Yerleşiklerin savunma ve saldırı stratejileri

*Kendilerini göçebelere karşı korumak bir  savunma hattı oluşturmak amacıyla -teknik gelişimlerini kullanarak- surlar, kaleler inşa ettiler (Çin Seddi gibi).

*Yağma ve ganimet seferlerine karşı direnemedikleri zamanlarda savunma stratejileri gereği istenilen malları vergi, hediye adı altında göçebelere verdiler.-Hatta imparatorlar, kızlarını bile göçebe hakanın isteği üzerine bu anlayış gereği hakanla evlenmek üzere yollamış, bu tip isteklere boyun eğmişlerdir.-Anlaşılacağı gibi Çinli prenseslerle evlenmek sadece Türk boylarını, hanedan üyelerini birbirine düşürmek amacı ile bulunmuş bir Çin taktiği  değildir. Bu istek genellikle Türk hakanlarından gelmekte ve Çinli bir prenses ile evlenmeyi siyasi güçlerini arttıracak önemli bir  gelişme olarak  görmektedirler- (Mete’nin Çinli prenses ile evlenmesi, Attila’nın Romalı prenses Honario ile evlenmek istemesi vb.)

*Yerleşik toplumlar kendilerini güçlü buldukları durumlarda – hatta göçebeler gibi ordularını örgütleyerek- doğrudan saldırıya geçip savaşmaktan da çekinmemişlerdir (Attila- Aetyüs mücadelesi,  Çin’in Göktürk devletlerini ortadan kaldırmak amacı ile yaptığı  seferler ve bunun sonucu Orta Asya’ya egemen olmaları).

*Yerleşik Devlet, özellikle hanedan üyelerinin lüks tüketime dönük isteklerinden yararlanarak onları kendilerine bağımlı bir ilişki kurmaya zorlamışlardır(Hun hanedan üyelerinin ipeğe olan düşkünlükleri).

*Egemenlik altına aldıkları boyları ve hanedan üyelerini asimile etmeye çalışmışlardır. Örneğin, Doğu Göktürk devleti Çin egemenliğine girdiğinde, bir çok ileri gelen Göktürk soylusu Çin sarayında yaşamaya zorlanır, onlardan Çinli gibi giyinmeleri ve Çince konuşmaları beklenir vb..

*Yerleşik devlet, bunların yanında en büyük başarısını bizzat Bozkır halklarının siyasi örgütlenmesini bozarak elde eder. Bunun için  konfederasyona bağlı boylardan bir kısmını  destekleyerek, teşvik ederek ayaklandırır. Bu durum,  birliğin bu ayaklanmalar sonucu gücünü yitirmesine ve parçalanmasına neden olur. Aynı şeyi göçebe devletin ikili bir yapı ile yönetilmesinden ve veraset sistemindeki boşluktan (hakandan sonra hangi hanedan üyesinin başa geçeceği belli değildir) yararlanarak hanedan üyeleri arasında da yapar. Örneğin, Göktürk Devletinin parçalanmasını çabuklaştırmak için Doğu Göktürk hakanı Işbara’ya karşı, Batı Göktürk hakanı Tardu’yu desteklemiştir.

*Yerleşiklerin diğer bir mücadele taktiği, göçebelerin kendilerinde olmayan malları sağlama ihtiyaçlarıdır. Bunun nedeni, çeşitli defalar belirtildiği gibi bozkır yaşamının üretime elverişli olmaması nedeniyle hububata ve dokumaya duyulan ihtiyaç olduğu gibi hakanların lüks malları elde edebiliyor olmaları onları kendilerine bağlı boylar üzerinde çok güçlü bir konuma getirir. Hatta otoritelerinin önemli bir kısmını, bu malları sağlayan bir hükümdar  olmaları nedeniyle elde edebilmişlerdir. Nitekim bunu bilen yerleşik devlet, uygun bulduğu bir durumda hediyeyi ve vergiyi keser, hatta ticareti yasaklar, göçebe hanedan üyeleri ve boy ileri gelenleri bunlardan mahrum kalarak zor dorumu düşerler.(Çin ve Bizans bu taktiğe defalarca başvurur hatta Attila’nın yaptığı antlaşmalar incelendiğinde  esas meselenin bu malların   elde edilmesine yönelik olduğu anlaşılır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir