(1841-1907). Batılı anlamda Türk resminin oluşmasına katkılarda bulunan ressam. Asıl adı Ahmet Ali’dir. Şeker, saray çevrelerinde kendisine verilen ve giderek yerleşen lakaptır. 1855’te Mektebi Tıbbiye’de öğrenime başladı. Resimde özel yeteneği görülünce öğretmen yardımcılığına getirildi. Resimleri Abdülaziz’in ilgisini çekti ve resim öğrenimi için Fransa’ya gönderildi (1864). Paris Güzel Sanatlar Yüksekokulu’nda Boulanger ve Gerome’un atölyelerinde çalıştı. Yapıtları 2. Paris Dünya Sergisi’ ne (1867), 1869 ve 1870 Salon Sergilerine kabul edildi. Okulu bitirince Roma Ödülü’nü kazandı; üç ay da Roma’da çalışıp İstanbul’a döndü (1871). Sultanahmet Sanat Mektebi’nde ve askeri liselerde öğretmenlik yaptı; 1873’te Türkiye’de ilk resim sergisini Sanat Mektebi’nde düzenledi. 1875’te Darülfünun’da ikinci sergiyi açtı. Abdülaziz’in yaverliğine getirildi; rütbesi 1890’da refikliğe (tümgeneral) yükseltildi. 1895’ten ölümüne kadar yabancı misafirler teşrifatçılığı yaptı. Osman Hamdi Bey’le çalışarak Sanayii Nefise Mektebi’nin kuruluşuna katkıda bulundu (1882 – 83). Paris’te henüz izlenimciliğin gelişmediği bir dönemde akademik anlayışa bağlı öğretmenlerle çalışan Ahmet Paşa, bir ölçüde Corot ve Courbet gibi ressamların etkisi altında kalmış ve çağdışı birçok ressam gibi peyzaj ve natürmorta ağırlık vermiştir.