Öğretmenlerin büyük bir bölümü, sosyal bilgiler öğretim programı taslağını genellikle anlaşılır, programdaki açıklama ve örnekleri yeterli bulmaktadırlar. Özellikle ölçme ve değerlendirme bölümünü anlaşılır, bununla ilgili açıklama ve örnekleri yeterli bulanlar azdır. Ölçme ve değerlendirme konusu başta olmak üzere öğretmenlere yeni programı tanıtıcı nitelikte uygulamalı seminerlerin yapılması yararlı olacaktır.
· Öğretmenlerin önemli bir kısmı, öğretim programındaki etkinlik örneklerinin kazanımları gerçekleştirecek nitelikte olmadığı, kazanımların öncekiler üzerine dayandırılmış ve sonraki öğrenmelere hazırlayıcı görünmediği, ölçme ve değerlendirme araç veya yöntemlerinin kazanımların gerçekleşme derecelerini ortaya çıkaramayacağı görüşündedirler. Sosyal bilgiler öğretim programı tasarısının bu açıdan incelenmesi yararlı olacaktır. Böyle bir inceleme ile program tasarısının kusuru varsa bulunup düzeltilebilecektir. Program tasarısı bu açıdan kusurlu değilse o zaman öğretmenlerde bilgi eksikliği olduğu düşünülerek bunun hizmetçi eğitimle giderilmesi yoluna gidilebilecektir.
· Öğretmenlerin önemli bir kısmı “Öğrenilenlerin diğer derslere transferi (Ara disiplin alanlarında kullanılması sağlanmış mı? )” ve “Kazanımların diğer derslerdeki kazanımlarla bütünleşmesi sağlanmış mı?” sorularına kısmen veya hayır şeklinde cevap vermiştir. Sosyal bilgiler öğretim programı tasarısının bu açıdan incelenmesi yararlı olacaktır. Program tasarısının kusuru varsa düzeltilebilecek; kusuru yoksa öğretmenlerin bilgi eksikliği hizmetçi eğitimle giderilebilecektir.
· Öğretmenlerin yarıdan fazlası, “Öğretim programı, tüm öğretim faaliyetlerini yeterli bir biçimde planlamanıza imkân veriyor mu?”sorusuna kısmen veya hayır cevabı vermiştir. Bu konudaki yetersizliğin kaynağı belirlenerek bunun ortadan kaldırılması yararlı olacaktır.
· Öğretmenlerin dörtte üçe yakını, verilen sürelerin ünitelerdeki etkinlikler ve kazanımların gerçekleştirilebilmesi için yetersiz olduğu görüşündedir. Süre konusundaki farklı görüşlerin kaynağının belirlenerek giderilmesi yararlı olacaktır.
· Öğretmenlerin önemli bir bölümünün grup üyelerine farklı notlar verdikleri anlaşılmaktadır. Oysa, grup çalışmalarında ortak bir amaca ulaşmak esas olduğundan fevkalade haller dışında grup üyelerinin tümüne aynı puanın veya notun verilmesi beklenir. Aksi halde grup çalışmaları aracılığıyla gerçekleştirilmesi beklenen yardımlaşma, dayanışma ve benzeri önemli kazanımlar gerçekleştirilemez. Öğretmenlerin bu durumdan haberdar edilmesi yararlı olacaktır.
· Sosyal bilgiler öğretmenlerinin büyük bir bölümü ölçme yöntemleri ve değerlendirme sistemini çok karmaşık bulmakta; tamamına yakını ölçme yöntemleri ile değerlendirmenin zaman alıcı olduğunu düşünmektedir. Ölçme ve değerlendirme ile ilgili sorunların çözümü için şunlar önerilebilir: (1) Öğretmenler için ölçme ve değerlendirme konusunda bir el kitabının hazırlanması, (2) Öğretmenlerin ölçme ve değerlendirme konularında hizmetiçi eğitimle yetiştirilmeleri, (3) Kullanılacak ölçme araçlarının hazırlanıp ön deneme ile geliştirildikten sonra bir kullanma kılavuzu ile birlikte öğretmenlere sunulması ve (4) Sınav yönetmeliğine göre ölçme sonuçlarının değerlendirmesi sırasında yapılacak işlemler için bilgisayar programı hazırlanarak okullara gönderilmesi
· Müfettişlerin yarısına göre; sosyal bilgiler dersinin yapıldığı sınıflar bir öğrenme ortamı olarak istenen özelliklerde değildir. Eğitimin verimli olabilmesi için bu eksiklerin giderilmesi gerektiği açıktır.
