Yeni harflerin kabulü (1 Kasım 1928):
Türkler tarih boyunca Göktürk, Uygur, Kiril, Arap, Latin alfabelerini kullanmışlardır.
Türkler İslam’ı kabul edince eski alfabelerini bırakıp Arap harflerini kullanmaya başladılar. Arapça Türkçenin ses yapısına uygun değildi, öğrenilmesi, okuması ve yazması zor bir dildi. Türk insanına uymuyordu. Bu nedenle okuma-yazma bilenlerin sayısı azdı.
Eski Osmanlıcanın okumadaki güçlükleri, okur-yazar oranını düşürmüştü. Mustafa Kemal okuma yazmanın yaygınlaştırılması ve çağdaşlaşma için Latin alfabesinin kullanılmasını istiyordu. Latin harflerinden yararlanılarak, Türk dilinin yapısına uygun Türk alfabesi hazırlandı, 1 Kasım 1928’de kabul edildi.
Yeni Türk alfabesini tanıtmak ve okuma yazmayı yaygınlaştırmak amacıyla Millet Mektepleri açıldı. M. Kemal başöğretmen seçildi (24 Kasım 1928)
Mustafa Kemal okur-yazar oranını arttırmak ülkeyi cehaletten kurtarmak için 7’den 70’e herkese okuma öğretmek için Mahalle Mektepleri’ni kurdurmuş. Buralarda halkın okuma yazma öğrenmesi için çalışmalar yaptırmıştır.
Bütün bu çalışmalar sonucu toplumda okur-yazar oranı hızla artmıştır.