İyi bir konuşmacı olabilmek için iyi bir dinleyici ve okuyucu olmak gerekir. Konuşmak, birikimin dışa yansımasıdır. Türkçeyi çok iyi kullanabilmek önemlidir. Toplumda, kişiler saygınlıklarını konuşmalarıyla, yorumlarıyla oluştururlar, iyi bir konuşmacı olmak için şu;

–              Konuşmadan önce ne söylemek istediğinizi düşünün.

–              Düzensiz bilginin düşünce dengenizi bozacağını unutmayın.

–              Sizi dinleyen kişinin, sizi duyabileceği kadar yüksek sesle konuşun.

–              Cümleleriniz hayat ve heyecan vermeli, bir damla balın bir teneke ziftten daha fazla sinek topladığını unutmayın.

–              Hızlı olmayan; ancak çok da yavaş olmayan bir tempoyla konuşun.

–              Konuştuğunuz kişinin yüzüne bakın. Parmaklarınızla oynamayın, gereksiz ayak hareketlerinde bulunmayın.

–              Bildiğiniz ve sizin için önemli olan konularda konuşun.

–              Konuşurken kelime aramayın, hadise ve düşünce arayın.

–              Önemli kelimeleri ve fikirleri vurgulamak için ses tonunuzda inişlere ve çıkışlara yer verin.

–              Dinleyicinin, sizin aktardıklarınızı izleyip izlemediğini tartın.

–              Elinizden geldiğince az sözcükle etkili ve sade konuşun.

–              iyi bir konuşmanın sonunun çalım atmak değil, anlaşmak olduğunu unutmayın.

–              içten olun, kısa konuşun. Konuşmayı fazla uzatmayın.

–              İnsanları güldürmeyi başarıyorsanız onlara her şeyi anlatabilirsiniz; çünkü bu, sizi dinledikleri anlamına gelir.

–              Dilbilgisi hataları yapmayın; argo ifadeler kullanmayın, çok hızlı ve havalı konuşmayın.

–              Anlatımlarda heyecan fırtınası oluşturun.

–              Sık sık ses tonunuzu değiştirin. Konuşmayı fazla uzatmayın.

Okul öncesi döneminden başlayarak bazı temel alışkanlıkları kazanamayan, hak ve özgürlüklerinin sınırlarını ve sorumluluklarını öğrenemeyen çocuk, okul dönemindeki kurallarla karşılaştığında bocalar. Bu nedenle anne, baba ve eğitimcilerin korku ve disiplin silahını çocukların kendi kendilerini disipline eden birer fert olarak yetiştirilmelerini sağlayacak ortamı hazırlamaları gerekir. Çocuklar, ancak bu yaklaşım sayesinde kendi kendisini denetleyebilen, sorumluluk sahibi ve öz güveni olan fertler olarak yetişebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir