Sosyal Bilimler, Sosyal Bilgiler

“Sosyal bilimler bilgi kategorisi ve Sosyal Bilgiler program kategorisi olarak sınıflandırılabilir. Bu ayrım içinde sosyal bilimler, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, tarih, siyasal bilgiler, iktisat gibi bilim dallarını içerirken; Sosyal Bilgiler kapsamında ise tarih, coğrafya ve vatandaşlık bilgisi önemli bir yer tutar. Ayrıca felsefe, hukuk, mantık ve ahlak bilgisi gibi alanlara da temas edilmektedir. Aslında Sosyal Bilgiler, sosyal bilimlerin öğretim için seçilmiş olan ve değişmeyen bir bölümü olarak kabul edilir. Sosyal Bilgiler, sosyal bilimlerin bulgularına toplumun gerekli yönleriyle değinir; toplumu oluşturan bireylerin, sosyal ilişkileri, kültürü, diğer toplumlarla olan ilişkileri ve bu konulardaki ortak ve temel bilgilerin geniş bir bölümünü oluşturur (Sözer, 1998:3).

“Sosyal bilimler, çeşitli açılardan insan davranışlarını objektif bir şekilde inceleyen bir disiplindir. Bu bağlamda, Sosyal Bilimlerin içeriği, birbirleriyle bağlantılı ve karmaşık birçok insan yaşamından esinlenmiştir. Sosyal Bilgiler programı ise özellikle vatandaşlık eğitimine odaklanmıştır. Sosyal bilgiler alanında, disiplinler arası ve bütünleştirilmiş bir eğitim programı ile vatandaşlık kavramının geliştirilmesine önem verilmiştir (Barth ve Demirtaş, 1997, 5-6).

Sosyal Bilgiler, 1916 sonrasında Amerikan pragmatizmi ve toplumsal yapısından kaynaklanan ihtiyaçları karşılamak amacıyla ortaya çıkan bir dersidir. Dersin oluşturulmasının iki temel sebebi vardır. Birincisi, 1890’lı yıllarda bu ülkeye göç edenlerin toplumla uyumunu hızlandırarak iyi vatandaş olmalarını sağlamaktır. Diğeri ise John Dewey ve arkadaşlarının derslerde işlenecek konuların öğrencilerin günlük hayatından ve ilgilerinden alınması gerektiği anlayışıdır (Şimşek, 2007, 3).”

 

Genellikle Sosyal Bilgiler, Sosyal Bilimlerin öğretimi için seçilmiş ve okullarda 11-15 yaş aralığındaki çocukların programında yer bulur. Sosyal Bilimler ise daha akademik bir düzeyde, bilim disiplini anlayışıyla insan ilişkilerini detaylı bir şekilde inceler (Özbaran, 2003, 1).”

Sosyal Bilgiler, aslında eğitim alanının bir kavramıdır. Bu disiplinler arası alan, sosyal bilimlerdeki kuramsal ve bilimsel gelişmeleri eğitim sürecine entegre ederek bireyin sosyal olarak gelişmesini ve yetiştirilmesini amaçlar (Paykoç, 1991, 2).

Konu ve temaların öğretilmesinde, Sosyal Bilgiler, Sosyal Bilimlere kıyasla daha fazla tercih edilir. Özellikle ilköğretim çağında, vatandaşlık eğitimine öncelik veren Sosyal Bilgiler dersleri yer alırken, Sosyal Bilimler ayrı disiplinler olarak genellikle liselerde ve üniversitelerde öğretilir (Dönmez, 2003, 33).

Sosyal Bilgilerin doğasıyla ilgili en kapsamlı ve etkili çalışmayı yapan Barr, Barth ve Shermis (1978, 18), Sosyal Bilgilerin metotlarını kullanarak demokratik vatandaşlığın ve insani değerlerin öğrencilere baskı yapmadan öğretilmesi ve vatandaşlığa entegre edilmesi gerektiğini ifade eder. Birçok eğitimci de benzer düşünceye sahiptir; ancak aile, inanç, değerler, beceriler, iletişim ve ideallerin etkisi konusunu ele aldıktan sonra, Sosyal Bilgilerin geleneksel olarak üç şekilde anlaşıldığından bahseder. Bu anlayışlar şunlardır: Vatandaşlık Aktarımı Olarak Sosyal Bilgiler, Sosyal Bilimler Olarak Sosyal Bilgiler, ve Yansıtıcı İnceleme Olarak Sosyal Bilgiler.

Sosyal Bilimler, genellikle insan ilişkilerini incelemekle ilgilenirken, Sosyal Bilgiler bir okul programı olarak demokratik sistemde vatandaşlık eğitimine odaklanarak birey ilişkilerine vurgu yapar. Yani, Sosyal Bilgilerin temelini aslında Sosyal Bilimler oluşturur. Program açısından ise Sosyal Bilgiler, Sosyal Bilimlerden alınan içeriğe dayanarak oluşturulan üniteleri içeren bir programa işaret eder. Kısacası, Sosyal Bilgiler, Sosyal Bilimlerden seçilerek sadeleştirilmiş konuları içeren ve okullarda öğretilen bir ders programıdır (Dönmez, 2003, 33).

“Sosyal Bilgilerin Bir Sosyal Bilim Olarak Öğretilmesi yaklaşımına göre, iyi vatandaş yetiştirmek amacıyla öğrencilere, sosyal bilimlerle ilgili disiplinlerdeki bilgi, beceri ve değerler kazandırılmalıdır. Bu yaklaşıma göre, sosyal bilimcilerin düşünme yöntemini öğrenmiş gençler, sosyal bilimciler gibi algılayıcı ve ayırt edici olabilirler (Barr ve diğerleri, 1978: 71, Erden tarihsiz, 7). Sosyal bilimciler, kullandıkları öğretim yöntemlerinin iyi vatandaşlar yetiştirmekte yararlı olacağını belirttiklerinde, öğrencinin farklı sosyal bilim alanlarında (örneğin, tarih, coğrafya, vatandaşlık bilgisi) bir düşünme tarzı geliştirmesi (uygulama ve eylem yapma yöntemi) gerekliliğini ifade ederler. Bir bilim adamı gibi düşünmeyi öğrendikten sonra, bir vatandaş olarak değerlendirmeyi, dikkatle anlamlandırmayı ve mantıklı sonuçlara varmayı anlamış olacaklardır (Barth ve Demirtaş 1997, 9).

Bu yaklaşımın temel mantığı, öğrencilere sosyal bilimlerin temel ilke ve içeriğini kavratmaktır. Bu yöntemin bir diğer önemli yönü ise, sosyal bilimcilerin bilgiye ulaşırken kullandıkları yöntemi öğrencilere öğretebilmektir. Bu şekilde çocuklar dünyayı sosyal bilimciler gibi düşünmeye ve anlamaya çalışacaklardır. Bu yaklaşımın içeriği, sosyal bilimlerin bilgi temelini oluşturur. Çocuklar, insan davranışlarını ve vatandaşlık sorumluluğunu, sosyal bilimlerin temel prensiplerini inceleyerek öğrenirler (Doğanay ve Sarı 2004, 153). Sosyal bilimler geleneğinde yöntem araştırma-inceleme yöntemidir. Sosyal bilim dallarıyla ilgili bilgilerin kazanımı yanında, öğrenme sürecine de özellikle önem verilir (Doğanay, 2002,20).”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir