Etiket arşivi: güney cephesi

Kurtuluş Savaşında Güney Cephesi Kahramanları

GÜNEY CEPHESİ’NDE KAHRAMANLAR

Mondros Ateşkes Antlaşması’nın ardından güney illerimiz önce İngilizlerin daha sonra da Fransızların işgaline uğradı. Adana, Maraş, Antep ve Urfa’ya giren Fransızlar bölgede yaşayan Ermenilerle iş birliği yaptılar. Fransızlar tarafından silahlandırılan Ermenilerin saldırıları üzerine Türk milleti kuvayi milliye birlikleri oluşturarak kendini  savundu ve yiğitçe mücadele ederek işgalcileri topraklarından çıkardı.

Güney Cephesi’ndeki kurtuluş mücadelesinde erkeklerin yanında kahraman Türk kadınları da görev üstlenmiştir. Bunlardan biri de Adana’yı işgal eden Fransız kuvvetlerine karşı savaşan Osmaniyeli  Tayyar Rahmiye Hanım’dır. Kurtuluş Savaşında Güney Cephesi Kahramanları

1890’da Osmaniye’de doğan Rahmiye Hanım, Fransızların  halka  yaptığı  zulümler  üzerine  gönül­lülerden  kurduğu  müfrezesinin  başında  Millî Mücadele’ye  katıldı.  Rahmiye  Hanım’a  atılganca hareketlerinden  dolayı  Tayyar  (uçan)  unvanı  verildi.

Tayyar  Rahmiye  Hanım,  1  Temmuz  1920’de Osmaniye’deki  Fransız  karargâhına  müfrezesiyle birlikte  taarruz  ettiği  sırada  düşman  ateşiyle  şehit düştü.  Silah  arkadaşları  onun  başlattığı  taarruzu  zaferle  sonuçlandırıp  düşman  karargâhını  ele geçirdiler.  Bugün  bu  vatansever  Türk  kadınının mezar taşında şu cümleler yazılıdır:

“Yarınların sahibi ey gençlik,İyi tanı, ebedî sükûnetle bu mezarda yatanı. Hak için, bayrak için canın feda edip Armağan etti bize bu mukaddes vatanı.”

Güney  Cephesi’ndeki  millî  kahramanlarımızdan  biri  de  Maraş’ta  düşmana  ilk kurşunu atarak kurtuluş mücadelesini başlatan Sütçü İmam’dır (1871 ­ 1922).

Maraş’taki  Fransız­ Ermeni  askerleri  31  Ekim  1919  günü evlerine gitmekte olan Türk kadınlarına saldırdılar. Kadınları korumak isteyen Çakmakçı Sait’i de şehit ettiler. Bunun üzerine  Sütçü  İmam  adıyla  bilinen  Maraşlı  bir  vatansever  hızla dükkânından çıkarak askerlerden birini öldürdü.

Kurtuluş Savaşında Cepheler

Bu  olaydan  sonra  Sütçü  İmam,  gündüzleri  köy  köy  dolaşarak  düşmana  karşı  direniş  çağrısı  yaptı.  Geceleri  ise  şehre  inerek düşmana  karşı  yürütülen  mücadeleye  yardım  etti.  Maraş  savunmasına  katılıp şehrin kurtuluşuna önemli katkılarda bulundu. Kurtuluş Savaşında Güney Cephesi Kahramanları

Millî Mücadele günlerinde işgale uğrayan güney illerimizden bir diğeri Urfa idi. Urfa’da direniş ruhunu ateşleyen kişi Ali Saip Bey oldu.

1885’te doğan Ali Saip Bey Harp Okulunu bitirdi. 1919 yılında  Urfa  Jandarma  Komutanlığına  getirildi.  İşgalden sonra  şehrin  ileri  gelenleri  ile  bir  millî  teşkilat  kurarak Fransızların  Urfa’dan  atılmasında  önemli  rol  oynadı.  Bu katkılarından dolayı Atatürk tarafından kendisine “Ursavaş” soyadı verildi. Ali Saip Ursavaş 1939’da Adana’da vefat etti.

