rahatlığıyla, gözüm arkada kalmadan, okul personelinin tamamına ama özellikle yönetici ve öğretmenlere
sonuna kadar güvenerek okutabilir miyim?”.
Siz, göreve yeni başlayan ve YİBO’ya atanmış olan bir öğretmen olarak kendi adınıza bu soruya “evet!, hem öğrencilerim
hem de velilerim başta eğitim olmak üzere her konuda bana sonuna kadar güvenebilirler” şeklinde yanıt
vermek istemez misiniz?. İşte bu yüzden YİBO’da görev yapan öğretmenler, çocuğun gözünde anne baba rolünü
de oynamak durumunda olan figürlerdir. Çünkü YİBO’larda okuyan çocukların aile özlemiyle yaşadıkları, bu nedenle
zorlu şartlarda evlerine ulaşabilme mücadelesi verdikleri, hatta kimi zaman bu nedenle yaşamlarını kaybettikleri
bilinen şeylerdir.
Bir ilimizin ilçesinde bulunan bir YİBO’da yatılı kalan tüm öğrenciler köylerden ilçenin pazarının kurulduğu gün gelen
köy minibüslerini görebilmek için okulun camlarına dizilmektedirler. Bu bir hikaye değil, bizzat orada görev yapan bir
öğretmenin gözlemidir. Çocukların psikolojik açıdan içinde bulundukları hal böyleyken bir de okulun içinde yönetici
ve öğretmenlerinden yeterli sevgi ve şefkati görememeleri durumunda psikolojik açıdan girecekleri ruh halini tahmin
etmek hiç de zor değildir. Kaldı ki yasal metinler de YİBOlarda görev yapan personele bu anlamda sorumluluklar
yüklemektedir. Örneğin İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin “Veli Zorunluluğu” başlıklı 24. maddesinde “…..Veli gösteremeyen
yatılı öğrencilerin veliliğini okul müdürü üzerine alır. “ denilerek okul yöneticisine bir anne baba sorumluluğuna
benzer bir sorumluluk verirken Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Pansiyonları ve Yönetmeliğinin 10. Maddesinde
yatılı ve pansiyonlu okullarda görev yapan belleticilerin görev ve sorumlulukları açık biçimde belirtilmiştir.
Öğretmenin görev yaptığı her yerde ama özellikle de YİBOlarda yukarıda bahsedilen yaklaşım tarzını sergilemesi,
İlköğretim Kurumları ve Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Pansiyonları ve Yönetmeliği kapsamındaki görevlerini yerine
getirirken çocuk odaklı eğitimi nasıl hayata geçirebileceğini ve böylelikle onların zihninde olumlu anlamda nasıl izler
bırakabileceğinin yollarını araştırıp bulması çocuğun bedensel, zihinsel ve psikolojik açıdan sağlıklı olarak yetişmesi
için oldukça önemlidir. Kaldı ki çocuk odaklı yaklaşım eğitim teşkilatında görevli bir çalışan için vazgeçilmez bir gerekliliktir.
Bu durum YİBOlarda, yukarıda belirtilen nedenlerden ötürü biraz daha ön plana çıkmaktadır.
Çocukların yatılı olmaları özellikle psikolojik açıdan desteklenmelerini zorunlu kılarken, fizyolojik ihtiyaçlarının da
gözlemlenerek, planlı bir şekilde enerjilerini harcayabilecekleri aktivitelerle(spor karşılaşmaları, doğa yürüyüşleri, egzersiz
çalışmaları vb.) giderilmesi gerekir. Yani okulda aile özlemi çeken çocuk bu özlemini öğretmen ve yöneticilerin
ona yaklaşım tarzları ve ona tanıdıkları olanaklara sayesinde en aza indirebilir. Bu anlamda özellikle hafta sonları
düzenlenecek etkinliklerin nitelikleri çok önemlidir. Bizim için çok basit gibi görünen bir masa tenisi ya da futbol
karşılaşması, televizyonda birlikte izlenen bir maç veya eğitsel değere sahip bir film ya da sesli olarak okunacak bir
kitap, yaratıcı drama etkinlikleri çocuğun oyun ihtiyacını da gidererek moral değerlerini artırırken aynı zamanda okula
bağlılık duygusunu da destekleyecektir. Bu yaklaşım çocuğun okul başarısına katkı yaparken aynı zamanda disiplin
olayları anlamında olumsuzlukların yaşanmasının da önüne geçecektir. Öğretmen konuya bu açıdan bakarsa hem
çevresine iyi bir örnek olur hem de öğrencileri tarafından sevilen ve sayılan bir karakter haline gelir. Çünkü her insan
gibi çocuk da kişiliğine değer verilmesini isterken aynı zamanda çocuk olduğunun da unutulmamasını ister.
Bu ince çizgiyi öğretmen bilmek ve buna göre hareket etmek durumundadır ki yaptığı işin(mesleğinin) bir yönünün
de sanat olduğu gerçeği burada saklıdır. Öğretmen bu duyguyu belletici olarak görev yaptığı gece nöbetleri
esnasında daha yoğun olarak hissedebilir.
Bu yüzden çocuk öğretmen olarak size çekinmeden gelebilmeli, sorununu anlatabilmeli, siz de çocuğu içtenlikle
dinleyerek sorunlarına çözüm üretemeye çalışmalısınız. Bazen çaresiz kalsanız da çoğu zaman bunu başarabilirsiniz.
Ama asıl önemli olan çocuğun onu dinleyeceğinizi, başınızdan savmayacağınızı bilmesi daha doğrusu bu güveni
hissedebilmesidir. Böyle olduğu takdirde hem çocuğun kendisi okuma arzusuyla çalışmalarına hız verecek hem de
ailesi bu konuda ona ve size gereken desteği verecektir. Ancak bu uzun bir süreçtir ve iyi bir planlamayı gerektirir. Bu
nedenle öğretmen okulda göreve başladığı ilk günden itibaren okuldaki uygulamaları gözlemlemeli, toplantılarda
alınan kararlara katılmalı, veli toplantıları için gerekli hazırlıkları önceden yapmalı, çocuklardan ve velilerden beklentilerini
açıkça ortaya koymalı, okulun varoluş amacının çocuk olduğunu daima yapıcı bir dil kullanarak ve hayattan
örneklerle destekleyerek anlatmalıdır. Özellikle rehber öğretmenliğini yaptığı sınıfın her bir öğrencisi hakkında detaylı
bilgi sahibi olmalı, en küçük bir olumsuzluk da dahi gereken tedbirleri zamanında alarak çocuğun eğitim hakkından
yoksun kalmamasını sağlama yönünde çaba sarf etmelidir. Bu konuda okul , ilçe/il yönetimlerinden ve eğitim müfettişlerinden
de her zaman yardım alabileceğini bilmelidir.
Belletici Öğretmen Görevleri
Yatılı öğrencilerin ders saatleri dışında eğitimleri ile ilgilenmek, öğrencilerin çalışma zamanında (etütlerde) ve çalışma
yerlerinde ders çalışmalarını sağlamak, çalışmaları sırasında karşılaştıkları güçlüklerin çözümüne yardımcı olmak üzere okul
öğretmenleri veya ilköğretim – ortaöğretim kurumlarında öğretmenlik yapanlar arasından okul müdürünün önerisi, millî
eğitim müdürünün uygun görmesi ve mülkî amirin onayı ile belletici öğretmenler görevlendirilir.
Belletici öğretmenler, ek ders ücretleri ile ilgili esaslar dikkate alınarak haftada en çok üç gün nöbet tutarlar.
Nöbetçi belletici öğretmenler, gece yatakhanede yatarlar. Diğer belletici öğretmenler de okul yönetimince uygun
görülmesi hâlinde yatakhanede kalabilirler.
Belleticiler, görevlerinden dolayı ilgili müdür yardımcısına karşı sorumlu olup okul yönetimince hazırlanacak nöbet
çizelgesine göre nöbet tutmakla yükümlüdürler.
Erkek öğrencilerin kaldıkları pansiyonlarda erkek, kız öğrencilerin kaldıkları pansiyonlarda bayan, kız ve erkek öğrencilerin
birlikte kaldığı pansiyonlarda ise aynı anda hem erkek hem bayan belletici görevlendirilmesine özen gösterilir.
Belletici öğretmenlerden nöbet tutacaklar okul yönetimince belirlenir. Nöbet 24 saat sürer. Nöbetçi belleticiler
gece pansiyonda kalırlar. Diğer belleticiler ise imkânlar ölçüsünde isterlerse pansiyonda kalabilirler. Bayan belletici
öğretmenlere istemeleri hâlinde hamilelik süresi içinde ve doğum sonrasında bir yıl süreyle nöbet görevi verilmez.
Belletici öğretmenlerin görevlendirilmesinde Pansiyon Yönetmeliği’ndeki hükümler esas alınır ve öğrenci sayısı dikkate
alınarak okul müdürlüğünce belletici öğretmen görevlendirilmesi planlanır. Belletici öğretmenler, görevlerinden
dolayı ilgili müdür yardımcısına, müdür başyardımcısına ve okul müdürüne karşı sorumludurlar.
Belleticilerin nöbetçi olduğu günlerdeki başlıca görevleri şunlardır:
• Pansiyonlarda kalan öğrencilerin ders saatleri dışındaki eğitimleri ile ilgilenmek,
• Öğrencilerin çalışma zamanında ve yerlerinde (etütlerde) sessizce ders çalışmalarını sağlamak,
• Gerektiğinde öğrencilerin çalıştıkları derslerde karşılaştıkları güçlüklerin çözümüne yardımcı olmak,
• Öğrencilerin günlük vakit çizelgelerini uygulamak ve gece bekçilerini kontrol ederek gereken direktifleri
vermek,
• Yemekhane ve yatakhanelerde öğrencilerin başında bulunmak ve vaktinde yatıp kalkmalarını, düzenli bir
şekilde yemek yemelerini sağlamak,
• Çamaşır yıkama ve banyo işlerinin zamanında ve düzenli olarak yapılmasını sağlamak,
• Etüt aralarında öğrencileri gözetim altında tutmak,
• Etütlerde yoklama yapmak, yoklama pusulalarını ilgili müdür yardımcısına vermek,
• Hastalanan öğrencilerin durumlarıyla ilgili gerekli önlemleri almak ve idareye bildirmek,
• Pansiyonla ilgili hizmetlerin okul idaresince tespit olunan iç yönerge hükümlerine göre yürütülmesini sağlamak,
• Yatılı öğrencilerin ziyaretçileriyle ilgili iş ve işlemleri yapmak ve gerekli tedbirleri almak,
• Pansiyonların tertip ve düzenli olmasını sağlamak,
• İlgililerin haberi olmadan eşyanın okul dışına çıkarılmasını önlemek,
• Pansiyon nöbet defterine nöbeti ile ilgili hususları yazmak,
• Gündelik yiyeceklerin ambardan tabelaya göre tartılıp çıkarılmasında, ambara girecek yiyeceklerin muayenesinde
hazır bulunmak,
• Yemek hizmeti satın alınması durumunda günlük muayene ve kabulünde bulunmak,
• Önemli disiplin olaylarında durumu okul idaresine zamanında duyurmak ve idarece kendisine verilen diğer
görevleri yapmak.
Ayrıca; okulda idare tarafından bir izin kartı oluşturulmalı. Bu kartta öğrenci için kimlerin izin alabileceğine dair
bilgiler bulunmalı. Nöbetçi belletici öğretmen bu izin kartına ve idarenin belirlediği zaman planlamasına uyarak öğrencilere
izin vermelidir. Hiçbir zaman ve hiçbir şekilde öğrenciler grup halinde ya da tek başına okul dışına ne izinli
olarak ne de herhangi bir şekilde gönderilmemelidir.
Kaynak: Merhaba Doğduğum toprak http://iogm.meb.gov.tr/