Etiket arşivi: milli mücadele

Milli Mücadele'de Doğu ve Güney Cephesi

Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi

GEÇERSİZ BİR ANTLAŞMA: SEVR

Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi İtilaf devletleri, yenilen diğer devletlerle barış antlaşmalarını imzalamalarına karşın en son antlaşmayı savaşın bitiminden yaklaşık 2 yıl sonra Osmanlı Devleti ile imzalanacaktır. Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi
* Bu durumun nedeni ne olabilir?
Çünkü Osmanlı topraklarını paylaşma konusunda aralarında anlaşmazlıklar çıkmıştı.

İtilaf devletleri, San Remo Konferansı’nda yeniden bir araya gelerek, antlaşmaya taslağına son şeklini verdiler.

İstanbul’u işgal eden İtilaf Devletleri, Osmanlı Devleti’ni baskı altına aldılar.

Osmanlı yöneticileri(padişah (VI. Mehmet Vahidetttin) ve Damat Ferit Hükümeti), çok ağır şartlar taşıyan bu antlaşmayı başlangıçta reddetseler de artan baskılar sonucu; Saltanat Şurası’nı toplayarak imzalamak zorunda kaldılar. Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi

Sevr Barış Antlaşması’na(10 Ağustos 1920) göre

► Boğazlar, Türklerin hiçbir etkisi olmayan ‘Boğazlar Komisyonu’ tarafından yönetilecek, bu madde neyi göstermektedir?
Boğazlar üzerindeki egemenliğimiz sona ermiş, bağımsızlığımız zedelenmiştir.

► İstanbul ve Anadolu’nun bir bölümü Osmanlı Devleti’nde kalacak, azınlık hakları gözetilmez ise İstanbul Türklerin elinden alınacak, bu madde neyi amaçlıyor olabilir?
Padişahı ve İst. Hükümetini Sevr’e uymaya zorlamak

► Doğu Anadolu’da birer Ermeni ve Kürt devletleri kurulacak,

► Ege Bölgesi ve Doğu Trakya; Yunanlılara bırakılacak,

► Antalya ve Konya çevresi, 12 ada; İtalyanlara bırakılacak,

► Adana, Malatya ve Sivas dolaylarını birleştiren bölge Fransızlara bırakılacak,

► Suriye ve Lübnan Fransa mandasında, Irak ve Arabistan İngiltere mandasında kalacak,

► Mecburi askerlik kaldırılacak, en fazla 50 bin kişilik ordu olacak, ordunun ağır silahları(uçak, tank, top…) bulunmayacak, bu madde neyi amaçlıyor olabilir?
Osmanlı topraklarını işgale açık, savunmasız bırakmak

Kapitülasyonlar genişletilerek, tüm İtilaf devletlerine verilecek, Osmanlı Devleti’nin maliyesi İtilaf Devletlerinin denetiminde olacak
bu madde neyi amaçlıyor olabilir?
Osmanlının ekonomik bağımsızlığını yok sayıp, açık pazar haline getirmek

► Devletin gelir kaynakları; itilaf devletlerinin savaş tazminatı olarak kullanılacak, bu madde ne ile çelişiyordu?
Wilson ilkeleri ile

Sevr Ant.; Türk ulusuna yaşama hakkı tanımayan ve Türk vatanının parçalanmasını öngören bir belgedir.

Ant. hukuken geçersizdir; çünkü (2)
Anayasaya göre geçerli olması için meclis tarafından onaylanmalıdır. Ancak Mebusan Meclisi dağıtıldığı için meclis tarafından onaylanamamıştır. Son Osmanlı Mebusan Meclisinde alınan Misak-ı Milli kararına da aykırıdır. Aynı zamanda anlaşma maddeleri Wilson İlkeleri ile çelişmekteydi.

TBMM; Sevr’i kesinlikle onaylamadı ve onaylayanları vatan haini ilan etti.

* Haritadanↆ yararlanarak cephelerin adlarını ve mücadele ettiğimiz düşmanlarımızın kimler olduğunu söyleyin?

Doğu cephesi – Ermeniler
Güney cephesi – Fransızlar ve Ermeniler
Batı cephesi – Yunanlılar ile

Kurtuluş Savaşı başlangıçta bölgesel güçlerin düşmana karşı koymasıyla başlamıştı. Genelgelerin yayımlanması, kongrelerin toplanması ve TBMM’nin açılmasından sonra, mücadele topyekün bir kurtuluş savaşına dönüştü. sosyal bilgiler

Milli Mücadele'de Doğu ve Güney Cephesi

Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi

Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi

İlk Zaferimiz

Yüzyıllar boyunca Osmanlı hoşgörüsü ile dillerini-dinlerini özgürce yaşayan Ermeniler neden Türklerle düşman oldular?
Fransız ihtilalinin yaydığı milliyetçilik fikrinden etkilenen Ermeniler Doğu Anadolu ve Kilikya’yı da içine alan bağımsız bir Ermenistan devleti için ayaklandılar.

Rusya’nın savaştan ve işgal ettiği yerlerden çekilmesi, Ermenilerin Doğu Anadolu ile ilgili planlarını zora soktu. Savaş sonrası(1918) İng. desteğiyle Kafkasya’da bir Ermeni Devleti kurdular.
Ancak Türk Ordusu bölgeye ulaşmadan Rusların boşalttığı yerlere(Kars, Ardahan…) girip, işgal ettiler.

ABD’li General James Harbord başkanlığında bir heyetin hazırladığı “General Harbord Raporu” ile Ermenilerin Doğu Anadolu’da çoğunlukta olmadıkları ve iddia edildiği gibi haksızlığa uğramadıkları belgelenmiştir.

15. Kolordu(?) Komutanı Kazım Karabekir, TBMM tarafından Doğu cephesi komutanı olarak atandı.
TBMM hangi yetkisini kullanıyor?
Yürütme

Düzenli Türk Ordusu, Ermenileri yenerek Kars, Sarıkamış, Batum ve Gümrü’yü aldı. Ermenilerin barış istemesi üzerine 3 Aralık 1920’de Gümrü Ant. yapıldı.

Bu antlaşmaya göre;
— Ermeniler, D.Anadolu’da işgal ettikleri yerlerden çekilecek, D.Anadolu ile ilgili isteklerinden vazgeçeceklerdir, toprak talebinde bulunmayacaktır.

Böylece Ermenistan, Misak-ı Milli’yi tanırken, Sevr Antlaşmasını da reddettiğini kabul edecektir.

Gümrü Ant.; TBMM’nin uluslar arası alanda kazandığı ilk siyasi başarı ve imza koyduğu ilk antlaşmadır.

Ermenistan. BMM’yi resmen tanıyan ilk devlet olmuştur. Ermenistan’a karşı kazanılan zafer düzenli birliklerimizin askerî alandaki ilk başarısıdır.

Doğu cephesi kapandığından, güvenlik sağlanınca, buradaki kuvvetlerimizin ve teçhizatın önemli bölümü, batı cephesine kaydırıldı.

Milli Mücadele'de Doğu ve Güney Cephesi

Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi

Destanlaşan Direniş

* Destanlaşan direniş başlığı hangi cephe ile ilgili olarak atılmıştır? Neden?
Güney cephesi, çünkü bu cephede halk-Kuvayı milliye, düzenli ordu olmaksızın düşmanla mücadele edip, yurttan atmayı başarmıştır.

* Destanlaşan direnişi gösteren şehirler hangileridir? Kahramanlıkları nasıl takdir edilmiştir?
Antep, Maraş ve Urfa kentlerine gösterdikleri kahramanlık nedeniyle TBMM tarafından Gazi – Kahraman ve Şanlı unvanları onurlandırıldılar.

Mondros mütarekesi sonrası önce İngiliz işgaline uğrayan Adana, Urfa, Antep ve Maraş; İng. İle Fr. Arasında yapılan anlaşma ile -Musul’un İngiliz İşgaline terki karşılığı- Fransız işgaline bırakıldı. Fransızlar, bölgeye kendi askerleri yanında Tehcir Kanunu ile Suriye’ye göç ettirilen Ermenileri getirdiler ve Fransız üniformalı Ermeni askerlerin katliamlarına göz yumdular.
* Adana ve çevresinin, Fransız-Ermeni işgaline girmesini önlemek üzere kurulan milli cemiyetin adı nedir?
Kilikyalılar Cemiyeti

Güney cephesinde Fransız/Ermenilere karşı savaş düzenli ordunun katkısı olmadan; bölge halkının- Kuvayımilliyenin, MHC’lerin… kahramanca mücadelesi ile kazanılmıştır. Önce Maraş’tan ardından Urfa’dan Fransızları ve işbirlikçileri Ermenileri kovmuştur. Antep halkı da şehrini Fransızlara karşı tam 11 ay kahramanca savunmuş, 6 bin şehit vermiştir.

Fransızlar Anadolu’da tutunamayacaklarını anlamaya başladı, Yunanlılara güvenerek bir süre daha da bekledilerse de, Sakarya Zaferinin ardından TBMM hükümeti ile Ankara Ant.ı yaparak Anadolu’yu terk ettiler. Böylece güney cephesi de kapanmış oldu. Hatay dışında bugünkü Türkiye-Suriye sınırı çizilmiş oldu.
Kurtuluş Savaşı’nda İtalyanlara karşı cephe açılmadı. İtalyanlar işgal ettikleri Antalya ve çevresindeki halkla iyi geçindi. Halkın yaşamına müdahale etmediler. İkinci İnönü Savaşı’ndan sonra çekilmeye başlayan İtalyanlar silah ve cephanelerinin bir kısmını TBMM’ye bıraktılar. sosyal bilgiler

Sütçü İmam Olayı

Maraş’taki Fransız – Ermeni askerleri 31 Ekim 1919 günü evlerine gitmekte olan üç Türk kadınına “Burası artık Türk memleketi değildir. Fransız müstemlekesinde peçe ile gezilmez!” diyerek saldırıda bulundular. Silahsız şekilde olaya müdahale etmek isteyen Çakmakçı Sait’i de şehit ettiler. Bunun üzerine caddenin karşısındaki dükkânında bulunan Sütçü İmam, tabancasını alarak hızla olayın olduğu yere geldi ve askerlerden birini öldürdü. Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi

4.Sınıf Sosyal Bilgiler Milli Mücadele Soru ve Cevaplar

MİLLİ MÜCADELE SORU VE CEVAPLARI

1-Atatürk’ün annesini kısaca tanıtın.

**Zübeyde  Hanım  Anadolu’dan  Selanik’e göç eden bir Türkmen ailesinin kızıdır. Dinine çok bağlı, okuma yazma bilen biriydi. 1923 yılında İzmir de hayata veda etti.

2- Atatürk’ün babasını kısaca tanıtın.

**Ali Rıza Bey  Osmanlı Gümrük Muhafaza Teşkilâtı’nda bir memur, kereste tüccarı.  Falih Rıfkı Atay’ın aktardığına göre, 1830’larda Selanik’e Söke’den göç  etmiştir. İleri görüşlü biridir. 1888 yılında hayata veda etti.

3- Atatürk’ün gittiği okulları sırasına göre yazın.

1-Mahalle Mektebi (Selanik)                      2-     Şemsi Efendi Okulu (Selanik)

3- Selanik Mülkiye Rüştiyesi ( Selanik)        4-    Selanik Askeri  Rüştiyesi  ( Selanik) Okumaya devam et

MİLLİ MÜCADELE ve ATATÜRK (SORULAR ve CEVAPLAR)

MİLLİ MÜCADELE ve ATATÜRK (SORULAR ve CEVAPLAR)
SORU 1: Atatürk’ün en sevdiği vatan şairi kimdir?
CEVAP: Namık KEMAL.
SORU 2: Atatürk kaç yılında doğmuştur?
CEVAP: 1881
SORU 3: Atatürk’ün annesinin adı nedir?
CEVAP: Zübeyde Hanım
SORU 4: Atatürk’ün ölüm tarihi nedir?
CEVAP: 10 Kasım 1938
SORU 5: Atatürk öldüğünde kaç yaşındaydı?
CEVAP: 57 yaşındaydı.
SORU 6: TBMM’nin açılış tarihi nedir?
CEVAP: 23 Nisan 1920 Okumaya devam et

MİLLİ MÜCADELE YILLARI

MİLLİ MÜCADELE YILLARI

• Bir zamanlar birçok ülke birbiriyle savaştı. Bu savaş BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’ydı.
• O zaman Mustafa Kemal Osmanlı Devleti Ordusu’nda yarbaydı.
• Osmanlı devletinin BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞINA GİRMESİNİ İSTEMİYORDU.
• Çünkü devletin böyle bir savaşa için para ve askeri gücü yoktu.
• Her şeye rağmen Osmanlı devleti 1914’te Almanya ile birlik olup savaşa girdi.
Birinci Dünya Savaşı dört yıl sürdü.
• Osmanlı devleti Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetti.
• Savaşın sonunda 1918’de Mondros Ateşkes Anlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı.
• Bu anlaşma Osmanlı Devleti için çok kötüydü.
• İNGİLİZLER , YUNANLILAR , FRANSIZLAR , İTALYANLAR yurdumuzu paylaşmaya başladı.
• Bu devletler kendi aralarında birlik olmuştu. Bu birliğin adı itilaf devletleri’ydi .
• Türk Milleti bu devletlerin yurdumuzu işgal etmesine karşı çıktı.
• Mustafa Kemal Atatürk 19 mayıs 1919’ da Samsun’a giderek tüm yurdun işgallerden kurtulması için çalışmalara başladı.
• Amasya ‘da halkımıza bir genelge yayımlayıp vatanın nasıl kurtarılacağını anlattı.
• Bu amaçla Erzurum ve Sivas’ta toplantılar yaptı.
• Bu toplantıların adı :

ERZURUM KONGRESİ SİVAS KONGRESİ

milli mücadele dönemi cemiyetler

“YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” diyerek halkı milli mücadeleye çağırdı.
İSTİKLAL = bağımsızlık / MİLLİ MÜCADELE = vatanı milletçe birlik olup savunmak
• Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışı (19 mayıs 1919) milli mücadelenin başlangıcıdır.
Mondros Ateşkes Anlaşması yüzünden Anadolu’nun birçok yerini İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, Yunanlılar işgal etti.
• Doğu Anadolu’da Ermeniler ve Türkler birbiriyle savaştı.
• Türk milleti silahlı mücadele ile işgallere karşı koymaya başladılar.
• Savaşmak için bir ordu kurdular. Bu ordunun adı KUVAYI MİLLİYE oldu.
KUVAYI MİLLİYE = milli kuvvetler
• Milletimiz bazı illerde üstün direniş gösterdi. Bu illere ŞANLI , GAZİ , KAHRAMAN unvanları verildi.
• Mustafa Kemal KURTULUŞ SAVAŞI çalışmalarını devam ettirmek üzere Ankara’ya geldi.
• 23 NİSAN 1920’ de büyük bir coşku İLE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ açıldı.
• Artık milli mücadeleyi millet adına TBMM yürütmeye başlamıştı.
• Ardından da düzenli TÜRK ORDUSU kuruldu.
• Düzenli ordu ilk savaşını Yunanlılar ile yaptı ve BİRİNCİ İNÖNÜ MUHAREBESİ’ ni kazandı.
• Ardından İKİNCİ İNÖNÜ ZAFERİ geldi.
TBMM Mustafa Kemal’e başkomutanlık görevi verdi.
• Mustafa Kemal ve Türk ordusu büyük bir zaferin kazanılmasını sağladı.
• TBMM Mustafa Kemal’e GAZİ unvanı ve MAREŞALLİK rütbesi verdi.
• Mustafa Kemal askerlerine “ Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri! ” emrini verdi.
• Böylece 30 Ağustos 1922’de KURTULUŞ SAVAŞI kazanılmış oldu.
• Zafere ulaşan milletimiz kendi kurtuluş savaşını kazanıp bağımsız oldu.
• 29 ekim 1923’ te Cumhuriyet ilan edildi.
• TBMM’deki Milletvekillerinin oyu ile İLK CUMHURBAŞKANIMIZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK oldu.

