Öğretim Programının öğrenme ile ilgili kabullenişleri şöyle özetlenebilir :
• Öğretme ve öğrenme arasındaki ilişki her zaman doğrusal ve birebir değildir. Bilgi ve
beceriler, öğretim uygulamaları ile öğretmenden öğrenciye olduğu gibi aktarılamaz.
• Öğrencilerin, öğrenme süreci öncesinde edinilmiş kişisel bilgi, görüş, inanç, tutum ve
amaçları öğrenmeyi etkiler.
• Sınıfta farklı şekilde öğrenmeye ihtiyacı olan öğrenciler vardır. Bu öğrenciler, farklı
öğrenme metotları ile öğrenebilir, bilgilerini arkadaşları ile paylaşarak
içselleştirebilirler.
• Öğrenme pasif bir süreç değil, öğrencinin öğrenme sürecine katılımını gerektiren
etkin, sürekli ve gelişimsel bir süreçtir. Bu yüzden, öğretim sürecinin çoğunlukla
“öğrenci merkezli” olması gerektiği genel kabul görmüş bir gerçektir.
• Bilgi ve anlayışlar her birey tarafından kişisel ve sosyal olarak yapılandırılır. Ancak
ortak fiziksel deneyimlerde, dil ve sosyal etkileşimler nedeniyle bireylerin
yapılandırdığı anlam kalıplarında ortak yönler vardır ve bu anlam kalıplarının
olabildiğince yakınsatılması, okul ortamında da sağlanabilir.
• Fen öğretimi, mevcut kavramlara eklemeler yapılması veya genişletilmesi olmayıp,
bunların köklü bir şekilde yeniden düzenlenmesini gerektirebilir.
• İnsanlar, dünyayı anlamlandırmaya çalışırken yapılandırdıkları yeni bilgileri
değerlendirerek özümler, düzenler veya reddedebilirler.
Öğretim Stratejileri
Öğrencilerin bu öğretim programında belirlenmiş olan kazanımları edinmesini
sağlamak için, yapılandırıcı öğrenme yaklaşımına dayanan ve öğrenciyi etkin kılan çeşitli
öğretim stratejileri ağırlıklı olarak verilmiştir.
Öğretim stratejileri, Tablo-1.1’de görüldüğü gibi, bir ucunda öğretmen merkezli
stratejilerin diğer ucunda ise yapılandırıcı öğrenme yaklaşımını esas alan öğrenci merkezli
stratejilerin olduğu bir spektrumda dağılım gösterir. Öğrenci merkezli stratejiler kritik ve
yaratıcı düşünme, analiz etme ve değerlendirme gibi üst düzey düşünme becerilerini ortaya
çıkarmak ve geliştirmek için uygun öğrenme fırsatları sağlar.
Öğrenme-öğretme
sürecinde uygun öğretim stratejileri seçilirken ünite kazanımları, öğrencilerin kişilik
özellikleri (ön bilgi, beceri, gelişim düzeyleri, tutum ve değerler ), öğrenilecek konu,
erişilebilir kaynaklar ve ayrılan süre dikkate alınmalıdır.
Bu konudaki değişmez doğrulardan bir tanesi de sürekli aynı metotların
kullanılmamasıdır. Fen eğitiminde öğrencilerin çeşitli öğrenme deneyimleri edinmesi için
farklı öğrenme ortamlarının sağlanması esastır. Öğrencilerin bilgiyi kendilerinin
yapılandırmaları ve değerlendirmelerini sağlayan bireysel veya grup etkinlikleri etkin şekilde
kullanılmalıdır. Öğretim sürecinde öğretmenin rolü öğrencilere rehberlik ederek öğrenmeyi
kolaylaştırmaktır.
Öğretmen, öğretim stratejileri ile ilgili olarak;
• Fen öğrenmeye elverişli ve destekleyici bir ortam oluşturmalı,
• Öğrencilerin motivasyon, ilgi, beceri ve öğrenme stilleri gibi bireysel farklılıklarını
göz önünde bulundurmalı,
• Öğrencilerin işlenen konu ile ilgili ön bilgi ve anlayışlarını açığa çıkarmak ve
öğrencilerin kendi düşüncelerinin farkında olmalarını sağlamak için sürekli bir arayış
içinde olmalı,
15
• Öğrencilerin zayıf ve güçlü yanlarını tespit ederek uygun sınıf içi ve dışı öğrenme
ortam, metot ve etkinliklerini sağlamalı ve uygulamada öncülük etmeli (eğitim
koçluğu),
• Öğrencilerin ileri sürülen alternatif düşünceler üzerinde düşünmelerini, tartışmalarını
ve değerlendirmelerini teşvik etmeli,
• Tartışmaları ve etkinlikleri, her fırsatta öğrencilerin bilimsel olarak kabul edilen bilgi
ve anlayışları kendilerinin yapılandırmasına imkân verecek şekilde yönlendirmeli,
• Öğrencilere yapılandırdıkları yeni kavramları farklı durumlarda kullanma fırsatları
vermeli,
• Öğrencilerin bir olguyu açıklamak için hipotez kurma ve alternatif yorumlar
yapabilme yeteneklerini teşvik etmeli,
• Fen ve teknoloji konularını çalışmaya ve öğrenmeye duyduğu isteği öğrencilere
hissettirmeli ve onlar için “özenilen model insan” olmalıdır.
Fen ve teknoloji okuryazarlığını geliştirmek için program uygulanırken öğrencilerin
araştırma, sorgulama, problem çözme ve karar verme süreçlerine katılmasını sağlayacak
çeşitli etkinlikler kullanılabilir. Tablo-1.2’de görüldüğü gibi araştırma-sorgulama sürecinde
“neden”, problem çözme sürecinde “nasıl”, karar verme sürecinde ise “ne yapılmalı”
sorularına cevap aranır. Öğretmen, öğrencilerin bilmeleri gereken her şeyi söylemek yerine
soru sormalarını, meraklarını sürdürmelerini sağlamalı ve bu sorulara cevap ararken onlara
rehber olmalıdır.
Öğrencilerin fenle ilgili bilgi ve becerileri en iyi nasıl edinecekleri sorusu oldukça
genel, önemli ve ne yazık ki duruma göre cevabı değişebilir bir sorudur. Bazı basit
genellemeler ve kanunlar, öğrencilerin bizzat keşfederek çıkarım sonucu öğrenebilecekleri
niteliktedir. Örnek olarak, ışığın doğrusal bir yol izlemesi, öğrencilerin basit deneylerle bizzat
ulaşabilecekleri bir çıkarım olabilir. Ancak bu çıkarımı yapan öğrencilerin, “doğrusal” yerine
başka bir ifade kullanmaları veya, bu kelimeyi bilmedikleri için çıkarım yapamamaları da
mümkündür. Öğretmen, böyle bir etkinlik sırasında hem çıkarımın doğru ifadesi için yardımcı
hem de yeri gelmişken bir kelimenin kavranmasında öncü olmak durumundadır. “Yaparak,
yaşayarak, düşünerek öğrenme” ye örnek teşkil eden yukarıdaki basit etkinlikte öğretmen,
daha çok imkân sağlayıcı ve ifadede yardımcı rolündedir.
Kimi fen kazanımları, öğrencinin yaptığı etkinliklerden hareketle genel olan ifadeye
ulaşması için oldukça zor bir zihinsel süreç gerektirebilir. Böyle bir durum, “suda batan bir
cisme suyun uyguladığı kaldırma kuvvetinin bulunması” etkinliğinde söz konusudur.
Öğrenciler, “ cismin suya batan kısmının hacmine eşit hacimli suyun ağırlığına eşit bir
kuvvet” ifadesini çıkarmada zorlanabilirler. Böyle bir etkinlikte, etkinlik öncesi bilgi hazırlığı
ve bu bilginin etkinlik ile doğrulanması kaçınılmaz olabilir. Bu durumda, asıl bilgi
“aktarılmakta”, etkinlik ise bir “doğrulama” görevi üstlenmektedir. Böyle etkinliklerden
genelde kaçınılmış, ancak zaruri hallerde bu tür etkinliklere de yer verilmiştir.Böyle
etkinliklerde bile, “düşünme” olmaksızın etkinlikleri sadece bir tariften yemek yapar gibi
“yapma” yoluyla anlamlı bir öğrenmenin gerçekleşeceği düşünülmemelidir. Öğrenciler,
etkinliğin her aşamasında, neyi sorguladıkları ve yaptıkları işlemin konu ile ilgisi hakkında
öğretmenin yardımına muhtaçtır. Bu tür etkinlikler, öğretmen gerekli müdahaleyi yapmazsa,
çoğu zaman ezbere öğrenmeye yol açar. Daha kötüsü, öğrenci, etkinliğin aşamalarını
ezberleme yoluna gidebilir ki istenen bu değildir.
Öğretim etkinlikleri, verilerin ne anlama geldiğini, teorik kavramlarla nasıl
açıklanabileceğini ve deney sonuçlarının neyi gösterdiğini öğrencilerin kendilerinin bulacağı
şekilde düzenlenmelidir. Öğretmen öğrencilere etkinliklerdeki verileri kaydederken,
açıklarken ve onları hiyerarşik olarak daha üst düzeydeki düşüncelerle ilişkilendirirken
rehberlik etmelidir.
