Mebuslar Meclisinin Toplanması ( 12 Ocak 1920 ) : 1919 yılının Kasım ayına kadar, memleketin her tarafında seçimler tamamlandı ve Mebusan Meclisi 12 Ocak 1920’de İstanbul’da toplandı.
Mecliste Müdafaa-ı Hukuk grubu kurulamadı ancak Felah-ı Vatan grubu adıyla oluşturulan grubun çalışmaları sonucu mecliste Misak-ı Milli adı verilen kararlar kabul edildi (28 Ocak 1920).
Misak-ı Milli ( Milli And ) adı verilen metinde şu kararlar bulunuyordu.
. Osmanlı Devleti’nin 30 Ekim 1918 tarihli mütareke imzalandığı vakit düşman ordularının işgali altında bulunan Arap memleketleri durumunun, halkın serbestçe verecekleri rey’e göre tayin edilmesi gereklidir. Bu mütareke hududu içinde Türk ve İslam çoğunluğu bulunan kısımların tümü hiçbir suretle ayrılık kabul etmez bir bütündür.
. Halkın rey’i ile anavatana katılmış olan 3 sancakta ( Kars, Ardahan ve Artvin ) gerekirse halkın reyine müracaat edilmesini kabul ederiz.
. Türkiye barışına bırakılan Batı Trakya hukuku durumunun tespiti de halkın tam bir hürlükle vereceklere rey’e uygun olmalıdır.
. Hilafet merkezi ve Osmanlı Devleti’nin başkenti olan İstanbul şehri ile Marmara Denizinin güvenliği her türlü zedelemeden masun olmalıdır. Bu esas kabul edilmek şartı ile Akdeniz ve Karadeniz boğazlarının Dünya ticaret ve ulaşımına açılması hususunda bizimle diğer bütün ilgili devletlerin birlikte verecekleri karar geçerlidir.
. İtilaf Devletleri ile düşmanları ve bazı ortakları arasında kararlaştırılmış olan antlaşma esasları dairesinde azınlıkların hakları, komşu memleketlerdeki Müslüman halkı da aynı haktan istifadeleri şartıyla tarafımızdan kabul ve temin edilecektir.
. Milli ve ekonomik gelişmemiz bakımından istiklal ve tam bir hürlüğe sahip olmamız gereklidir. Bu sebeple siyasi, adli ve ekonomik kapitülasyonlar kabul edilemez.
İstanbul’un İtilaf Devletleri Tarafından İşgal Edilmesi ( 16 Mart 1920 ) : İtilaf Devletleri de, Mebuslar Meclisinin toplanması ile Anadolu’daki hareketin ortadan kalkacağını veya hiç değilse zayıflatacağını umuyorlardı. Bu olmayınca kabinedeki bazı bakanların istifa etmelerini sağladılar. Türk Ocağını bastılar.
Nitekim 16 Mart 1920’de de İstanbul’u resmen işgal ettiler. İşgale karşı çıkan askerleri şehit ve Kuva-yı Milliye taraftarı milletvekillerini tevkif ettiler.
İstanbul’un işgal edildiğini öğrenen Mustafa Kemal Paşa tarafından şu tedbirler alındı.
- İstanbul ile derhal telefon ve telgraf bağlantıları kesildi.
- Kuva-yı Milliye’ye karşı Biga dolaylarında faaliyette bulunan Anzavur çetesine yardım etmeleri ve Anadolu’ya yapılacak bir İtilaf Devletleri kuvvetleri sevkiyatını himaye edebilmeleri muhtemel Eskişehir ve Afyon’da bulunan İngiliz birliklerinin yerlerinden çıkarılması ve silahsızlandırılması emri verildi.
- İstanbul’da yapılan tevkiflere karşılık olmak üzere Anadolu’da görevli olarak dolaşmakta olan İtilaf Devletleri subayları tevkif edildi.
Ayrıca, İstanbul’dan ve Adana’dan Anadolu’ya düşman birlikleri sevkiyatını önlemek amacıyla Ulukışla ve Geyve civarındaki demiryolları tahrip edildi. Anadolu’da mevcut resmi ve gayrıresmi bütün mali kurumların para ve kıymetli eşya miktarı tespit edilerek, İstanbul’a gönderilmesi yasaklandı.