Atatürk’ün Samsun’a Çıkışı

ATATÜRK’ÜN SAMSUNA ÇIKIŞI (19 MAYIS 1919):

KURTULUŞ SAVAŞI ÖRGÜTLENME (HAZIRLIK) DÖNEMİ:

M. Kemal’in samsun’a çıkmasıyla başlayıp 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılmasına kadar geçen süredir.

KURTULUŞ SAVAŞI DÖNEMİ:

M. Kemal’in TBMM’yi açmasıyla başlayıp 23 Nisan 1920, Lozan’ a kadar 23 Temmuz 1923 geçen süredir.

 

ATATÜRK DÖNEMİ:

M. Kemal’in samsun’a çıkmasıyla başlayıp ölümüne kadar geçen süredir. M. Kemal D.Karadeniz’deki asayişi sağlamak amacıyla (Türk halkının direnişini durdurmak amacıyla) İstanbul hükümetince 9. Ordu Müfettişliği yetkisiyle Samsun’a gönderilmiştir. Neden M. Kemal dersek; Başarılı bir subay ve hükümetin işlerine karışıyor.

SAMSUN RAPORU:

M. Kemal’in İstanbul Hükümetine gönderdiği bir rapordur. Bu raporda M. Kemal, Karadeniz’deki karışıklığın nedeninin Türkler değil, rumların olduğunu; eğer rumlar isteklerinden vazgeçerlerse Türk halkının direnişi bırakacağını yazmıştır.

 

ULUSAL MÜCADELE BAŞLADI ( 19 MAYIS 1919 Samsun’a çıkış ve Samsun Raporu.)

*  Rapor ð Genelge(tamim) ð Kongre ð Görüşme

ð Genelge: Bir kişinin yayımlamış olduğu bildiridir.

ð Kongre: Bir grubun toplanıp kararlar almasıdır.

VE MİLLİ MÜCADELE BAŞLIYOR

VE MİLLİ MÜCADELE BAŞLIYOR

M.Kemal’in Samsun’a Gönderilmesi(19Mayıs1919
*Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandığında
M.Kemal Suriye’de Yıldırım Orduları Grup Komutanıydı.
Samsun ve çevresinde Rum ve Türk çeteleri arasında çatışmalar oluyordu.İtilaf Devletleri bu durumun önlenmesini aksi taktirde 7.maddeye dayanarak işgal edileceğini belirttiler
Neden M.Kemal?
1-Hiç bir başarısızlıgı yoktu.
2-Padişah kendisi için M.Kemal’i tehlikeli görüyordu.
M.Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak geniş yetkilerle Samsun’a gönderildi.

Havza Genelgesi(28 Mayıs 1919)
M.kemal,Havza’da İzmir’in işgalini Anadolu’ya duyurmak ve milli bilincin uyanmasını sağlamak amacıyla tüm askeri ve sivil yetkililere genelde gön-
dererek bazı isteklerde bulunmuştur.
*Ülkede mitinglerin düzenlenmesi halkın Havza
Genelgesi’ni kabul ettiğini gösterir.
*İstanbul Hükümeti M.Kemal’in hareketlerinden hoşlanmadığı için geri çagırdı.
Amasya Genelgesi(22 Haziran 1919)
M.Kemal,Ali Fuat Cebesoy,Refet Bele,Rauf Orbay imzalamış,Kazım Karabekir ile Cemal Paşa’nın da onayı alınmıştır.Bundaki amaç Milli Mucadeleyi bireysellikten çıkarıp halkın isteği haline getirmektir.
1-Vatanın bütünlüğü,millitin istiklali tehlikededir.
(temel gerekçe)
*Bu madde ile Kurtuluş Savaşı’nın amacı,gerekçesi ve yöntemi açıklanmıştır.
2-İstanbul Hükümeti üzerine aldığı görevi yerine getirememektir.
3-Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.(Amaç ve yöntem)
*İlk kez milli egemenlikten bahsedilmiştir.
4-Milletin sesini duyurmak için milli bir kurul kurulmalıdır.
5-Sivas’ta milli bir kongre toplanmalıdır.Temsilciler
kimliklerini gizleyerek Sivas’a geleceklerdir. Okumaya devam et

Milli Mücadele sırasındaki yararlı ve zararlı cemiyetler

ÜLKENİN İÇ DURUMU VE CEMİYETLER

Milli mücadele dönemi cemiyetler

Mondros ateşkes antlaşmasının uygulanması ile Osmanlı ordularının büyük kısmı terhis edilmişti.Bu sırada İtilaf devletlerinin Anadolu’da işgale başlaması ve İstanbul Hükümetinden büyük tepki görmemesi halk arasında karamsarlığa neneden olmuştu.Bu karamsarlıkla birlikte bazı aydınlar işgallere karşı direnişe geçilmesini planlamakta idi.bazı azınlık cemiyetlerinin yıkıcı çalışmaları da bu arayışı hızlandırmaktaydı.
Terhis edilerek köylerine dönen Osmanlı askerleri, memleketlerinin işgal altında olduğunu görünce işgalcilere karşı silahlı çeteler kurarak bölgesel direnişe geçmişlerdi.Bunun yanında bazı aydınlar da diplomatik açıdan işgallere karşı direnişi yönlendirmek amacıyla çeşitli cemiyetler kurmuşlardı.Ülke içinde faaliyet gösteren cemiyetleri başlıca iki grupta inceleyebiliriz.

milli mücadele dönemi cemiyetler

Mili Mücadele Dönemi Zararlı Cemiyetler

Mondros ateşkes antlaşması sonrasında faaliyetlerini gördüğümüz zararlı cemiyetleri başlıca ikiye ayırabiliriz: Birinci grup azınlıkların kurduğu “azınlık cemiyetleri”dir.Bunlar faaliyet yürüttükleri bölgeyi Osmanlı Devletinden kopararak buralarda bağımsız devletler kurmayı ya da başka bir devletin yönetimi altına girmeyi hedeflemişlerdir.Uluslar arası kamuoyunun desteğini de kazanmak için bu isteklerini Wilson İlkelerine dayandırmışlardır.Azınlık cemiyetleri işgalci itilaf devletleri tarafından desteklenmiş zaman zaman da kullanılmışlardır.
İkinci grup zararlı cemiyetler ise Osmanlı yönetimindeki Müslümanlar tarafından kurulan “Milli varlığa Düşman Cemiyetlerdir.Bu kişiler işgalleri engellemenin mümkün olmadığını bu nedenle direniş yapılmaması gerektiğini savunmuşlardır.Direniş hareketleri yerine İtilaf devletleri ile iyi geçinerek tavizler koparmaya çalışılması gerektiğini savunmuşlardır.Bu ikinci gruba giren cemiyetler ulusal kurtuluş düşüncesine karşı çıkmışlardır.

milli mücadele dönemi cemiyetler

1)Azınlıkların Kurdukları Cemiyetler:

Mavri Mira Cemiyeti:İstanbul’daki Rum Patrikhanesi tarafından yönetilen bu cemiyet Yunan Hükümetinin istekleri doğrultusunda faaliyet yürütmekteydi.Bu cemiyetin amacı Trakya İstanbul Marmara bölgesi ve Batı Anadolu’yu Yunanistan’a bağlayarak “Megola İdeayı” yani Büyük Bizans’ı yeniden kurma idealini gerçekleştirmekti.Bu amaçla bu bölgelerdeki Rumları silahlandırmışlar ve Batı Anadolu da Yunan ordusunun işgallerinde yardımcı olmuşlardır.Yunan Kızılhaç Cemiyeti Yunan Göçmenler komisyonu Rum İzci Kuruluşları ile Anadolu’daki Rum Kiliseleri Mavri Mira Cemiyetine destek vermişlerdir.

.
Pontus Rum Cemiyeti:İstanbul’daki Rum Patrikhanesine bağlı hareket eden bu cemiyetin amacı Doğu Karadeniz’de 1461’de Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı yönetimine katılan “Trabzon Rum Pontus İmparatorluğu”nu yeniden kurmaktı.Bölgedeki otorite bulunduğundan da yararlanan cemiyet Rumları silahlandırarak amacına ulaşmaya çalıştı.Bunun için bölgeye yurt dışından da Rum getirmişlerdir.

Azınlıklar tarafından kurulan zararlı cemiyet 1904 yılında Merzifon Amerikan Koleji’nde gizli olarak kurulmuştu.

.
Etnik-i Eterya Cemiyeti:Yunan subayları tarafından 1894’te kurulan bu cemiyet daha önce kurulmuş olan Rum cemiyetlerinin amaçlarını daha da genişletmiştir.Rumların yaşadığı bütün toprakların Yunanistan’a katılmasını gerçekleştirmeye çalışmıştır.Girit Yunanistan’a bağlanmasında önemli faaliyet gerçekleştirmiş olan bu cemiyet Mavri Mira ve Pontus Rum cemiyetine her konuda destek vermiştir.

  • Azınlıklar tarafından kurulan zararlı cemiyet Etnik-i Eterya cemiyeti Girit İsyanı’na neden olmuşlardır.
  • Bizans devletini tekrar kurmayı amaçlamıştır.

.
Kardos Cemiyeti:Anadolu da faaliyet gösteren Rum asıllı cemiyetler için gönüllü Rum nüfusunu bulup Anadolu’ya geçmelerini sağlamak için çalışmıştır.

.
Taşnak ve Hınçak Cemiyetleri:Ermeniler tarafından kurulmuş olan bu cemiyetler Doğu Anadolu ve Çukurova Bölgesini de içine alan bağımsız bir Ermenistan kurmayı amaçlamışlardır.Oluşturdukları silahlı çeteler ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da katliamlar yapmışlardır.Bu bölgelerde Ermenilerin çoğunlukta olduklarını iddia ederek Wilson ilkelerinden yararlanmayı ve bu sayede uluslar arası kamu oyununda desteğini sağlamayı amaçlamışlardır.TBMM’ye bağlı olarak hareket eden XV.kolordunun başarılı mücadeleleri ve Gümrü antlaşmasının imzalanmasıyla ayrılıkçı Ermenilerin kurduğu bu cemiyetler Anadolu’daki amaçlarına ulaşamamıştır.

Alyans İsrailit ve Makabi Cemiyetleri:Museviler tarafından kurulan bu cemiyetler Ortadoğu da bağımsız bir devlet kurmayı amaçlamışlardır.Bu amaçlarına ulaşabilmek için anadoludaki diğer azınlık cemiyetlerine maddi destek sağlamışlardır.

Azınlık Cemiyetlerinin Genel özellikleri:

  • Osmanlı Devletinin parçalanması için faaliyet yürütmüşlerdir.
  • Bağımsız devletler kurmayı amaçlamışlardır.
  • Rum ve Ermeni patrikleri ile Musevi hahambaşılığı tarafından yönlendirilmişlerdir.
  • İtilaf devletleri tarafından desteklenmişlerdir.
  • İtilaf Devletlerinin işgallerine zemin hazırlamışlardır.
  • Kamuoyunun tepkisini çekmemek için Wilson İlkelerine göre hareket ettiklerini savunmuşlardır.

2)Türklerin Kurduğu Milli Varlığa Düşman Cemiyetler

Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası:Ülkenin kuruluşunun padişahın emrine sıkı sıkıya bağlı kalınarak sağlanabileceğini savunan kişiler tarafından kurulmuştur.Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile birlikte hareket ettikleri için İstanbul Hükümeti üzerinde etkili olmuşlardır.

  • Milli mücadele dönemi zararlı cemiyetlerinden bu cemiyetin İngilizlerden maddi yardım aldığı söylenmektedir.
  • Vatanın kurtuluşunu Padişah’a sıkı sıkıya bağlılıkta görmektedir.

.
Hürriyet Ve İtilaf Fırkası:1911’de kurulmuş olan bu fırka 1919’dan itibaren aşırı bir İttihat Ve Terakki düşmanlığı yaparak kendisine destek sağlamaya çalışmıştır. İttihat ve Terakkinin devamı olarak gördükleri Milli Mücadele hareketine karşı en sert muhalefeti yapmış ve TBMM’ye karşı çıkan bazı isyanları da desteklemiştir.

  • Bu zararlı cemiyetin kuruluş merkezi İstanbul’dur.
  • 1911’de İttihat ve Terakki Partisi’ne karşı olanlar tarafından kurulmuştur.
  • Zararlı cemiyet İngilizler tarafından desteklanmış anadoluda çıkan ayaklanmaları desteklemişlerdir.

.
İslam Teali Cemiyeti:Ülkenin korunmasının dini kurallara uymakla mümkün olabileceğinin savunan bu cemiyet 1919 yılında medrese hocaları tarafından kurulmuştur.Hürriyet ve İtilaf fırkasını destekleyerek Anadoludaki ulusal direnişe karşı çıkmıştır.

  • Milli Mücadele Dönemi Cemiyetlerinden olan İslam Teali Cemiyetini merkezleri İstanbul’dur.Fakat Konya’da daha etkili olmuşlardır. İstanbul’da medrese hocaları tarafından kurulmuştur.
  • Zararlı cemiyet ülkenin kurtuluşunu saltanat ve hilafette görmüşlerdir.

.
Kürt Teali Cemiyeti:Wilson İlkelerine dayanarak Doğu Anadolu’nun bir kısmında bağımsız bir devlet kurmayı amaçlamıştır.Amerikalılar ve İngilizlerle sıkı bir ilişkiye girmiştir.Doğu Anadolu Müdafa-i Hukuk Cemiyetine katılmayı reddetmiş bunun da etkisiyle halktan büyük oranda destek alamamıştır.

.
İngiliz Muhipleri Cemiyeti:Sömürgelerinde milyonlarca Müslüman barındıran İngiltere ile Osmanlı halifelik ve padişahlığı arasında samimiyeti kuvvetlendirmek amacıyla kurulmuştur.İngilizlerden aldıkları destekle Anadolu da ulusal direnişe karşı çıkan isyanları desteklemişlerdir.Bu şekilde ortaya çıkacak olan otorite boşluğu sayesinde ülkede İngiliz manda yönetimini kurmayı hedeflemişlerdir.

  • Zararlı cemiyeti İngilizler tarafından Sait Molla adlı taşarona kurdururlar.
  • Devletin İngiliz mandasına girmesinin kurtuluşa eren yol olduğunu düşünürler. Ayrıca ulusal direnci yok etmeyi amaçlarlar.

.
Wilson İlkeleri Cemiyeti:Amerikan manda yönetimini isteyenler tarafından 1919 da kurulmuştur.Bu sayede ülkenin İtilaf devletleri arasında parçalanmasını önlemeyi ve Milletler Cemiyeti içine diğer devletlerle eşit haklara sahip olunmasını sağlamaya çalışmıştır.