· Müfettişlere göre; araç-gereç seçimi ve kullanılması konusunda önemli sayılabilecek eksikler vardır. Öğretmenler etkinlikler için ayrılan zamanı elverişli bir şekilde kullanamamaktadır. Ölçme ve değerlendirme ile ilgili eksiklikler vardır. Bunların hizmet içi eğitim çalışmaları ile giderilmesi yararlı olacaktır.
· Müfettişlere göre; etkinliklerin belirlenmesinde yerel olanaklardan ve içeriğin açıklanmasında yerel örneklerden yararlanma konusunda önemli sayılabilecek eksikler bulunmaktadır. Öğretmenlerin görev yerleri değiştikçe, mahalli yönetimler tarafından öğretmenlerin okulun bulunduğu çevreyi tanımalarını ve eğitimde çevre imkânlarından yararlanmalarını sağlayıcı yönde çalışmalar yapılması yararlı olacaktır.
· Okul yöneticileri, öğretmenlerin yeni öğretim programlarında öngörülen uygulamalar için gerekli becerilerde bazı eksiklerinin bulunduğu ve sosyal çevreyi öğrenciler için bir bilgi kaynağı olarak yeterince kullanamadıkları görüşündedirler. Öğretmenlere yapılacak hizmet içi eğitimde bu iki konunun özellikle ele alınması yararlı olabilir.
· Okul yöneticileri fen, bilgisayar ve yabancı dil laboratuarları gibi özel amaçlı odalar ve kütüphane, medya odası ve araç gereç odası gibi kaynak odalarının yetersizliğinden söz etmektedirler. Okullardaki tesis ve donatım eksiklerinin en kısa zamanda giderilmesi gerektiği açıktır.
· Okul yönetiminin temel görevinin sınıflardaki öğretme-öğrenme süreçlerinin etkili ve verimli birer biçimde işletilmesini sağlamak olduğu söylenebilir. Bu açıdan duruma bakıldığında, okul yöneticilerinin de yeni programlar ve bunların uygulamaya ilişkin gerekleri konusunda yetiştirilmeleri yararlı olabilir.
· Velilerin merak ettikleri konular arasında özellikle öğrencilerin geleceğine yönelik endişeleri dikkati çekmektedir. Velilerin okul ve yeni öğretim programları üzerinde bilgilendirilmeleri sırasında bu endişelerin giderilmesine yönelik çabalara da yer verilmesi yararlı olabilir.
· Öğrenci anketinde sorulan “derslerin işlenişinde hakim olan hava”ya ilişkin altı soruya alınan cevaplar, yeni programların uygulandığı okullarda daha çok görülmesi beklenen bazı uygulamaların kontrol grubu olarak alınan okullardaki uygulamalardan pek farklı olmadığını göstermektedir. Bu beklenmedik durumun açıklığa kavuşturulması için doğrudan gözlem gibi daha güçlü araçlarla bilgi toplanmasına dayalı daha ileri karşılaştırma araştırmalarına ihtiyaç vardır.
· Yeni programların uygulandığı sınıflardaki derslere karşı tutum puanı ortalamalarının, kontrol grubu olarak alınan sınıflardakine yakın olduğu ve tüm grup ortalamalarının ölçeğin orta noktası olan 60’ın bir hayli altına düştüğü görülmektedir. Öğrencilerin derslerin tümüne karşı tutumları olumsuz (negatif) tutum bölgesindedir. Öğrencilerin derslere karşı tutumlarının olumsuz (negatif) bölgede bulunmasına yol açan etkenlerin daha yakından, derinlemesine incelenmesi bu durumun nasıl düzeltilebileceğine ipuçları verebilir.