Kazanım 4. Mustafa Kemal’in Millî Mücadelenin hazırlık döneminde yaptığı çalışmaları millî bilincin uyandırılması, millî birlik ve beraberliğin sağlanması açısından değerlendirir.

*** M. Kemal İzmir’in işgalinden 1 gün sonra Samsun’da başlayan Türk-Rum çatışmalarını durdurmak için İstanbul hükümeti tarafından 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirilmiş ve yola çıkmıştır. Dikkat: Atatürk için bu bir fırsattır, Anadolu’ya geçip Milli Mücadeleyi başlatmak isteyen Atatürk bu görevi hemen kabul etmiştir. İstanbul hükümeti ise sürekli işlerine burnunu sokan M.Kemal’i bu şekilde başkentten uzaklaştırmıştır.

*** 19 Mayıs 1919’da Samsun’a gelen M. Kemal Samsun’daki durumla ilgili İstanbul hükümetine gönderdiği raporda suçun Rumlarda olduğunu belirterek, Türklerin rum saldırılarına karşı kendilerini savunduğunu belirtmiştir. Daha sonra Havza’ya geçmiştir.

*** Havza Genelgesi ile işgallerin protesto edilmesini gerekirse silahlı mücadeleye girişilmesini istemiştir. Kurtuluş mücadelesinin ilk belgesi ilk adımıdır.

*** Havza’dan sonra Amasya’ya geçen M.Kemal burada diğer silah arkadaşlarıyla bir araya gelerek ve onlarında fikirlerini ve imzalarını alarak (kurtuluş mücadelesini kişisellikten çıkararak, diğer vatansever komutanlarında desteğini almıştır) daha önce kendisinin hazırlamış olduğu maddelerden oluşan Amasya Genelgesini yayımlamıştır. Bu genelge maddeleri ile  UnutmaJ Kurtuluş Savaşının amacı, yöntemi ( milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır) ve gerekçesi (ist.hük. üzerine aldığı sorumlulukları yerine getiremiyor, Vatanın bütünlüğü milleti bağımsızlığı tehlikededir) belirtilmiştir. Ayrıca Sivas’ta ulusal bir kongre toplanması kararı alınmıştır. Yine milli egemenliğe vurgu yapılmıştır. ( milletin kararı denilerek) Dikkat: Kurtuluş Savaşı’nın ilk önemli adımıdır. Bir başkaldırı metnidir.

*** Amasya’dan Erzurum’a geçen M.Kemal geri çağrılmış ve görevden alındığı kendisine bildirilmiş burada çok sevdiği askerlik görevinden istifa etmiş, Kazım Karabekir paşa ile buluşarak ondan destek almıştır.(emrinizdeyim paşam)

*** Erzurum Kongresi: –Toplanış amacı bölgeseldi (doğudaki ermeni faaliyetlerini önlemekti) ancak M.Kemal’in bu kongreye katılması ve başkan seçilmesi alınan kararların tüm ülkeyi ilgilendiren milli kararlar olmasını sağladı. –Milli sınırlardan ilk kez bahsedildi –Manda ve himaye ilk kez reddedildi –Temsil Heyeti ilk kez burada kuruldu (sadece doğu anadoluyu temsil ediyor) –Milli egemenliğe bir kez daha vurgu yapıldı (Kuvay-ı Milliyeyi etkin, İrade-i milliyeyi=milli iradeyi hakim kılmak esastır)

*** Erzurum’dan sonra Sivas’a geçen M.Kemal buradaki kongrede de başkan seçildi. Sivas Kongresi’nde  Erzurum Kongresinde alınan kararlara ilaveten; -Manda ve himaye kesin olarak reddedildi – Cemiyetler birleştirilerek Kurtuluş Savaşı tek merkezden yönetilme imkanına kavuştu. – İrade-i Milliye adında bir gazete çıkarılması kararlaştırıldı. Temsil Heyeti üye sayısı artırılarak tüm yurdu kapsar nitelikte oldu.( Temsil heyeti bu kongre de Batı Cephesi Kuvay-ı Milliye komutanı olarak Ali Fuat Paşa’yı atadı ve bir meclis gibi çalışarak yasama yetkisini kullanmış oldu.) – İstanbul hükümeti ile Anadolu arasındaki tüm haberleşme kesildi. ( Bu olay ilerde Damat Ferit hükümetinin istifasına yol açacak.) UnutmaJ Manda ve himaye fikrinin kesin olarak reddedilmesi=Tam Bağımsızlık (Koşulsuz)

*** 27 Aralık 1919’da Temsil Heyetinin Ankara’ya gelmesiyle birlikte Ankara fiilen başkent olmuştur. Ankara’nın seçilmesinde ; – Haberleşme ve ulaşım imkanlarının iyi olması – Batı Cephesi’ne ve İstanbul’a yakın olması – Anadolu’da işgalden uzak güvenli bir yer olması gibi etkenler etkili olmuştur.

 

*** Sivas’tan sonra istifa eden hükümetin yerine milli mücadeleye daha ılımlı bakan Ali Rıza Paşa hükümeti geldi ve Temsil Heyeti ile görüşmesi için Salih Paşa’yı görevlendirdi. Salih Paşa İle Temsil Heyeti adına M. Kemal arasında Amasya’da yapılan Amasya Görüşmelerinde Salih Paşa Erzurum ve Sivas Kongrelerinde alınan kararları kabul ettireceğini ve Meclis-i Mebusan’ı İstanbul dışında açtıracağının sözünü verdi ve Amasya Protokolü imzalandı. Dikkat: Böylece İstanbul hükümeti Temsil Heyeti’nin varlığını resmen tanımış oldu.

Salih KAPLAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir