(1813-1883). Müzikli dram ustası olarak tanınan ve kendisinden sonraki sanatçıları da etkileyen büyük Alman bestecisi. Küçük yaşta piyano ve kompozisyon öğrendi. Akademik öğretimden hep uzak durdu, kendi kendisini yetiştirdi. Yirmi yaşındayken ilk operası Periler’i besteledi. Würtzburkg’da bir tiyatro topluluğunda orkestrayı yöneterek geçimini sağlamaya çalıştı. Sonunda, alacaklılarından kurtulmak için Paris’e gitti; Rienzi ve Uçan Hollandalı operalarını orada besteledi. Aradığını bulamayınca Dresden’e döndü. Rienzi’nin sahneye konulup başarı kazanmasının ardından saray operasının orkestra şefliğine atandı ve 184849 Dresden Ayaklanması’na kadar burada kaldı. Bu döneminin başlıca yapıtları, Tannhauser ve Lohengrin operaları oldu. Ayaklanma bastırılınca Zürih’e kaçtı. Burada yeni yapıtlar verdi, incelemeler yaptı, orkestra yönetti. Tristan ve Isolde ile dört ayrı yapıttan oluşan Der Ring, olgunluk dönemi olarak nitelenen sürgün yıllarında ortaya koyduğu yapıtlardı. Bu yıllarda toplumsal sorunlarla da ilgileniyor, ülkesinde sosyalist bir devlet kurulacağı beklentisi içinde bulunuyordu. 1859’da Paris’e gitti ve 1861 genel affına kadar orada yaşadı. Bu tarihte Almanya’ya döndü. Daha sonra orkestra şefi olarak birçok ülkede dolaştı. Bu arada Nürnbergli Usta Şarkıcılar adlı komik operasını yazdı. II. Ludwig Bavyera Kralı olunca (1864) Wagner’i Münih’e çağırdı. Kendisine ayrılan konağa yerleşen Wagner’in operaları birbiri ardınca sahneye konuldu. Bavyera’daki Bayreuth kentinin opera binası için uygun olacağına karar verdi. Konserlerinden gelir sağlayarak ve II. Ludwig’den yardım alarak opera binasının temelinin atılmasını sağladı (1872). Der Ring adını verdiği dörtlüsü Bayreuth Festival Binası’nın açılışında sahne ye konuldu (1876). Daha sonra İtalya ve İngiltere turnelerine çıkan Wagner, Parsifal operasını 1882’de Bayreuth’ta sahneye koydu. Kalp yetmezliğinden Venedik’te öldü ve Bayreuth’ta kendi hazırladığı mezara gömüldü. Birinci ve İkinci Dünya savaşlarındaki kesinti dışında, yapıtları her yıl onun yaptırdığı Bayreuth Tiyatrosu’nda sahnelendi. Wagner, orkestralama tekniği yönünden kusursuz yapıtlarını dramdaki kişileri, olayları ve simgeleri dile getiren motiflerle ördü. Sonradan bunlar leitmotiv (melodik an) diye nitelendi.