Toplumsal Devrimler
- Şapka ve Kılık – Kıyafet Devrimi (25 Kasım 1925)
- Tarikat, Tekke, Zaviye ve Türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
- Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926 – 1930 – 1934)
- Uluslararası Saat ve Takvim’in Kabulü (26 Aralık 1925)
- Uluslararası Rakam (20 Mayıs 1928) ve Ölçülerin Kabulü (1 Nisan 1931)
- Soyadı Kanunu’nun Kabulü (21 Haziran 1934)
- Lâkap ve Unvanların Kaldırılması (26 Kasım 1934)
- Hafta Tatilinin Kabulü (1935)
1. Şapka ve Kılık – Kıyafet Devrimi (25 Kasım 1925)
Atatürk’ün Kastamonu – İnebolu ziyareti ile birlikte başlatılan kılık – kıyafet devrimi 25 Kasım 1925 yılında “Şapka Giyilmesi Hakkında Kanunun” çıkarılmasıyla yasalaştırılmıştır. Ancak kadınların çarşaf ve peçe yerine modern kıyafetlere geçmesine yasal bir zorunluluk getirilmemiş ve inkılapların gelişimi içerisinde zamana bırakılmıştır.
1934 yılında ise din adamlarının (dinlerin yüksek temsilcileri hariç) ibadet kıyafetleri ile sokakta dolaşmalarını yasaklayan kanun ve yönetmelikler çıkarılmıştır. Böylece ülkede vatandaşların kılık – kıyafet alanında laik ve çağdaş görünümü sağlanmıştır.
2. Tarikat, Tekke, Zaviye ve Türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
Selçuklular ve Osmanlı Devleti döneminde Türk – İslam sentezinin oluşturularak toplumda yerleştirilmesinde önemli hizmetleri olan tarikatlar zamanla asıl fonksiyonlarını yitirmiştir.
Cumhuriyet döneminde ise yapılan inkılaplara karşı bir çok faaliyetlerde bulunmuşlardır. Bunlar içerisinde en önemlisi ise Şeyh Sait Ayaklanmasıdır. Bu ayaklanmanın çıkmasında etkili olmaları nedeniyle 30 Kasım 1925’te Tekke, zaviye ve türbeler kapatılmış ayrıca şeyhlik, dervişlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, müritlik gibi unvanlar ile bunlarla ilgili kıyafetler giymeyi yasaklayan kanun çıkarılmıştır.
3. Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926 – 1930 – 1934)
Türk kadınına erkekle eşit haklar;
- Sosyal, ekonomik ve hukuksal alanda “Medeni Kanunun” kabul edilmesiyle sağlanmıştır.
- Siyasal alanda 1930 yılında yerel seçimlerde oy kullanma hakkının tanıması ve 1934 yılında genel seçimlerde “seçme ve seçilme haklarının tanınması” ile sağlanmıştır.
4. Uluslararası Saat ve Takvim’in Kabulü (26 Aralık 1925)
Batılı ülkelerle olan ilişkilerimizi düzenlemek, çağdaşlaşmayı sağlamak ayrıca “ticari ve mali ve siyasi” konulardaki karışıklıkları ve ikilikleri gidermek amacıyla 26 Aralık 1925 tarihinde Miladi takvim ve uluslararası saat’in kabulüne ilişkin kanun çıkarılmış 1 Ocak 1926 tarihinden itibaren de kullanılmaya başlanmıştır.
5. Uluslararası Rakam (20 Mayıs 1928) ve Ölçülerin Kabulü (1 Nisan 1931)
Batılı ülkelerle olan ekonomik ve ticari ilişkilerde birlik sağlamak, bu ilişkileri kolaylaştırmak ve rasyonelleştirmek amacıyla uluslararası rakam ve ölçüler kabul edilmiştir.
6. Soyadı Kanunu’nun Kabulü (21 Haziran 1934)
21 Haziran 1934 yılında Soyadı Kanunu’nun kabul edilmesinde,
- Soyadının kullanılmamasından kaynaklanan kişilerin devlet ile olan ilişkilerindeki karışıklıkları gidermek,
- Toplumun her yönüyle çağdaşlaşmasını sağlamak,
- İmtiyazsız, sınıfsız ve kaynaşmış bir millet ve toplum yapısını oluşturmak
istenmesi etkili olmuştur.
Soyadı Kanunu ile birlikte her ailenin iki yıl içerinde bir soyadı alması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca bu kanunla soyadlarının Türkçe olması, herhangi bir ayrıcalık ve imtiyaz belirtmemesi, yabancı ırk ve millet adları ile ahlaka aykırı gülünç kelimeler soyadı olarak kullanılmaması belirtilmiştir.
7. Lâkap ve Unvanların Kaldırılması (26 Kasım 1934)
Soyadı Kanunu’nun devamı niteliğinde 1934 yılında halkçılık ilkesinin bir gereği olarak “ağa, hacı, hafız, hoca, molla, efendi, bey, beyefendi, hanım, hanımefendi, paşa ve hazretleri” gibi eski toplum yapısını yaşatan unvan ve elkap (lakaplar) kullanılması yasaklanmıştır.
8. Hafta Tatilinin Kabulü (1935)
İslam geleneğine uygun olarak Cumhuriyet’in ilk yıllarında cuma gününün hafta tatili olması kabul edilmiştir. Ancak bu durum bizim “ekonomik ve siyasi (politik)” ilişki içersinde olduğumuz batılı ülkelerle iki gün ilişkilerimizin kesilmesine neden olmuştur. Bu kopukluğu kaldırmak ekonomik ve politik hayatın daha yararlı ve uyum içinde devamını sağlamak amacıyla 1935 yılında pazar gününü resmi tatil kabul eden kanun kabul edilmiştir.
Sosyal Bilgiler dersi için bu siteden yararlanıyorum. Oldukça eski bir sosyal bilgiler sitesi olduğu kesin arama yaparak istediğim bilgilere ulaşıyorum