Etiket arşivi: osmanlida gayrimüslimlerden alinan vergi

OSMANLI DEVLETİ’NDE GAYRİMÜSLİMLER (RUMLAR, ERMENİLER VE YAHUDİLER

 OSMANLI DEVLETİ’NDE GAYRİMÜSLİMLER (RUMLAR, ERMENİLER VE YAHUDİLER)*

MEHMET DERİ**

 

Araştırmacı Yazar ve Bilim Uzmanı Mehmet DERİ’nin sizlerle bir başka makale paylaşımı daha.Yüksek Lisans Yüksel Lisanas Tezinden bir kesit olan bu makalede Osmanlı Devleti himayesinde yüzyıllarca rahat, huzur ve barış içerisinde yaşayan gayrimüslim tebaadan bahsetdilmiş.

Kendisine bu değerli paylaşım için teşekkür ediyoruz
Diğer makalelerinne  Mehmet DERi Makaleler Katogorisinden  ulaşabilirsiniz.
Özet:

Aşağıdaki makalede, Osmanlı tebaası olan ve Osmanlı Devleti himayesinde yüzyıllarca barış, huzur ve rahat içinde yaşayan gayrimüslimler(Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler) hakkında bilgi verilecektir.

Anahtar Kavramlar:

Osmanlı

Devleti, Gayrimüslimler, Rumlar, Ermeniler, Yahudiler.

Azınlık, bir devlet otoritesi altında yaşayan, aralarında din, dil, ırk farkı bulunan, özel anlaşmalarla verilen haklardan yararlanan gruplardır.

 

İslam Hukuku’ndaki “dinde zorlama yoktur” esasını benimsemiş olan Osmanlı Devleti, ele geçirdiği topraklarda yaşayan gayrimüslimlerle bir zimmet anlaşması imzalamış, gayrimüslimler haraç ve cizye ödeyerek can ve mal güvenlikleri devlet tarafından emniyet altına alınmıştır.

Osmanlı Devleti’nin toplumsal, hukukî, siyasî ve idarî yapısı ırk esasına göre değil, “Millet Sistemi” denilen inanç temeline göre şekillenmiştir. Osmanlı Devleti döneminde “Millet Sistemi” esasına dayanan azınlıkların büyük çoğunluğunu Rum, Ermeni ve Yahudi toplumları oluşturuyordu. Millet esasına göre azınlık statüsünde bulunan Ermenilerin ve Rumların dini Hıristiyanlık, Yahudilerin dini ise Museviliktir.

Osmanlı Devleti’nde gayrimüslimlerle iç içe yaşama, devletin kuruluş yıllarına kadar gider. Gayrimüslimler, İslam Hukuku’nun “zimmi hukuku” ile birlikte zaman zaman çıkarılan “örfî hukuk”un sağladığı düzen içinde huzur, barış ve güven içerisinde yüzyıllarca yaşamışlardır.

Osmanlılarda azınlık anlayışı, bir nüfus veya insan ayrımı olmayıp, azınlıkların kimlikleri, tanınmaları ve bilinmeleri açısından kullanılmıştır. Bu sebeple azınlıkların tespitinde fert sayısı veya toplulukların birbirine oranı diye bir kural mevcut değildir. Bundan dolayı azınlıklar, kendilerine “Osmanlı” denilmesini istemişlerdir. Okumaya devam et