  • Zararlı cemiyet olan Wilson İlkeleri Cemiyetinin Merkezi İstanbul’dur.
  • Osmanlı Devleti’nin bu güçlü dünyada sadece ABD himayesine girerse yaşamına devam edeceğini düşünmektedirler.
  • Halide Edip (Adıvar), Ahmet Emin (Yalman) ve Refik Halid bu cemiyette bilinen isimlerdir.
  • Cemiyet kurucularının bazıları daha sonra milli mücadeleye katılmıştır. Sivas’ta bu cemiyet etkili kulis yapmıştır

Milli Varlığa düşman Cemiyetlerin genel Özellikleri:

  • Müslümanlar tarafından kurulmuşlardır.
  • İşgallerin kolaylaşmasına neden olmuşlardır.
  • Ulusal direnişe karşı faaliyet yürütmüşlerdir.
  • İtilaf devletleri tarafından desteklenmişlerdir.
  • Hürriyet ve İtlaf Fırkasıyla birlikte hareket etmişlerdir.
  • Saltanat ve Hilafet yanlısıdır.
  • Emperyalist devletlerin amaçlarına hizmet etmişlerdir.
  • Ümmetçilik anlayışı ile hareket etmişlerdir.
  • Bu Türklerin kurduğu zararlı cemiyetler Ulusal Egemenlik fikrine inanmıyorlardı.
  • Milli mücadele dönemi zararlı cemiyetlerin genellikle manda ve himaye fikrini savunmuşlardır.

Milli Cemiyetler(Müdafa-i Hukuk Cemiyetleri)

İşgaller sırasında İstanbul Hükümetinin tepkisiz kalması üzerine halkın sesini duyurmak amacıyla yine halk arasından çıkan aydınlar tarafından kurulan cemiyetlerdir.Birbirlerinden bağımsız olarak kuruldukları için önceleri ortak bir faaliyet alanına sahip değillerdi.Temel amaçları bulundukları bölgelerin işgalini önlemekti.

 Bu cemiyetlerden bazıları ve amaçları şunlardır:

Trakya-Paşaeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti:Mondros Ateşkes antlaşmasından hemen sonra kurulan bu cemiyetin amacı Doğu Trakya’nın Yunanistan’a verilmesini engellemektir.Bu amaçla Lüleburgaz ve Edirne’de bölgesel kongreler düzenleyerek silahlı bir direnişi teşkilatlandırma kararı almıştır.Sivas Kongresi ile yurdun tamamındaki direniş cemiyetlerini tek çatı altında toplayan “Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk cemiyeti” bünyesine girmiştir.

  • Milli mücadele dönemi cemiyetlerinden biri de  Trakya Paşaeli Cemiyetidir. Cemiyetin kuruluş merkezi Edirne’dir.
  • Milli Mücadele cemiyeti Osmanlı Devleti dağıldığında Batı Trakya’da  Trakya Cumhuriyeti’ni kurmayı hedeflemiştir. İlerleyen zamanlarda silahlı mücadele etmiştir.
  • Mavri Mira’nın zararlı cemiyetine karşı kurulmuş, milli varlığa yararlı cemiyettir.
  • Milli varlığa faydalı olan bu cemiyet Lüleburgaz ve Edirne kongrelerini düzenlemiştir. Cemiyet TBMM emrine girme kararı almıştır.

İzmir Müdafa-i Hukuk Cemiyeti: Yunan işgaline tepki olarak kurulan cemiyettir. Mondros Ateşkes antlaşmasından hemen sonra İzmir ve çevresinin Yunanistan’a verileceği söylentilerine karşı tepki olarak kurulmuştur.Bölgenin Türklere ait olduğunu belirten yayınlar yaparak işgali önlemeye çalışmıştır.Ancak 15 Mayıs 1919’da başlayan Yunan İzmir işgalini engelleyemedikleri için bu tarihten itibaren etkinlikleri azalmıştır.

  • Milli varlığa yararlı olan bu cemiyeti Nurettin Paşa kurmuştur.
  • Alaşehir kongresinde faaliyet göstermiştir.

.
Redd-i İlhak Cemiyeti:İzmir’in işgalinden önce kurulmuştur. Yunan işgaline tepki olarak kurulan cemiyet olarak tarih kayıtlarında boy gösteriri. Balıkesir ve Alaşehir’de bölgesel kongrelerde Yunan işgaline karşı silahlı direnişi teşkilatlandırıp yönetme kararı almıştır.Böylece Batı cephesi kurulmuştur.Yine ilk kez bu cemiyetin çalışmalarıyla Kuvay-ı Milliye birlikleri batı Anadolu’da Yunan İşgaline tepki olarak kurulmuş ve kısa sürede Yunan ordusuna karşı önemli başarılar elde etmiştir.

  • Bu faydalı cemiyet I.ve II. Balıkesir ve Alaşehir Kongresi’ni düzenlemişlerdir.
  • İzmir’in işgalini önlemek için mücadele eden cemiyettir.
  • Kuvay-i Milliye hareketinin başlamasını da sağlamıştır
  • Reddi İlhak cemiyeti İzmir’de kuvayi milliye hareketinin başlamasını sağlamıştır.

.
Kilikyalılar Cemiyeti:Adana ve çevresinde Fransız işgali ve Ermeni saldırılarına karşı halkın haklarını savunmak amacıyla kurulmuştur.

  • Milli varlığa yararlı cemiyetlerinden olan Kilikyalılar Cemiyeti  Ali Fuat Paşa’nın girişimleri ile kurulmuştur.
  • Milli mücadele yanlısı bu cemiyet bölgedeki güçleri toplamak içim 30 Mayıs 1920’de Pozantı Kongresi’ni toplamıştır.

.
Trabzon Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti:Doğu Karadeniz’de Pontus Rum devletinin kurulmasını engellemek amacıyla faaliyet yürütmüştür.Silahlı mücadele kararı alarak direnişe geçmiştir.Erzurum Kongresinin toplanmasına yardım eden cemiyet bu kongrede kurulan “Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk cemiyeti” bünyesine girmiştir.

.
Milli Kongre Cemiyeti:İstanbul’daki yazar ve aydınlar tarafından kurulan bu cemiyet Anadolu’daki bütün işgallerin haksızlığını basın-yayın yoluyla dünya kamuoyuna duyurmayı amaçlamıştır.İşgallere karşı Avrupa’daki kamu oyunun da desteğini çekebilmek için Fransızca eserler hazırlatmıştır.Bölgesel silahlı direniş grupları için “Kuvay-ı Milliye”(Milli Kuvvetler) ifadesini ilk kullanan cemiyet olmuştur.

  • Milli mücadele dönemi cemiyetinden olan Milli Kongre Cemiyeti “Milli Talim ve Terbiye Cemiyeti” üyeleri tarafından İstanbul’da kuruldu.
  • Milli mücadele için çalışan cemiyetin amacı basın yayın yolu ile işgallerin haksız olduğunu dünyaya duyurmaktır.
  • Cemiyet farklı dilde yayınlar yapmıştır.
  • Türk vatanının kurtuluşu için bütün kurum ve cemiyetlerin birleşmesi gerektiğini belirtiyordu.
  • Milli mücadele dönemi yararlı cemiyeti olan Milli Kongre Cemiyeti “Kuva-yı Milliye” deyimini ilk kullanan cemiyettir

.
Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti:Doğu Anadolu’da Ermenilerin çalışmalarını engellemek amacıyla kurulmuştur.Doğu Anadolu’da Ermenilerin çoğunlukta olmadığını ispatlayan nüfus sayımları yapmış ve Ermenilerin iddialarının asılsızlığını ortaya koymuştur.Doğu illerindeki işgallere karşı organize olabilmek amacıyla bölgedeki direniş cemiyetlerinin de katıldığı Erzurum Kongresinin toplamıştır.Bu kongreye başkan seçilen Mustafa kemal Paşa cemiyetleri birleştirme yolunda ilk adımı bu kongrede atarak Doğu Anadolu’daki bütün direniş cemiyetlerini “Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında toplamıştır.
Yukarıdaki cemiyetlerin yanında Anadolu’daki ulusal direnişe silah kaçırmak ve istihbarat sağlamak amacıyla Karakol cemiyeti,Mim Mim Grubu,Felah Grubu gibi Cemiyetlerde kurulmuştur.

Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti 4 Aralık 1918’de İstanbul’da kuruldu.
• Milli mücadele yanlısı Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti daha sonra Erzurum ve Elazığ da şubeler açmıştır.
• Milli mücadele dönemi cemiyeti olan Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti bölgede ermeni nüfusun az olduğunu ispat etmeye çalıştı
Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti milli mücadeleye katkı sağlamak için Fransızca Le Pays, Türkçe Hâdisât ve Albayrak gazetelerini çıkarmıştır.
• Milli mücadele dönemi cemiyeti bölgeden göç edilmemesi yönünde politika izlemiştir.
Erzurum Kongresi‘ni düzenlemişlerdir.

Milli Cemiyetlerin Genel Özellikleri:

  • Bulundukları bölgenin Türklere ait olduğunu bu nedenle işgallerin haksızlığını dünya kamuoyuna duyurmayı amaçlamışlardır.
  • Ulusal Mücadeledeki teşkilatlanmanın temelini oluşturmuşlardır.
  • İşgalci devletlerin azınlık cemiyetlerinin ve İstanbul Hükümetinin faaliyetlerine karşı mücadele etmişlerdir.
  • Genellikle ittihatçı düşünceye sahip olan kişiler tarafından kurulmuşlardır.
  • Birleştirici bir liderden yoksun olmaları nedeniyle önceleri bölgesel kurtuluşu savunmuşlardır.
  • Kuruluşlarında milliyetçilik duygusu etkilidir.
  • Sivas KongresindeAnadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştirilmişlerdir.
  • Öncelikle Basın yayın yoluyla direnişi yönlendirmeye çalışmışlar bunun yanında silahlı direnişe de destek vermişlerdir.
  • Bölgesel direnişi yönlendirmelerine rağmen seslerini daha iyi duyurabilmek amacıyla İstanbul’da faaliyet yürütmüşlerdir.
  • Milli mücadele yanlısı bu cemiyetler azınlıklara karşı kurulmuştur.
  • Trakya cemiyeti hariç diğer milli mücadele yanlısı cemiyetler yeni bir Türk devleti kurmayı hedeflemezler.
  • Bu milli mücadele yanlısı cemiyetler milli değerlerin gelişmesini sağlamışlardır.
  • Yararlı cemiyetler ihtiyaçlarını halktan karşılamış ve bir hükümet tarafından kurulmamıştır.
  • Yararlı cemiyetlerin en büyük zaafı ortak hareket etmemesidir.Bölgesel kurtuluşu amaçlamışlardır.