17
Fen öğrenmeye iki zıt ve aşırı uçtan bakılabilir: Birincisi, feni tamamen olgunlaşmış
ve durağan bir bilgi yığını; öğrencileri de henüz feni bilmeyen, bu nedenle mevcut bilgi
birikiminin etkin ve verimli bir şekilde aktarılacağı bir kitle olarak görmektir. Bu durumda
öğretim yöntemleri de olabildiğince öğretmen merkezli ve bilenden bilmeyene bilginin
aktarılması şekline bürünmektedir.
İkinci bakış ise; feni, herkesin doğayı anlamak için kullanacağı, bunun için de her
şeyi yeniden keşfetmeyi gerektiren, bitmemiş bir gayret gibi algılama eğilimi taşır. Bu bakışa
göre fen, bir bilgi birikimi olduğu kadar bunun nasıl elde edildiği ile ilgili tarihsel süreçleri ve
yöntemleri de içine alan ve genişletilmesi gereken bir mirastır. Buna göre öğrenmenin niteliği
de değişerek “öğretmek”ten çok “öğrenme” ağırlık kazanmaktadır. Dolayısı ile öğretmenin ne
yaptığından çok öğrencinin zihinsel ve bedensel olarak ne yaptığı eğitimciler için daha önemli
olmaktadır. Öğrencinin pasif olarak öğrenmesinden çok; tıpkı bir bilim adamı gibi gereksinim
duyulan bilgiyi ortaya çıkarmaya ve değerlendirmeye yönelik etkinliklerde bulunması, aktif
olarak bilgi üretmeye ve edinmeye çabalaması ve bunu uygun şekillerde tartışmaya sunması
“anlamlı öğrenme” olarak nitelendirilmektedir.
Fen ve Teknoloji Dersi 6, 7 ve 8. Sınıf Öğretim Programı, yukarıda anılan, fenle ilgili
iki zıt görüşün arasında ve bunlardan ikinciye daha yakın bir duruş ve yaklaşımla
hazırlanmıştır. Birinci görüş, öğrenciyi pasif duruma sokma boyutu ile uzak durulması
gereken bir okuyuş gibi algılanırken ikinci görüş, fenin niteliği ve öğrenciye tanıdığı konum
ile benimsenmiş, ancak “her şeyin yeniden keşfi” anlamına gelen, çok zaman alıcı öğrenmeöğretme
stratejilerinden zaman zaman kaçınılmıştır.
Seçilen öğretim yöntemleri; öğretmenin bir antrenör gibi öğrencileri motive eden,
durumlara tanı koyan, gerektiğinde rehberlik eden, öğrencilerin yararına yeni ve özgün
ortamlar hazırlayabilen, öğrenmekten bıkmayan ve sürekli araştıran özelliklere sahip olmasını
gerektirir. Öğrenci de araştırma ve sorgulama yöntemlerini kullanarak günlük hayatta
karşılaştığı sorunlara kendine göre cevaplar arayan, bilgi üretebilen bir birey konumuna gelir.
Bu süreçlerde öğrenci hem bedenen hem de zihnen etkin olur.
Fen ve Teknoloji dersinde öğrenme ortamı düzenlenirken özellikle laboratuvarlarda
gruplarla çalışmak etkin bir öğretim stratejisidir. Bu öğretim programında, yapılandırıcı
öğrenme yaklaşımının sosyal boyutuna uygun olduğu için işbirlikli öğrenme stratejilerinin
gerektiği ölçüde kullanılması öngörülmektedir. İşbirlikli öğrenmede öğrenciler gruplara
ayrılırken çeşitli yönlerden heterojen grupların oluşturulması ve zaman içerisinde gruplar
18
arasında öğrencilerin yer değiştirilmesi uygun olur. Çünkü bu durumun; başarısı düşük
öğrenciler için rehberlik, kendini geliştirme, diğer öğrenciler içinse; bilgilerini pekiştirme
olanağı sağladığı görülmüştür.
Yapılandırıcı öğrenme yaklaşımıyla uyumlu öğretim stratejilerinden biri de
sorgulayıcı araştırma tekniğidir. Sorgulayıcı araştırma etkinlikleri, fen laboratuvarında yapılan
deneylerden okul dışındaki gezilere kadar değişen çeşitli etkinlikleri içerir. Bütün bu
etkinlikler; öğrencinin fiziksel, biyolojik ve teknolojik dünya hakkındaki sorulara cevap
bulma girişimine aktif katılımı ile gerçekleştirilir