Ali  Saip  Bey,  Fransızlarla  girdiği  bir  çarpışmanın  ardından savaş alanını gezerken şu duygulu sözleri söylemiştir:

“Şimdi  toprağa  serilip  kalmış  bu  bahtsız  Fransız  delikanlıları  ne  arıyorlardı burada? Niye geldiler, burada ne işleri vardı? Urfa nere, Paris nere? Neden gelip yaşamlarını  burada  bıraktı  bu  genç  insanlar.  Türk  yurdunu  ele  geçirmek,  Türk istiklalini  yok  etmek  için  buraya  gönderilen  bu  bahtsızları  oymakların  ve  çevre köylerin savaşçıları öldürmedi. Hayır, onları buraya gönderenler öldürdü.”

Kurtuluş Savaşında Güney Cephesi Kahramanları

kurtuluşMillî  Mücadele’de  Güney  Cephesi’nin  en  şiddetli  çarpışmaları  Antep’te  yaşanmıştır.  Şahin  Bey,  Antep  savunması  sırasında  canını  bu  vatan  uğruna  feda  eden kahramanlarımızdan biridir. Kurtuluş Savaşında Güney Cephesi Kahramanları

Asıl  adı  Mehmet  Sait  olan  Şahin  Bey,  Trablusgarp  ve Balkan  Savaşlarında  bulundu.  Er  olarak  katıldığı  Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale, Yemen ve Sina cephelerinde savaştı. Gösterdiği başarılardan dolayı subaylığa yükseltildi. Fransızların Antep’i işgal etmesi üzerine Kilis Kuvayımilliye Komutanlığına  getirildi.  Şahin  Bey  Kilis­Antep  kara  yoluna savunma  hattı  kurarak  Fransızların  Antep’teki  kuvvetlerine destek göndermelerini engelledi.

Fransızlar,  Kilis ­Antep  yolunu  açmak  için  26  Mart  1920’de  Antep’e  doğru ilerleyişe  geçtiler.  Şahin  Bey,  emrindeki  kuvvetiyle  üç  gün  boyunca  direndikten sonra şehit düştü. Adına halk tarafından türküler yakılıp ağıtlar söylendi.

Şahin Bey kendisinden Antep yolunu açmasını isteyen Fransız Komutanlığına şu mektubu yazmıştır:

“Kirli ayaklarınızın bastığı şu toprakların her zerresinde Türk kanı vardır. Her bucağında bir atanın mezarı vardır. Eski zamanlardan beri Türkler bu topraklarda yaşamaktadır. Türk bu topraklara, bu topraklar da Türk’e ısındı, kaynadı. Sadece siz değil bütün dünya bir araya gelse bizi bu topraklardan ayıramaz. Sonra sen, Türk  esir  yaşamaz,  diye  duymadın  mı?  Namus  ve  hürriyeti  için  ölüme  atılmak bize, ağustos ayı sıcağında soğuk su içmekten daha tatlı gelir. Sizler canı kıymetli insanlarsınız.  Bize  çatmayınız.  Bir  gün  evvel  topraklarımızdan  savuşup  gidiniz. Yoksa kıyarız canınıza.”

 

Şahin Bey’in şehit düşmesinden sonra Antepliler kadın, çocuk, yaşlı demeden kahramanca savaşmaya devam ettiler. Ancak açlık, susuzluk ve cephanesizlik yüzünden 9 Şubat 1921’de teslim olmak zorunda kaldılar.

Güney Cephesi’ndeki mücadeleler Sakarya  Zaferi’ne  kadar  devam  etti.  Zaferin ardından  Fransızlar,  Güney  Anadolu  topraklarında  tutunamayacaklarını  anladılar. 20  Ekim  1921’de  de  TBMM  hükûmeti  ile Ankara Antlaşması’nı imzalayıp işgal altında tuttukları Adana ve Antep’ten çekildiler.

TBMM, düşmana karşı gösterdikleri cesaret ve yiğitlik nedeniyle Antep’e “Gazi,Maraş’a “Kahraman”,Urfa’ya ise “Şanlı” ünvanlarını verdi. Kurtuluş Savaşında Güney Cephesi Kahramanları

Kaynak: Hüseyin Yeşilot

Milli Mücadele'de Doğu ve Güney Cephesi

Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi

GEÇERSİZ BİR ANTLAŞMA: SEVR

Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi İtilaf devletleri, yenilen diğer devletlerle barış antlaşmalarını imzalamalarına karşın en son antlaşmayı savaşın bitiminden yaklaşık 2 yıl sonra Osmanlı Devleti ile imzalanacaktır. Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi
* Bu durumun nedeni ne olabilir?
Çünkü Osmanlı topraklarını paylaşma konusunda aralarında anlaşmazlıklar çıkmıştı.

İtilaf devletleri, San Remo Konferansı’nda yeniden bir araya gelerek, antlaşmaya taslağına son şeklini verdiler.

İstanbul’u işgal eden İtilaf Devletleri, Osmanlı Devleti’ni baskı altına aldılar.

Osmanlı yöneticileri(padişah (VI. Mehmet Vahidetttin) ve Damat Ferit Hükümeti), çok ağır şartlar taşıyan bu antlaşmayı başlangıçta reddetseler de artan baskılar sonucu; Saltanat Şurası’nı toplayarak imzalamak zorunda kaldılar. Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi

Sevr Barış Antlaşması’na(10 Ağustos 1920) göre

► Boğazlar, Türklerin hiçbir etkisi olmayan ‘Boğazlar Komisyonu’ tarafından yönetilecek, bu madde neyi göstermektedir?
Boğazlar üzerindeki egemenliğimiz sona ermiş, bağımsızlığımız zedelenmiştir.

► İstanbul ve Anadolu’nun bir bölümü Osmanlı Devleti’nde kalacak, azınlık hakları gözetilmez ise İstanbul Türklerin elinden alınacak, bu madde neyi amaçlıyor olabilir?
Padişahı ve İst. Hükümetini Sevr’e uymaya zorlamak

► Doğu Anadolu’da birer Ermeni ve Kürt devletleri kurulacak,

► Ege Bölgesi ve Doğu Trakya; Yunanlılara bırakılacak,

► Antalya ve Konya çevresi, 12 ada; İtalyanlara bırakılacak,

► Adana, Malatya ve Sivas dolaylarını birleştiren bölge Fransızlara bırakılacak,

► Suriye ve Lübnan Fransa mandasında, Irak ve Arabistan İngiltere mandasında kalacak,

► Mecburi askerlik kaldırılacak, en fazla 50 bin kişilik ordu olacak, ordunun ağır silahları(uçak, tank, top…) bulunmayacak, bu madde neyi amaçlıyor olabilir?
Osmanlı topraklarını işgale açık, savunmasız bırakmak

Kapitülasyonlar genişletilerek, tüm İtilaf devletlerine verilecek, Osmanlı Devleti’nin maliyesi İtilaf Devletlerinin denetiminde olacak
bu madde neyi amaçlıyor olabilir?
Osmanlının ekonomik bağımsızlığını yok sayıp, açık pazar haline getirmek

► Devletin gelir kaynakları; itilaf devletlerinin savaş tazminatı olarak kullanılacak, bu madde ne ile çelişiyordu?
Wilson ilkeleri ile

Sevr Ant.; Türk ulusuna yaşama hakkı tanımayan ve Türk vatanının parçalanmasını öngören bir belgedir.

Ant. hukuken geçersizdir; çünkü (2)
Anayasaya göre geçerli olması için meclis tarafından onaylanmalıdır. Ancak Mebusan Meclisi dağıtıldığı için meclis tarafından onaylanamamıştır. Son Osmanlı Mebusan Meclisinde alınan Misak-ı Milli kararına da aykırıdır. Aynı zamanda anlaşma maddeleri Wilson İlkeleri ile çelişmekteydi.

TBMM; Sevr’i kesinlikle onaylamadı ve onaylayanları vatan haini ilan etti.

* Haritadanↆ yararlanarak cephelerin adlarını ve mücadele ettiğimiz düşmanlarımızın kimler olduğunu söyleyin?

Doğu cephesi – Ermeniler
Güney cephesi – Fransızlar ve Ermeniler
Batı cephesi – Yunanlılar ile

Kurtuluş Savaşı başlangıçta bölgesel güçlerin düşmana karşı koymasıyla başlamıştı. Genelgelerin yayımlanması, kongrelerin toplanması ve TBMM’nin açılmasından sonra, mücadele topyekün bir kurtuluş savaşına dönüştü. sosyal bilgiler

Milli Mücadele'de Doğu ve Güney Cephesi

Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi

Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi

İlk Zaferimiz

Yüzyıllar boyunca Osmanlı hoşgörüsü ile dillerini-dinlerini özgürce yaşayan Ermeniler neden Türklerle düşman oldular?
Fransız ihtilalinin yaydığı milliyetçilik fikrinden etkilenen Ermeniler Doğu Anadolu ve Kilikya’yı da içine alan bağımsız bir Ermenistan devleti için ayaklandılar.

Rusya’nın savaştan ve işgal ettiği yerlerden çekilmesi, Ermenilerin Doğu Anadolu ile ilgili planlarını zora soktu. Savaş sonrası(1918) İng. desteğiyle Kafkasya’da bir Ermeni Devleti kurdular.
Ancak Türk Ordusu bölgeye ulaşmadan Rusların boşalttığı yerlere(Kars, Ardahan…) girip, işgal ettiler.

ABD’li General James Harbord başkanlığında bir heyetin hazırladığı “General Harbord Raporu” ile Ermenilerin Doğu Anadolu’da çoğunlukta olmadıkları ve iddia edildiği gibi haksızlığa uğramadıkları belgelenmiştir.

15. Kolordu(?) Komutanı Kazım Karabekir, TBMM tarafından Doğu cephesi komutanı olarak atandı.
TBMM hangi yetkisini kullanıyor?
Yürütme

Düzenli Türk Ordusu, Ermenileri yenerek Kars, Sarıkamış, Batum ve Gümrü’yü aldı. Ermenilerin barış istemesi üzerine 3 Aralık 1920’de Gümrü Ant. yapıldı.

Bu antlaşmaya göre;
— Ermeniler, D.Anadolu’da işgal ettikleri yerlerden çekilecek, D.Anadolu ile ilgili isteklerinden vazgeçeceklerdir, toprak talebinde bulunmayacaktır.

Böylece Ermenistan, Misak-ı Milli’yi tanırken, Sevr Antlaşmasını da reddettiğini kabul edecektir.

Gümrü Ant.; TBMM’nin uluslar arası alanda kazandığı ilk siyasi başarı ve imza koyduğu ilk antlaşmadır.

Ermenistan. BMM’yi resmen tanıyan ilk devlet olmuştur. Ermenistan’a karşı kazanılan zafer düzenli birliklerimizin askerî alandaki ilk başarısıdır.

Doğu cephesi kapandığından, güvenlik sağlanınca, buradaki kuvvetlerimizin ve teçhizatın önemli bölümü, batı cephesine kaydırıldı.

Milli Mücadele'de Doğu ve Güney Cephesi

Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi

Destanlaşan Direniş

* Destanlaşan direniş başlığı hangi cephe ile ilgili olarak atılmıştır? Neden?
Güney cephesi, çünkü bu cephede halk-Kuvayı milliye, düzenli ordu olmaksızın düşmanla mücadele edip, yurttan atmayı başarmıştır.

* Destanlaşan direnişi gösteren şehirler hangileridir? Kahramanlıkları nasıl takdir edilmiştir?
Antep, Maraş ve Urfa kentlerine gösterdikleri kahramanlık nedeniyle TBMM tarafından Gazi – Kahraman ve Şanlı unvanları onurlandırıldılar.

Mondros mütarekesi sonrası önce İngiliz işgaline uğrayan Adana, Urfa, Antep ve Maraş; İng. İle Fr. Arasında yapılan anlaşma ile -Musul’un İngiliz İşgaline terki karşılığı- Fransız işgaline bırakıldı. Fransızlar, bölgeye kendi askerleri yanında Tehcir Kanunu ile Suriye’ye göç ettirilen Ermenileri getirdiler ve Fransız üniformalı Ermeni askerlerin katliamlarına göz yumdular.
* Adana ve çevresinin, Fransız-Ermeni işgaline girmesini önlemek üzere kurulan milli cemiyetin adı nedir?
Kilikyalılar Cemiyeti

Güney cephesinde Fransız/Ermenilere karşı savaş düzenli ordunun katkısı olmadan; bölge halkının- Kuvayımilliyenin, MHC’lerin… kahramanca mücadelesi ile kazanılmıştır. Önce Maraş’tan ardından Urfa’dan Fransızları ve işbirlikçileri Ermenileri kovmuştur. Antep halkı da şehrini Fransızlara karşı tam 11 ay kahramanca savunmuş, 6 bin şehit vermiştir.

Fransızlar Anadolu’da tutunamayacaklarını anlamaya başladı, Yunanlılara güvenerek bir süre daha da bekledilerse de, Sakarya Zaferinin ardından TBMM hükümeti ile Ankara Ant.ı yaparak Anadolu’yu terk ettiler. Böylece güney cephesi de kapanmış oldu. Hatay dışında bugünkü Türkiye-Suriye sınırı çizilmiş oldu.
Kurtuluş Savaşı’nda İtalyanlara karşı cephe açılmadı. İtalyanlar işgal ettikleri Antalya ve çevresindeki halkla iyi geçindi. Halkın yaşamına müdahale etmediler. İkinci İnönü Savaşı’ndan sonra çekilmeye başlayan İtalyanlar silah ve cephanelerinin bir kısmını TBMM’ye bıraktılar. sosyal bilgiler

Sütçü İmam Olayı

Maraş’taki Fransız – Ermeni askerleri 31 Ekim 1919 günü evlerine gitmekte olan üç Türk kadınına “Burası artık Türk memleketi değildir. Fransız müstemlekesinde peçe ile gezilmez!” diyerek saldırıda bulundular. Silahsız şekilde olaya müdahale etmek isteyen Çakmakçı Sait’i de şehit ettiler. Bunun üzerine caddenin karşısındaki dükkânında bulunan Sütçü İmam, tabancasını alarak hızla olayın olduğu yere geldi ve askerlerden birini öldürdü. Milli Mücadele’de Doğu ve Güney Cephesi

Doğu ve Güney Cephesi

DOĞU CEPHESİ

Osmanlı devletinde Ermeniler uzun süre varlık içinde ve milleti sadıka (sadık millet) olarak yaşamışlardır. Hiçbir ayrım veya haksızlığa maruz kalmadan devlet memuru hatta Nazır dahi olmuşlardır. Ermeniler de diğer milletler gibi Fransız ihtilalinden etkilenerek 1877-78 Osmanlı Rus harbinden sonra çeşitli olaylar ve isyanlar çıkarmışlardır.

Ermenilerin Osmanlı devletinde bir sorun olarak görüldüğü ilk antlaşma Berlin Antlaşması olmuş ve bu antlaşmada Osmanlı devletinden Ermenilerin oturduğu yerde batılı devletler ıslahat yapılması istemiştir.

Birinci dünya savaşı başladığında özellikle İngiltere ve Rusya kendi emelleri doğrultusunda Ermenileri kışkırtmışlardır. Rusya doğu anadoluda bir ermeni devleti kurdurtma sözü ile Ermeniler üzerinden doğu akdenize inme hayali kurarken; İngiltere kurulacak ermeni devletini Rusya karşısında bir tampon devlet olarak düşünmüş ve  sömürge yollarının güvenliğini sağlamış oluyordu.

Osmanlı

Birinci dünya savaşında Ermeniler;

  • Osmanlı devletinin seferberlik çağrısına uymadı.
  • Rus askerlerine katıldılar ve onlarla işbirliği yaptılar.
  • Dağlara çıkıp eşkıyalık ettiler ve Türk köylerini basarak halka zulüm ettiler.

Osmanlı devleti bütün bu olanlara karşı 1915’te büyük bir ehemmiyet ve titizlikle sevk ve iskan ( tehcir kanunu) kanunu çıkararak Ermenileri Suriye ve Lübnan’a yerleştirmiştir.

İtilâf devletleri tarafından, Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren barış antlaşmalarının taslağını hazırlamak amacıyla 18 Ocak 1919’da 32 ülkenin katılımıyla toplanan Paris Barış Konferansına Ermeni temsilcileri de katılmıştı.Böylece Ermeniler,Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermenistan devleti kurulması fikrini ilk kez bir uluslar arası konferansta dile getirdiler,bölge üzerinde çeşitli hak iddiasında bulundular.

1918 Mondros ateşkes antlaşmasının 24.maddesi gereğince doğuda bir ermeni devletinin kurulması planlanmıştır. Bu sırada Ermeniler arasında Taşnak Sutyun, Hınçak Cemiyeti ve Ermeni İntikam Alayları yoğun faaliyetlerde bulunmuştur.

10 ağustos 1920 Sevr antlaşmasında ise açıkça doğuda bir ermeni devletinin kurulması kararlaştırılmıştı.

Bu tarihten sonra Ermeniler “GRAND ARMANİA” hayaliyle doğuda halka zulüm ederek halkı göçe zorladılar. Böylece Wilson ilklerine göre bölgede ermeni nüfusunun üstün olduğunu iddia ettiler.

Not: Bölge nüfusunun çoğunluğunu Ermenilerin değil Türklerin oluşturduğunu General Harbord Raporu ile doğrulanmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu Haritası

Yukarıda verilen bilgilere baktığımızda Ermeniler,Doğu Anadolu’da bağımsız bir devlet kurabilmek amacıyla İtilâf devletlerinden her türlü desteği almışlardır.Bundan sonra artık harekete geçerek Van,Bitlis,Erzurum,Kars ve Nahçivan’a saldırmışlar; Gümrü, Iğdır ve Oltu(Erzurum)’ya kadar ilerlemişlerdir. Türk halkı bulunduğu yerde örgütlenmiş Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kurmuş ve Kuvayi Milliye ile mücadeleyi başlatmıştır. Kongre ve genelgeler ile Türk halkına bulunduğu yeri terk etmemesi istenmiş ve bu olaylar karşısında 15. Kolordu komutanı Kazım Karabekir Mondros’a tepki göstererek ordusunu dağıtmamıştır.

Milli mücadele döneminde TBMM Osmanlıdan kalan son düzenli birlikler olan 15. Kolordu ve komutanı kazım Karabekir paşaya Eylül 1920’de Ermeniler üzerine harekat emri verildi. 29 Eylül’de Sarıkamış,30 Ekim’de Kars,7 Kasım’da da Gümrü işgalden kurtarılmıştır.Türk orduları karşısında direnemeyeceklerini anlayan Ermeniler barış istemek zorunda kaldı.TBMM Hükümeti ile Ermenistan arasında 3 Aralık 1920’de Gümrü Barış Antlaşması imzalandı.

3 Aralık 1920 Gümrü Antlaşması’na göre;

  • Sarıkamış,Kars,Kağızman ve Iğdır TBMM Hükümeti’ne bırakılacak,
  • TBMM ile Ermenistan arasındaki sınır Çıldır Gölü ve Aras nehri olacak,
  • Ermenistan Hükümeti,Sevr Antlaşması’nı tanımayacak ve Türkiye’ye karşı hiçbir düşmanca davranışta bulunmayacak,
  • Türklere karşı silah kullanmamış olan Ermeniler isterlerse 6 ay içinde Türkiye’ye geri dönebilecek,

