İşçi – işveren hakları ancak 1 Mayıs günlerinde hatırlanıyor ne yazık ki! Ama maalesef işçilerimizin kıymetini hiçbir zaman bilemiyoruz. Ülkemizde asgari ücretle çalışmak çok zor buna mecbur kalıyoruz. Gelir gider dengesini aşmak bir hayli zor, asgari tutarlarla büyük şehirlerde ev geçindirmek çok zor.
Aslında hiçbir çalışma zorunluluğumuzda yok, dilediğimiz zaman işten ayrılıp daha iyi bir iş ya da kötü bir iş bulabiliriz, ama yaşadığımız hayat şartları her zaman bu özgürlüğümüzü elimizden alıyor, çünkü birçoğumuzunda bakmakla yükümlü olduğu insanlar var, herşeyden önce hepimiz topluma karşı sorumluyuz. Çarpık düzenin ve sömürücü işverenlerin gölgesinde çalışmaya mahkûm edilmiş bir vaziyetteyiz ne yazık ki, belki birçok yasa işverenin yanında değil, işçinin yanında ama kaçımız nasıl başvurabileceğimiz veya haklarımızı arayabileceğimizi bilmiyoruz, kendimizi en kısa zamanda bu konularla ilgili bilinçlendirmemiz şart kalıyor.
Yollarda çakıl taşı olmaya hepimiz alıştırıldık ancak nihayetinde suyu taşıyanlar yolu yol yapanlar anlamı ortaya çıkaranlar hep çakıl taşlarıdır. İşçi olmak emektar olmak güzel bir gurur kaynağıdır hepimiz için.