Aşar (Öşür) vergisi: Osmanlı döneminde köylülerden, ürettikleri tarım ürünleri için 1/10 oranında alınan vergi. “öşür” sözcüğü, Arapça anlamı “onda bir” demektir.
Ateşemiliter: Bir devletin yabancı ülkelerdeki elçiliklerinde görevli askerî uzman.
Beyanname: Bir kimsenin resmi bir kuruluşa herhangi bir durumu bildirmek için verdiği çizelge, bildirge, bildiri
Cemiyet: Dernek
Cephe: Savaşta orduların karşılaştığı hat ya da büyük savaşın her bir bölümü. Örneğin 1. Dünya Savaşı’nın Kafkas Cephesi gibi.
Darülfünun: Üniversite reformu öncesinde İstanbul Üniversitesi’nin eski adı
Diplomasi: Devletler arasındaki anlaşmazlıkları askeri güç kullanmadan görüşmeler yoluyla çözme
Dinamik: Durgun olmayan sürekli değişken olan, hareketli.
Dogma: Sorgulanamayan tartışılamayan bilgi.
Egemen devlet: Bağımsız devlet
Emperyalist: Başka bir devleti sömüren, yayılmacı devlet.
Erkan-ı harbiye: Osmanlı Devleti’nde Genelkurmay Başkanlığının görevini yapan kurumdur.
Etnik grup: Bir devleti oluşturan ana topluluk milletten başka, o devlette yaşayan dil, din vb özellikleriyle o milletten farklı özelliklere sahip küçük topluluklardan her biri.
Evrensel: Bütün insanlığı ilgilendiren
Fetva: Bir sorunun İslam’a uygun olup olmadığı konusunda şeyhülislam ya da müftünün verdiği karar
Fırka: Parti
Gayrimüslim: Müslüman olmayan. Azınlık anlamında da kullanılır.
Gazi: Savaşa katılmış ve savaştan sağ çıkmış kişi.
Genelge: Tamim. Herhangi bir konuda aydınlatmak, dikkat çekmek üzere ilgililere gönderilen yazı.
Halife: Hz Muhammed’in ölümünden sonra Müslümanların yöneticilerine denir. Halifenin makamına ise hilafet denir.
Hanedan: hükümdar, padişahın geniş ailesi
Harp malulü: Savaşta yaralanmış gazi
Heyet-i Temsiliye: Erzurum Kongresi kararlarını uygulamak üzere Mustafa Kemal’in başkanlığında oluşturulan hükümet gibi çalışan yürütme organıdır.
Hıfzıssıhha: sağlıklı yaşamak için gereken önlemlerin bütünü. Türkiye Cumhuriyetinin ilk sağlık kurumu
Hıyanet-i vataniye: TBMM’ye karşı başlatılan isyanları bastırmak için çıkarılan ve İstiklal mahkemelerinde kullanılan kanun
Himaye: Koruma
Hitabet: Güzel ve etkili konuşma sanatı. Güzel ve etkili konuşanlara da hatip denir.
İdadi: Lise
İktisadi: Mali, ekonomiyle ilgili
İkmal: Eksik olan şeyleri tamamlama, bütünleme.
İlhak: İşgal edilen toprakların işgalci devlet tarafından egemenlik altına alınması
İnkılap: Köklü değişiklik, devrim, ihtilal
İstiklal: Bağımsızlık
İşgal: Bir yeri geçici olarak ele geçirme
İstihkam: Düşman saldırılarını durdurmak için yapılmış siperlerin olduğu yer.
İttifak: Anlaşma, bağlaşma, oybirliği, ortaklık
Jön Türkler: Abdülhamit’e ve onun yönetimine karşı olanlar için kullanılan tabir. Jön Türk olarak isimlendirilenler İttihat Ve Terakki Cemiyeti’ni kurmuştur.
Jeopolitik : Bir devletin yönetimi ile o yerin coğrafyası arasındaki ilşki.
Kabotaj kanunu: Türkiye’nin limanları ve sahilleri arasında taşımacılığın sadece Türk gemileri ya da Türk bayrağı taşıyan gemiler tarafından yapılma şartını getiren kanun.
Kalkınma: Bir ülkenin ekonomik yapısının gelişmesi, zenginleşmesi ve çağdaş ülkeler seviyesine ulaşması
Kapitülasyon: Yabancılara verilen ayrıcalık.
Kuvay-ı inzibatiye: Hilafet Ordusu“ olarak da bilinir. Kurtuluş Savaşı`nda İstanbul Hükümeti`nin TBMM Hükümeti`ne karşı kurduğu, yarı resmi askeri örgüt.
Kuvayımilliye: İşgallere tepki olarak halkın ve askerlikten terhis olanlardan oluşan gönüllü birlikler.
Kuvvetler ayrılığı: Yasama (yasa yapma), Yürütme (Yasaları uygulayarak ülkeyi yönetme) ve yargı görevlerinin ayrı organlar tarafından yürütülmesidir.
Liberalizm: Ekonomide devletin müdahalesini kabul etmeyen, Özel girişimciyi destekleyen sistem
Maarif: Eğitim
Maarif Vekâleti: Eğitim Bakanlığı
Manda: Kendini yönetemeyecek duruma gelen ülke yönetimlerinin, daha güçlü ülkelere ve cemiyetlere verdiği yönetme yetkisidir. Manda kelimesi ile kurulan kullanılan himaye kelimesinin anlamı korumadır.
Mecelle: Mecelle Osmanlı Devleti zamanında, Ahmet Cevdet Paşa Başkanlığındaki bir heyet tarafından, İslam Hukukuna bağlı kalınarak hazırlanan aile hayatının da kapsamlı olarak yer aldığı kanunlar
Meclis-i Mebusan: Mebuslar Meclisi. Osmanlı’da halkın seçtiği vekillerden oluşan meclis
Medeni kanun: Mecelle’nin kaldırılmasıyla İsviçre’den alınarak uyarlanan ve aile hayatını düzenleyen kanun.
Medrese: Daha çok İslami bilgi ve kuralların öğretildiği öğretim kurumu.
Meşrutiyet: Hükümdarlıkla yönetilen bir ülkede hükümdarın başkanlığı altında Meclis (Parlamento) yönetimine dayanan hükümet (yönetim ) biçimi
Milis: Savaş sırasında orduya yardımcı olarak toplanan halk gücü
Milli hakimiyet: Milli egemenlik. Milli irade. Millet yönetimi
Milli Mücadele: Kurtuluş Savaşı
Misak-ı iktisadi: Ekonomik yemin. İzmir İktisat Kongresi’nde alınan ekonomik kararlar belgesi.
Misakımilli: Milli Yemin. Meclisi Mebusan’da kabul edilen milli sınırları hedefleyen belge.
Miting: Bir olaya dikkat çekmek için yapılan açık hava toplantısı.
Monarşi: Yönetme gücünün haktan alınmadığı ve tek kişide olduğu rejim. Padişahlık, imparatorluk, çarlık vb.
Muallim: Öğretmen
Muharebe: Savaş
Musiki: Müzik
Mübadele: Değiş tokuş etmek
Müdafaa: Savunma
Mühimmat: Savaş gereçleri, cephane
Mütareke: Ateşkes antlaşması
Nüfuz: Söz geçirme, güçlü olma
Panslavizm: Rusya’nın tüm Slav kökenli ve Ortodoks milletleri bir bayrak altında toplama politikası
Rejim: Yönetim şekli
Rüştiye: Ota okul
Saltanat: Sultanlık, padişahlık, padişahın makamı
Sanatoryum: Verem hastalarının tedavi gördüğü hastane
Sanayi-i nefise Mektebi: Güzel sanatlar akademisi
Siyasi: Yönetimle ilgili
Strateji: Amaca ulaşmak için izlenen yol
Şeriye ve Evkaf Vekaleti: Din işleri ve vakıflar Bakanlığı
Taarruz: Hücum
Takrir-i sükûn: Şeyh Sait İsyanını bastırmak için çıkarılan kanun.
Tevhid-i tedrisat: Öğretim birliği
Tehcir ( Sevk ve iskan): Zorunlu göç. Doğu Anadolu’da Ruslarla işbirliği yapan Ermenilerin göçü için çıkarılan kanun.
Tekalif-i milliye: Milli yükümlülük. Kütahya-Eskişehir Savaşı’ndan sonra ordunun ihtiyaçlarının halktan karşılanması için emirlerden oluşan kanun.
Tekke, zaviye, Dergah.Tarikatların ibadet ve zikir amacıyla kullandıkları yer
Terhis: Askerliğin sona ermesi
Teşikilat-ı esasiye: TBMM’nin çıkardığı ilk anayasa
Tevhid-i tedrisat: Öğretim birliği
Topyekün: Hep birlikte, hep beraber
Yasama:Devletin Yürütmev e yargının yanı sıra üç temel görevinden biri. Kanun yapma anlamına gelir ve Türkiye Cumhuriyeti’nde bu görev TBMM’ye aittir.
Zaruret: Zorunluluk
Ziraat: Tarım
Zümre: Topluluk
Kaynak: Samet KATİPOĞLU