Gümrü Antlaşması’nın Önemi

  • TBMM Hükümeti’nin uluslar arası alanda kazandığı ilk askeri ve siyasi başarıdır.
  • TBMM Hükümeti’nin yabancı bir devletle imzaladığı ilk antlaşmadır.
  • Misak-ı Milli’yi gerçekleştirme yolunda atılmış ilk adımdır.
  • Ermenistan,TBMM’nin varlığını tanıyan ilk devlet oldu.
  • Ermeni Hükümeti, Sevr Antlaşması’nın geçersizliğini kabul etmiş ve Doğu Anadolu’daki her türlü isteklerinden vazgeçmiştir. Ermeni meselesi kapanmıştır.
  • Gümrü Antlaşması’nda Osmanlı Devleti adı geçmemiş, böylece‘‘Türkiye’’ismi ilk kez devlet adı olarak uluslararası bir antlaşmada yer almıştır.
  • Gümrü Antlaşması ile Doğu Cephesi kapanmış, buradaki askeri güçlerimizin büyük bir kısmı Batı Cephesi’ne gönderilmiştir.

GÜNEY CEPHESİ

  • Mondros Mütakeresi’nden sonra Adana, Antep, Maraş ve Urfa önce İngilizlerin işgaline uğramış, Paris Konferansından sonra Fransızlara devredilmiştir. İngilizler bölge halkına yönelik baskılar yapmadıkları için ciddi bir direnişle karşılaşmamışlardır.
  • Fransızlar bölgeyi Ermenilerle birlikte işgal ederek ağır baskılar yaptılar ve sivil halka yönelik katliamlar gerçekleştirdiler. Fransızlara karşı ilk direnişi halk Hatay ( Dörtyol)’da gösterdi. İlk kurşunu Kara Mehmet tarafından atılmıştır.
  • Sivas Kongresi’nde bölgeye komutanlar tayin edildi. Bölgede bütün halkın katıldığı bir Kuva-yı Milliye hareketi başladı.
  • Bölgede direnişi Kuvayi Milliye birlikleri yürütmüştür.
  • Maraş’ta Sütçü İmam, Urfa’da Ali Saip Bey, Antep’te Şahin Bey – ( Kılıç Ali Bey), Adana (Osmaniye)’de Tayyar Rahmiye Hanım halka liderlik yaptılar.
  • Uzun mücadelelerden sonra; 11 Şubat 1920’de Maraş, 10 Nisan 1920’de Urfa, 8 Şubat 1921’de Antep kurtarıldı.
  • Fransızlar Sakarya Savaşı‘ndan sonra imzalanan Ankara Antlaşması (20 Ekim 1921) ile Anadolu’yu terk ettiler.
  • TBMM’yi ve Misakı Milliyi tanıyan ilk itilaf devleti Fransa oldu.
  • TBMM tarafından Antep’e “Gazi”(1921), Maraş’a “Kahraman”(1973), Urfa’ya “Şanlı”(1984) unvanları verildi.

İTALYAN İŞGALİ

Birinci dünya savaşına kendisine ege bölgesinin verilmesi karşılığında taraf değiştiren İtalyanlar, Paris konferansında İngiltere’nin güçlü bir İtalyan varlığını sömürge yolu güvenliği için tehdit olarak görmesi üzerine bölgeyi Yunanistan’a vermiştir. Konferansta aldatıldığını düşünen İtalyanlara ise Antalya, Muğla, Burdur çevresi verilmişti. Bu yüzden İtalyanlar işgali isteksiz ve hayal kırıklığı ile başlattılar. Dolayısıyla İtalyanlar ile şiddetli çatışmalar olmamıştır. Bunda diğer cephelerde Türk halkının güçlü karşılık vermesi ve İngiltere’ye olan kırgınlıkları etkili olmuştur. İkinci İnönü savaşından sonra çekilme teklif etmiş, Kütahya – Eskişehir savaşında durdurmuş ve nihayetinde Sakarya savaşından sonra kesin olarak Anadoludan çekilmiştir

Kaynak:Alper Hoca