Çocukluğumuzdan günümüze gelene kadar hiç değişmeyen bir uygulama, ne zaman Türk kahvesi gelse yanında su ikram ederiz, peki neden böyle bir şeye ihtiyaç duyulmuş acaba merak ettiniz mi, bu yazımızda bunu, geçmişten günümüze gelene kadar detaylı bir şekilde inceleyeceğiz arkadaşlar.
Osmanlı zamanında eve misafir geldiğinde kahve ile birlikte yanında suda getirilmiş, misafir toksa kahveyi açsa suyu alırmış, tabi o zaman hemen sofra kurulurmuş, bu bir nezaket, bir incelik olarak görülür öyle anlaşılırmış.
Birde şöyle bir bilgi var, padişahların yemeklerini tadan çeşnici başılar varmış, bunlar her yemeğin zehirli olup olmadığı anlamak için tattıkları gibi kahveyi de tadarlarmış, fakat kahvenin makbulü demir cezvede tek kişilik yapılanıymış, hal böyle olunca da mecburen padişaha tek kişilik kahve yapılıyormuş, buda bir güvenlik açığı oluşturuyormuş tabiki de, bunun üzerine farklı bir yöntem geliştirilmiş, bu yönteme göre, padişah kahveye parmağını bandırıp sonra suya sokuyormuş, kahvenin suyun içerisindeki dağılımına göre zehirli olup olmadığı anlaşılıyormuş.
Tıbbi yönden baktığımızda, kahvede çok oksalat vardır. Bu oksalatı atmak için de su tüketilmesi gerekir, oksalat böbrek taşı yapar, ama su içtiğimiz zaman oksalat su ile yıkanır ve vücuttan atılır.
Şöyle bir söylentide var, eskiler kahveyi neredeyse parfüm kokusu olarak kullanacak kadar çok severlermiş, bu yüzden kahvenin yanında gelen suyu önce içip ağızlarındaki başka tatları yok edip o güzel kahvenin tadının ve kokusunun kalıcı olmasını sağlarlarmış.
Günümüze baktığımızda, kahveyi içiyoruz peki neden yanında su geliyor sorusuna aldığımız yanıtlar genelde buna benzer yanıtlar maalesef,
Bilmem biz böyle gördük büyüklerimizden böyle uyguluyoruz
Daha önce hiç düşünmedim bilemiyorum
Sen susuz kahve içildiğini gördün mü hiç?
Şimdi en azından verecek çeşitli cevaplarımız var.
Unutmayın! ‘’Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır’’