“Gelişim; bireylerin ve toplumların; her zaman, bir adım geride olduklarını kabul etmeleriyle sağlanır.”
Özkan GÜMÜŞ
MerhabaJ ben senin TEOG rehberin olacağım. Beni kaç defa okursan, netlerin o kadar artacak;) Hadi başlayalım.
- Osmanlıda ortaya çıkan ilk fikir akımı BATICILIK, son fikir akımı ise TÜRKÇÜLÜK’tür.
- DİKKAT! OSMANLICILIK, dini, dili, ırk’ı ne olursa olsun herkesi, İSLAMCILIK, sadece Müslümanları, TÜRKÇÜLÜK sadece Türkleri kapsayan, BATICILIK ise Batı’nın tekniğinin alınmasıyla Osmanlının kurtulacağını söyleyen Osmanlı aydınlarının ortaya attığı fikir akımıdır.
- Sıbyan=İlkokul Rüştiye=Ortaokul İdadi=Lise Akademi=Yüksekokul
- Mustafa Kemal sırasıyla şu okullara gitti:
- Mahalle Mektebi(sadece 3 gün gitti)
- Şemsi Efendi İlkokulu 1886
- Selanik Mülkiye Rüştiyesi 1892(Bu lisedeyken gizlice Askeri okul sınavlarına hazırlandı ve bu okulu bitirmeden ayrıldı.)
- Selanik Askeri Rüştiyesi 1893-1895
- Manastır Askeri İdadisi 1895-1899(DİKKAT!Ülke meselelerine ilgi duymaya başlamıştır)
- İstanbul Harp Okulu 1899-1902 (Teğmen olarak mezun olmuştur)
- İstanbul Harp Akademisi 1902-1905 (Kurmay Yüzbaşı olarak mezun olmuştur.) DİKKAT!! Bu okuldayken ülke meseleleriyle ilgilenmiştir.
- ŞAM: İlk görev yeridir. %. Ordu Komutanlığı Suriye’dedir. SELANİK: 31 Mart olayını bastırmak için buradan hareket etmiştir. TRABLUSGARP: ilk askeri başarısıdır. SOFYA ATEŞELİĞİ: Burada askeri diplomat(devlet temsilcisi) olarak görev yapmıştır. ÇANAKKALE: Tüm dünya tarafından tanındığı ve Kurtuluş Savaşı’nın lideri olduğu şehirdir.
- Atatürk’ü etkileyen düşünür ve yazarlar: 1-Jean-Jacques Rousseau, 2- Voltaire 3-Montesquieu , 4-Namık Kemal , 5-Mehmet Emin Yurdakul , 6- Ziya Gökalp, 7-Faruk Nafiz Çamlıbel, 8-Yahya Kemal, 9-Tevfik Fikret
- Mustafa Kemal, ilk görev yeri olan ŞAM’da VATAN VE HÜRRİYET CEMİYETİ’ni kurup daha sonra bu cemiyeti İTTİHAT VE TERAKKİ bünyesine dahil etmiştir ; fakat daha sonra ayrılmıştır. AYRILMASININ NEDENİ: İTTİHAT VE TERAKKİ’nin düşüncelerini beğenmemesi; çünkü ona göre; Ordu ve Siyaset birbirinden ayrı olmalıydı.
- Sofya Askeri Ateşesiyken katıldığı bir baloda Yeniçeri kıyafetleri giymesi onun KÜLTÜRÜ’ne olan bağlılığını gösteririr. Çanakkale Savaşı’nda düşmanın nereden saldıracağını tahmin etmesi ileri görüşlü olduğunu gösterir. Tüm görev yerlerinde işini iyi yapması ve canı pahasına ülkesini kurtarmak istemesi Vatansever olduğunu gösterir.
- Dikkat!! 31 Mart Olayı’nın, 13 Nisan’da olmasına rağmen 31 Mart Olayı olarak bilinmesinin nedeni: Osmanlıda hem Hicri Takvimin hem de Miladi Takvimin kullanılmasından dolayıdır.
- Dikkat!! 31 Mart Olayı, Türk tarihinde mevcut düzene karşı olanların çıkarttığı ilk gerici(irticai) nitelikteki harekettir.
- 31 Mart Olayı’nı bastıran ordunun komutanı ”MAHMUT ŞEVKET PAŞA”dır. Mustafa Kemal, sadece orduya adını vermiştir. Hareket Ordusu.
- 1911 Trablusgarp Savaşı’nın temel nedeni İtalya’nın sömürge istemesidir. Trablusgarp’ın kaybedilmesiyle Kuzey Afrika’daki son toprağımız kaybedilmiştir.
- Mustafa Kemal’in Trablusgarp’a gelip halkı örgütlemesi ve etrafında toplaması onun liderlik ve teşkilatçılık özelliği olduğunu gösterir.
- Günümüzde, Selanik Yunanistan, Manastır Makedonya , Sofya ise Bulgaristan sınırları içerisindedir.
- ATATÜRK’ün eserleri: Geometri, Vatandaş İçin Medeni Bilgiler, Nutuk, Cumalı Ordugahı, Tabiye ve Tatbikat Seyahati, Zabit ve Kumandan ile Hasbihal.
- DİKKAT!!Nutuk, Atatürk’ün 1919 Samsun’a çıkışından 1927 yılına kadar yaşadığı olayları kapsar.
- Mustafa Kemal’in değişik alanlarda eserler vermesi ve kendini geliştirmesi ÇOK YÖNLÜ bir kişi olduğunu gösterir.
- Atatürk’e göre: En büyük eseri Türkiye Cumhuriyeti’dir, Nutuk değil.
- Dünya Savaşı’nı(1914-1918) başlatan olay Macar Veliahdı Ferdinandın, Sırplı bir öğrenci tarafından öldürülmesidir. Fakat, savaşı başlatan gerçek iki neden: Sömürgecilik (ham madde, pazar) ve Milliyetçilik akımının etkisidir.
- Savaş öncesi bloklar: İTİLAF Devletleri: İngiltere , Fransa , Rusya. İTTİFAK Devletleri: Almanya, İtalya ve Avusturya-Macaristan.
- Savaş sırasındaki bloklar: İTİLAF Devletleri: İngiltere , Fransa , Rusya, İtalya, ABD, Romanya, Japonya, Sırbistan, Yunanistan. İTTİFAK Devletleri: Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanlı ve Bulgaristan.
- Almanya’nın , Osmanlıyı savaşa sokmak istemesinin nedenleri: -Yeni cepheler açarak yükünü hafifletmek istemesi -Osmanlının Halifelik(Dini) gücünden yararlanmak istemesi -Osmanlının Stratejik(Jeopolitik) konumundan faydalanmak istemesi, -Osmanlının yer altı ve yer üstü(Asker) gücünden yararlanmak istemesidir.
- Osmanlının, Almanya yanında savaşa girmek istemesinin nedenleri: Siyasi yalnızlıktan kurtulmak istemesi(çünkü İngiltere ve Fransa istemiyordu) -Balkanlarda kaybettiği toprakları geri almak istemesi -Kapitülasyonları(ayrıcalık) kaldırmak istemesi -İttihat ve Terakkinin başında bulunan Enver Paşa’nın Alman hayranı olması ve savaşı Almanların kazanacağını düşünmesi.
- Dikkat!! Osmanlının savaşa girmesiyle savaşın süresi uzamış ve savaştaki cephe sayısı artarak savaş daha geniş alanlara yayılmıştır.
- Dikkat!! 1. Dünya Savaşı’nda kazandığımız ilk ve tek cephe Çanakkale cephesidir.
- Dikkat!! 1 Dünya Savaşı’ndaki saldırdığımız cepheler “K” harfi ile başlar. Kanal(Suveyş) ve Kafka(doğu) cepheleri. Müsttefiklerimize(dostalarımıza) yardım gönderdiğimiz cephelerin üçünün de son heceleri “YA” ile bitiyor. Yardımın “Ya”sından yola çıkarak bulabilirsiniz. Galiçya, Romanya ve Makedonya Geri kalan tüm cepheler ise, savunma yaptığımız cephelerdir.
- Dikkat!! Mustafa Kemal, Çanakkale’deki başarısıyla Albay, Doğu(Kafkas) cephesindeki başarısıyla da Generallik rütbesini almıştır.
- NOT: Dünya Savaşı’na ara veren Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalamamızın nedeni , Wilson İlkelerine güvenmemizdir. Çünkü, bu ilkeler yenilen devletleri korumaktadır.(Yenen devletler yenilenlerden savaş tazminatı ve toprak almayacaktır.)
- Mondros Ateşkes Antlaşması ile Osmanlı FİİLEN sona ermiştir. Yani, harita üzerinde devlet olarak var fakat devlet olma güçlerinin hiçbirini kullanamıyor.
- Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra ilk işgal edilen yer İngilizler tarafından Musul’dur. Anadolu sınırları içerisinde ilk işgal edilen yer Fransızlar tarafından Hatay Dörtyol’dur.
- Mondros sonrası işgallere karşı Türk haklının ilk tepkisi cemiyetleri kurmak ve ardından bölgelerini kurtarmak için Kuvay-ı Milliye denilen silahlı direnişi başlatmaktır.
- 18 Ocak 1919 Paris Barış Konferansı İngilizler daha önce İtalya’ya verdikleri Batı Anadolu(İzmir ve çevresi) topraklarını Yunanistan’a vermiştir. Nedeni; Boğazlar ve Ege üzerinde güçlü bir İtalya yerine güçsüz bir Yunanistan görmek istemesidir.
- Yunanlılar hemen İzmir ve çevresinde Türkleri katletmeye başladılar. Çünkü, nüfus olarak Türklerin sayısının Yunanlılardan daha az olmasını tüm dünyaya kanıtlamak istiyorlardı. Fakat, ABD’li Amiral Bristol’un hazırladığı rapor ile Yunanlıların yalan söylediği ortaya çıkmıştır. Bu rapora göre Batı Anadolu’da Türk nüfusu Yunan nüfusundan çok daha fazla idi.
- Amiral Bristol Raporu, savaşımızın haklılığını kanıtlayan ilk uluslararası belgedir.
- İzmir’in işgalinde , Yunanlılara ilk kurşunu sıkan ve ilk şehit olan kişi Gazeteci Hasan Tahsin’dir. Dikkat!! İzmir’in işgaline tepki olarak halk kendisi direnmiş ve Kuvay-ı Milliye ruhu ortaya çıkmıştır.
- Dikkat!! Sonu Müdafa-i Hukuk olarak biten, Anadolu’nun bir bölgesinin ya da şehrinin adının geçtiği cemiyetler, Kilikyalılar ve Milli Kongre, cemiyetleri yararlı cemiyetlerdir.
- Dikkat!! Milli Kongre Cemiyeti’ni diğer yararlı cemiyetlerden ayıran en önemli özellik: Direnişlerini basın-yayın yoluyla yaparak tüm dünyaya duyurmak istemeleri. Ayrıca, bölgesel değil tüm yurdu kapsar.
- İzmir’in , Yunanlılar tarafından işgal edildiğini öğrenen Mustafa Kemal, bir an önce Anadolu’ya geçmenin yollarını aramaya başlar. Ve Padişaha, kendisini 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a göndermesi için teklifte bulunur.AMACI: bir önce Anadolu’ya geçip halı işgaller karşısında örgütlemektir.19 Mayıs 1919’da Samsun’a gider ve artık milli mücadelenin fitilini ateşler.
- Samsun’da güvende olmadığını bilen Mustafa Kemal, hemen Havza’ya geçer ve milli mücadelenin ilk bildirgesi olan 28 Mayıs 1919 Havza Bildirisi’ni yayımlar. Amaç: işgaller karşısında milli bilincin uyandırılmasıdır.
- 22 Haziran 1919 Amasya Genelgesi (Tamimi) Havza Genelgesini tek başına yayımlayan Mustafa Kemal , Amasya Genelgesini Kazım Karabekir, Cemal Paşa, Ali Fuat Paşa, Rauf Bey ve Refet Bey gibi halk tarafından bilinen ve sevilen komutanların da imzasıyla yayımlamıştır. AMAÇ: ulusal mücadeleyi bireysellikten çıkarıp halka mal etmektir.
- Amasya Genelgesi ile Kurtuluş Savaşı’nın AMACI; GEREKÇESİ ve YÖNTEMİ belirlenmiştir.
- Amasya Genelgesi ile; ilk defa İstanbul Hükümeti’ne karşı çıkılmıştır. Erzurum ve Sivas Kongrelerinin toplanması bu genelgede alınan bir karardır. Ayrıca, Temsil Heyeti’nin kurulmasından bahsedilmiştir.
- 23 Temmuz -7 Ağustos 1919 Erzurum Kongresi: toplanış amacıyla bölgesel aldığı kararlar tüm ülkeyi ilgilendirdiği için ulusaldır. Bu kongrede; milli sınırlardan, Milli(ulusal) iradeden ilk kez bahsedilmiştir. Manda ve Himaye ilk kez bu kongrede reddedilmiştir. Mebuslar Meclisinin toplanması ilk kez bu kongrede istenmiştir. Temsil Heyeti ilk kez bu kongrede kurulmuştur. İlk kez milli sınırlardan bahsedilmiştir.
- Erzurum ve Sivas Kongreleri’ başkanı Mustafa Kemaldir.Erzurum Kongresi kararları Sivasta aynen kabul edilmiştir. Erzurumda sadece doğu illerini temsil eden Temsil Heyeti Sivas’ta tüm yurdu temsil eder hale gelmiştir. Kamuoyu oluşturabilmek ve halkı doğru örgütleyebilmek için Sivasta İrade-i Milliye adında bir gazete çıkarılmıştır.
- DİKKAT!! Sivas’ta Ali Fuat Paşa, Batı Cephesi Komutanlığına atanmıştır. YORUM: Temsil Heyeti ilk kez Yürütme yetkisini kullanmıştır. Yani hükümet gibi çalışmıştır.
- DİKKAT!! Sivas Kongresi sonrasında İstanbul Hükümeti ile her türlü iletişim kopartılmış ve ardından Damat Ferit Hükümeti istifa etmiştir. YORUM: Temsil Heyetinin, İstanbul Hükümetine karşı aldığı ilk siyasi başarıdır.
- 20-22 Ekim 1919 Amasya Görüşmesi: Bu görüşmelerin en önemli özelliği; İstanbul Hükümeti’nin Temsil Heyeti’nin varlığını resmen kabul etmesidir.
- Temsil Heyeti’nin Ankara’ya gelme nedenleri: Barı Cephesine yakın olması – Merkezi bir konumda olması ve halkın vatansever olması – Düşman işgalinde bulunmaması –Ulaşım ve haberleşme imkanlarının iyi olması –İstanbul’a yakın olması
- KARIŞTIRMA!! Temsil Heyeti, Ankara’ya gelir gelmez TBMM’yi açmayacak. Önce İstanbul’da Meclis-i Mebusan toplanacak , burada Misak-ı Milli(Milli Yemin) kabul edilecek daha sonra İtilaf devletleri İstanbul’u işgal edecek meclisi dağıtacak ve buradan kaçan milletvekilleri Ankara’ya gelerek 23 Nisan 1920’de 1. TBMM’yi kuracak.
- Misak-ı Milli ile milli sınırlar çizilmiş ve tam bağımsızlık için Kapitülasyonların kaldırılması istenmiştir.
- 23 Nisan 1920 TBMM’nin açılmasıyla halkı doğru bilgilendirmek için ANADOLU AJANSI kurulmuştur.
- 10 Ağustos 1920 Sevr Antlaşması: Bu antlaşma İstanbul hükümeti tarafından imzalansa da yürürlüğe girmemiştir. Çünkü, Osmanlı Mebusan Meclisi İtilaf Devletleri tarafından dağıtılmıştır. Osmanlı anayasasına göre, Meclisin onaylamadığı hiçbir karar yürürlüğe giremez. Bu Antlaşma barış antlaşması değil bir millettin ölüm fermanıdır.
- Kurtulu Savaşı’ Batı, Güney ve Doğu cephesi olmak üzere 3’e ayrılır.
- Doğu Cephesi’ nde 15. Kolordu Komutanlığın’da görev yapan Kazım Karabekir Paşa ordularını dağıtmamıştı(yani Osmanlı döneminden kalan düzenli birlikler), bu sayede doğuda Ermenileri yendik ve onlarla Gümrü Antlaşmasını imzaladık. Bu durum TBMM’nin ilk askeri ve siyasi başarısıdır. Ayrıca Misak-ı Milliyi ilk tanıyan ve Sevr Antlaşmasını ilk reddeden devlet Ermeni devleti olmuştur. Bu başarıdan dolayı Doğu cephesi kapanmış ve buradaki kuvvetlerimiz Batı Cephesi’ne kaydırılmıştır.
- Güney Cephesi’nde düzenli birlikler yoktur ve Kuvay-ı Milliye’nin kazandığı tek cephedir.Fransızlar ve Ermenilere karşı mücadele edilmiştir.
- Batı Cephesi, Kurtuluş Savaşı’nda en şiddetli çatışmaların olacağı cephedir. Yunanlılar’ karşı savaşılmıştır. Başlangıçta Kuvay-ı Milliye birlikleri vardır fakat, bu birlikler hiçbir zaman düşmanı yenememiştir. Bundan dolayı Kuvay-ı milliye kaldırılacak ve yerine düzenli ordu kurulacaktır. Düzenli ordunun ilk başarısı 1. İnönü Zaferi’dir.
- İnönü Zaferi’ nden sonra İtilaf devletleri TBMM’yi Londra Konferansına davet etmiştir. YORUM: İtilaf devletleri TBMM’yi ilk defa tanımış oldu. İtilaf Devletleri, Londra Konferansı’na hem TBMM’yi hem de İstanbul Hükümeti’ni davet ederek iki gücün görüş ayrılıklarından yararlanıp SEVR’i kabul ettirmek istemiştir.
- İnönü Zaferi’ nden sonra Sovyet Rusya ile Moskava Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile TBMM’yi resmen tanıyan ve Misak-ı Milliyi kabul eden ilk Avrupalı büyük devlet Sovyet Rusya olmuştur.
- İnönü Zaferi’de Yunanlılar’a karşı alınmıştır.
- Kütahya-Eskişehir Savaşları’ Yunanlılarla yaptığımız Kurtuluş Savaşı’nda kaybettiğimiz tek savaştır. Bu Savaştan sonra TBMM, Mustafa Kemal’e 3 aylığına Başkomutanlık yetkisini verecektir. Böylelikle , Mustafa Kemal tüm sorumluluğu üzerine almıştır. İlk işi Tekalif-i Milliye Emirlerini yayımlamak olmuştur. Böylelikle ordumuzun tüm ihtiyaçları geri ödenmek şartıyla halkımızdan toplanmıştır. Ayrıca; Kütahya-Eskişehir Savaşları devam ederken Ankara’da, Maarif(Eğitim ) Kongresi’nin toplanması , Mustafa Kemal’in eğitime verdiği önemi göstermektedir.
- Tekalif-i Milliye Emirleri(Milli Yükümlülük) sayesinde Sakarya savaşı kazanılacak; fakat bu emirlerin en büyük katkısı Büyük Taarruz’da kendisini hissettirecek.
- Mustafa Kemal , Sakarya Savaşı’ na Başkomutan olarak , Büyük Taarruz’a ise Mareşal rütbesiyle çıkmıştır.
- Sakarya Savaşı’na kadar savunma yapan ordumuz , Büyük Taarruzla birlikte saldırıya geçmiştir. Yani son savunma savaşımız Sakarya Savaşı’dır. Bu savaştan sonra TBMM , Mustafa Kemal’e Mareşallik rütbesi ve Gazilik unvanını vermiştir.Mustafa Kemal “Hattı müdafaa yoktur , sathı müdafaa vardır.O satih vatanın her tarafıdır.” emrini Sakarya Savaşı’nda vermiştir.
- Sakarya Savaşı’ndan sonra Kafkas ülkeleri adına Sovyet Rusyayla imzaladığımız 1921 Kars Antlaşmasıyla doğu sınırımız kesin olarak çizilmiştir. Ayrıca; bu savaştan sonra Fransa ile imzaladığımız 21 Ekim 1921 Ankara Antlaşması ile Fransızlar güney cephesinden tamamen çekilmişlerdir.Sakarya Savaşı’ndan sonra ülkemizi terk eden diğer bir itilaf devleti de İtalya’dır.
- DİKKAT!! Fransa ile imzaladığımız Ankara antlaşması itilaf devletleri arasındaki anlaşmazlığı kanıtlamaktadır.
- DİKKAT!! Fransa ile imzaladığımız Ankara Antlaşması ile güney sınırımız çizilmemiştir. Bu sınırımız 1939’da yani Atatürk vefat ettikten sonra , Hatay’ın ana vatana katılmasıyla çizilecektir.
- DİKKAT!! Sakarya Savaşı’ndan sonra Atatürk’ün Başkomutanlık yetkisi sınırsız olarak uzatılmıştır.
- DİKKAT!! Daha önce Ruslara bıraktığımız Batum şehri Misak-ı Milli’den verdiğimiz ilk taviz iken ikinci taviz ise Fransız mandası altında olan Suriye’ye bıraktığımız Hatay’dır.
- Büyük Taarruz (Başkomutanlık Meydan Muharebesi) Sakarya Savaşı’na kadar savunma yaptığımız Kurtuluş Savaşı’nda son bir hazırlık yaparak ve ordumuza 1 yıl Taarruz (saldırı) eğitimi vererek hasretle beklediğimiz son savaşımızdır. 22 gece süren bu savaş neticesinde Yunanlılar büyük bir yenilgi alarak İzmir’e doğru kaçmaya başlamışlardır. Atatürk : “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir , ileri!!!” emrini bu savaşta vermiştir. DİKKAT!! aklınız karışmasın, esasen Ege denizi diye bir deniz yoktur, orası da Akdeniz olduğu içi Mustafa Kemal, böyle bir emir vermiştir.
- 9 Eylül 1922 günü Yunanlılar denize dökülmüş ve Anadolu Yunanlılardan tamamen arındırılmıştır. DİKKAT!! Bu savaşın kazanılmasıyla birlikte Kurtuluş Savaşı’nın askeri dönemi bitecek ve diplomasi(devletler arası görüşmeler ve antlaşmalar) dönemi başlayacak.
- Büyük Taarruz’ un kazanılmasıyla birlikte Bursa’nın Mudanya ilçesinde TBMM ile itilaf devletleri arasında Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır. Dikkat!! Bu antlaşma ile İstanbul ve Doğu Trakya savaş yapılmadan kurtarılmıştır.
- DİKKATTTT!!!! MUDANYA ATEŞKES ANTLAŞMASI’nda İstanbul’un Osmanlı yönetimi yerine TBMM’ye bırakılması Osmanlı devletinin HUKUKEN yok sayılmasıdır. Yani İtilaf devletleri Türk halkının gerçek temsilcisinin TBMM olduğunu kabul etmiştir.
- Bu antlaşma askeri başarımızı, siyasi zaferle taçlandıran bir başarıdır. Bu ntlaşma Türk milleti için DİPLOMATİK bir başarıdır.
- DİKKAT!!! Mudanya Ateşkesi Mondros Ateşkesinin yerine İmzalanmıştır. Lozan Barış Antlaşması ise Sevr Barış (ölüm fermanı da diyebiliriz) Antlaşması yerine imzalanmıştır.
- 1 Kasım 1922 Saltanatın Kaldırılması: TBMM’nin yaptığı ilk ve tek inkılaptır. Çünkü , 1. TBMM savaş döneminde kurulduğu için savaş meclisidir. 2. TBMM ise inkılap meclisi olarak görülecektir. Saltanat, milli egemenliğe aykırıdır. MİLLİ EGEMENİK: devleti yönetme gücünün halkta olmasıdır.
- DİKKAT!! İtilaf devletleri Lozan görüşmelerinde iki başlılık yaratmak isteyeceklerdir ve hem Osmanlı Hükümetini hem de TBMM’yi Lazan görüşmelerine çağıracaklardır ; fakat Atatürk bu durumu engellemek için Lozan görüşmeleri öncesi Saltanatı kaldıracak. Saltanatın kaldırılması Laiklik alanındaki ilk inkılaptır. Ayrıca ; milli egemenlik ve Cumhuriyetin ilanı için önemli bir adımdır.
- DİKKAT!! Saltanatın daha önceden kaldırılmamasının nedeni: Kurtuluş Savaşı mücadelesinde toplumun bölünmesini engellemektir.
- DİKKAT!! Saltanatla birlikte halifeliğin aynı anda kaldırılmamasının nedeni; Türk halkının henüz böyle bir inkılaba hazır olmamasıdır.
- DİKKATTT!!! 1 Kasım 1922’de Saltanatın kaldırılmasıyla Osmanlı Devleti resmen sona ermiştir.
- Dikkat!! Lozan görüşmelerine 1. TBMM döneminde başlanmıştır ; fakat Lozan Barış Antlaşması 2. TBMM döneminde imzalanmıştır. Çünkü, bir süre görüşmeler tıkanmış ve aradaki zaman boşluğunda 1. TBMM kapatılmıştır.
- DİKKAT!! 24 Temmuz 1923 Lozan Barış Antlaşması: Mustafa Kemal, Lozan’a giden heyetten şu iki konuda asla taviz verilmemesini istemiştir: 1-Kapitülasyonlar, 2-Ermenilere toprak verilmemesidir.
- LOZAN’da görüşülen konular: 1-Taminat, 2-Kapitülasyonlar, 3-Boğazlar , 4-Azınlıklar meselesi, 5-Dış borçlar, 6-Yabancı okullar meselesi, 7-Patrikhane sorunu, 8-Mübadele(nüfus değişimi)
- DİKKAT!! Lozan’da çözüme kavuşmayan tek konu MUSUL yani IRAK Bu konu daha sonraki süreçte Türkiye ile İngiltere arasındaki ikili görüşmelere bırakılmıştır. AYRICA, boğazlarda bulunan komisyonun başkanı, her ne kadar Türk olsa da toprak bütünlüğümüze ve ülke egemenliğimize aykırıdır. Geri kalan tüm sorunlar yararımıza çözümlenmiştir.Yani Misak-ı Milliye ters düşen bir gelişmedir.
- Musul sorunu İngiltere ile 1926’da imzalayacağımız Ankara Antlaşmasıyla zararımıza olsa da çözümlenecek. Boğazlar sorunu da 1937’de Almanya ve İtalya’nın tüm dünya huzurunu tehdit etmesiyle işimize yarayacak. Çünkü, her devlet kendi ülkesini korumak isteyecek ve boğazlarımızda bulunan komisyon 1937 Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile resmen kaldırılacak. Böylelikle ülke bütünlüğümüz ve bağımsızlığımız önündeki tek engel de kaldırılmış olacak.
- Dikkat!!! MÜBADELE (Nüfus değişimi) Türkiye’de bulunan Rumlar ile İstanbul’daki Rumlar hariç , Yunanistan’da bulunan Türklerin Batı Trakya’daki Türkler hariç değiştirilmesidir.
- İsmet Paşa(İnönü) Mudanya ve Lozan’daki başarılarından dolayı, MİLLİ ŞEF olarak adlandırılmıştır.
- 17 Şubat 1923 İzmir İktisat (Ekonomi) Kongresi: Bu kongre Milli Ekonomimizin temellerini oluşturur. Bu kongreye her kesimden ayırt edilmeden insanların davet edilmesi HALKÇILIK ilkesine uygun bir gelişmedir. Ayrıca, Milli Ekonomi, ve yerli malının teşvik edilmesinden dolayı da MİLLİYETÇİLİK ilkesiyle bağdaştırılabilir.
- Dikkat!!! 13 Ekim 1923’te Ankara başkent ilan edilmiştir. Yani Cumhuriyet’in ilan edilmesinden 16 gün önce Ankara başkent olmuştur.
- 29 Ekim 1923 Cumhuriyet’in İlanı ile 1-Devletin adı ve rejimi belli oldu, 2- Devlet başkanlığı ve hükümet bunalımı sorunu çözüldü, 3-Meclis hükümeti sisteminden kabine(bakanlar kurulu) sistemine geçildi, 4-Yapıalacak olan İnkılapların önü açıldı.
- DİKKAT!! Cumhuriyet’in ilanı en çok Cumhuriyetçilik ilesiyle ilgilidir.
- DİKKAT!! Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal , ilk Başbakan İsmet İnönü ve TBMM Başkanı (ilk değil) Fethi Okyar olmuştur. MUSTAFA KEMAL , hiçbir zaman Başbakan olmamıştır.
- 3 MART 1924 İnkılapları: 1- Halifeliğin Kaldırılması , 2-Tevhid-i Tedrisat Kanunu, 3-Erkan-ı Harbiye Vekaletinin Kaldırılması, 4-Şer’iye ve Evkaf Vekaleti’nin Kaldırılması
- Halifeliğin kaldırılması ile Laiklik yolunda en büyük adım atılmıştır. Yapılacka olan inkılapların önü açılmıştır.
- Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim-öğretim birliği sağlanmıştır. Farklı kültürde bireylerin yetişmesini engellediği için ülkede kültürel birliktelik sağlanmıştır. Bu kanun ile medreseler kapatıldığı için LAİKLİK, eğitimde eşitlik sağlandığından HALKÇILIK, okulların Türk Milli Eğitimi’ne bağlanmasından dolayı da MİLLİYETÇİLİK ilkesiyle bağdaştırıldığını düşünebiliriz.
- Erkan-ı Harbiye Vekaleti’nin kaldırılması ile yerine Genel Kurmay Başkanlığı kurulmuş ve ordunun siyasetten ayrılması sağlanmıştır.
- Şer’iye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılması ile Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Böylece; yapılacak kanunların Laiklik ilkesine uygun olabilmesinin önü açılmıştır.
- Türkiye’nin ilk siyasi partisi Mustafa Kemal’in kurduğu Halk Fırkası’dır. Daha sonra adı, Cumhuriyet Halk Fırkası olarak değiştirilmiştir. Günümüzde ise Cumhuriyet Halk Partisi olark varlığını sürdürmektedir.
- DİKKAT!! Türkiye’nin ilk Muhalefet(Karşı görüş) partisi 1925’te kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’dır. 2. Muhalefet partisi ise Atatürk’ün isteği üzerine, bizzat kız kardeşi Makbule Hanım ve arkadaşı Fethi Bey’e (Okyar) kurdurttuğu 1929 Serbest Cumhuriyet Fırkası’dır.
- DİKKAT!! Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, 1925 Şeyh Sait İsyanını(Cumhuriyet döneminde çıkan ilk gerici nitelikteki ayaklanma) çıkarttığı gerekçesiyle kapatılmıştır. Yani, çok partili hayata geçiş denemesinin ilki başarısız olmuştur.
- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasıyla gerici nitelikteki insanlar bu defa Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın bünyesinde toplanmaya başlamışlardır ve Fethi Bey, kendi isteği ile partiyi kapatmıştır. Böylelikle , çok partili hayata geçişin 2. Denemesi de başarısızlıkla sonuçlanacaktır.
- DİKKAT!! Atatürk döneminde bir daha çok partili hayata geçiş çalışması olmayacak. Çünkü; 1930 yılında meydana gelen Kubilay (Menemen) Olayı sırasında öğretmen olan ve aynı zamanda orduda görev yapan Kubilay Asteğmenin, gericiler tarafından Menemen’de şehit edilmesi Atatürk’ü derinden üzmüştür.
- Dikkat!! Siyasi partilerin varlığı demokrasinin gereğidir. Cumhuriyetçilik ilkesiyle doğrudan ilgilidir.
- DİKKAT!! Atatürk inkılapları gerçekleştirmeden önce halka tanıtıyor, kendisi bizzat uygulayarak halka örnek oluyordu. Ve ayrıca inkılaplar Türk halkının ihtiyaçlarından doğduğu için çabucak benimsenmiştir.
- DİKKAT!! 1- Hicri ve Rumi Takvim yerine Miladi Takvim2-Okka, Arşın ve Endaze gibi ölçü birimlerinin yerine Kilogram, Metre ve Litre 3-Arap rakamları yerine uluslararası rakamlar
- 4- Cuma tatili yerine hafta sonu tatilinin Pazar gününe alınması. Bu inkılapların temel amacı Batı dünyası ile olan ilişkilerimizi düzenleyebilmek ve ticareti kolaylaştırmaktır. Ayrıca; uzunluk, ağırlık, ölçü birimleri ve takvim değişiklikleri İNKILAPÇILIK ilkesiyle ilgilidir.
- 1925 Tekke Zaviye ve Türbelerin kapatılması ile LAİKLİK alanında önemli bir inkılap daha yapılmıştır. Çünkü; bu kurumlar çağın gerisinde kalmış halın dini duygularını sömüren ve dini inancı sarsan yerler haline gelmiştir. Ayrıca; ŞEYH, DERVİŞ, HACI, MOLLA gibi lakap ve unvanların kaldırılması LAİKLİK ve de kişiler arasındaki ayrımcılığı ortadan kaldırdığı için HALKÇILIK ilkesiyle ilgilidir.
- Osmanlıda eğitimde olduğu gibi hukuk alanında da birlik yoktu. Bir yandan Cemaat Mahkemeleri , bir yandan ŞER’İ(Dini) Hukuk, bir yandan ÖRFİ(Halkın genel yaşayış biçimi) Hukuk diğer yandan da Azınlık Mahkemeleri vardı. Bu durum toplumsal ve hukuksal anlamda önemli bir kargaşaya yol açmaktaydı. 17 Şubat 1926’ da Medeni Kanunun kabul edilmesiyle hukuk alanındaki bu çarpıklık giderilmiştir.
- DİKKAT!! Medeni Kanun İsviçre’den alınmıştır. Çünkü; Türk aile hayatına ve kültürüne en uygun olan ve de Avrupa’da en güncel olan kanun halindeydi. Ayrıca, sorunlara pratik çözümler üreten bir kanun halindeydi.
- Dikkat!! Osmanlıda aile hayatını düzenleyen kanun MECELLEYDİ. Mecelle dini kurallara dayanırdı. Mecelle kadınları yok saydığı için ve toplumsal ihtiyaçları gideremediğinden kaldırılmış yerine TÜRK MEDENİ KANUNU kabul edilmiştir.
- DİKKAT!! Medeni Kanun ile kadına SİYASİ hiçbir hak verilmemiştir. Bu kanun ile kadına SOSYAL, HUKUKSAL ve EKONOMİK haklar verilmiştir. Bu kanun daha çok Türk aile yapısını düzenler.
- Medeni Kanun, dini nikahın yerine resmi nikahı getirdiği için LAİKLİK, kadın-erkek eşitliğini sağladığı için HALKÇILIK, Türk aile yapısını düzenlediği için de MİLLİYETÇİLİK ilkesi ile ilişkilendirilebilir.
- 1 Temmuz 1926 Kabotaj Kanunu: Türk denizlerinde , Türk denizcilerine ticaret yapma ve işletme hakkı veren kanundur. Ekonomik Bağımsızlığı sağlayabilmek için çıkarılmıştır. Bu kanun Türk milletine ve Türk Ekonomisine katkı sağladığı için MİLLİYETÇİLİK ilkesi ile doğrudan ilişkilidir.
- 16 Haziran 1926 Mustafa Kemal’e Suikast Girişimi(İZMİR): Bu girişimin amacı, Mustafa Kemal’i öldürmekten çok Cumhuriyete ve inkılaplara yapılmıştır. Başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
- Dikkat!! NUTUK diğer dillere çevrildiği için EVRENSEL bir özellik taşır.
- Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu milli kültürün oluşmasında önemli katkıları olan iki kurumdur ve MİLLİYETÇİLİK ilkesiyle doğrudan ilgilidir. Mustafa Kemal bu iki kurumu da manevi çocuğu olarak görmektedir.
- DİKKAT!! Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü , Sanatoryum ve Dispanserlerin açılması sağlık alanındaki inkılaplara girer.
- 1868’de Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti olarak kurulan kurumun günümüzdeki adı KIZILAY’dır. Bu adı Atatürk vermiştir.
- 1925 AŞAR(ÖŞÜR) vergisinin kaldırılması: Topraktan alınan vergidir. Bu verginin kaldırılması halkın yararına olduğu için HALKÇILIK ilkesiyle ilgilidir.
- DİKKATTTTT!!!!! Türk kadınına verilen siyasal haklar: 1- 1930 Belediye seçimlerine katılma hakkı, 2-1933 Muhtarlık seçimlerine katılma hakkı , 3-1934 Vekillik (Millet vekilliği ) hakkı KODLAMASI çok basit yılların son hanesi ve verilen hakkın ilk harfiyle akılda kalır. Yani; 034 BMV plakalı araç olarak düşünebiliriz.
- Dikkat!! Kadına verilen siyasal haklar demokrasinin gereği olduğu için CUMHURİYETÇİLİK ilkesi ile ve kadın erkek arasındaki eşitliği sağlaması bakımından da HALKÇILIK ile ilişkilidir.
- 21 Haziran 1934 Soyadı Kanunu’nun Kabulü: Tüm resmi işlemlerde karışıklık çıkmasını engellemek için çıkarılmıştır. Ayrıca, toplum içerisinde ayrıcalık belirten unvanların(ağa , bey ) kullanılmasını yasakladığı için HALKÇILIK ile ilgilidir. 24 Kasım 1934 yılında TBMM Mustafa Kemal’e, ATATÜRK soy adını vermiştir.
- DİKKAT!!! SİYASİ alanda yapılan inkılapların diğer adı Yönetim ve İdari alanda yapılan inkılaplardır. TOPLUMSAL alanda yapılan inkılapların diğer adı da SOSYAL alanda yapılan inkılaplardır.
- Dikkat! İçinde Kanun, Yasa , Anayasa gibi kelimelerin geçtiği yenilikler; hukuk alanında yapılan yeniliklerdir.
- ATATÜRKÇÜLÜK: Aklı ve bilimi esas alır. – Gelişmeye açıktır(dinamiktir) -Demokratiktir. –İnsan haklarına saygılıdır. –Gericiliğe karşıdır. -Ülke ve dünya barışına önem verir. –
- MİLLİ GÜÇ UNSURLARI: 1-Askeri Güç 2-Siyasi Güç 3-Ekonomik Güç 4-Sosyo-Kültürel Güç
- ATATÜRK İLKELERİ: 1- Türk milletinin ihtiyaçlarından doğmuştur. 2-Akıl ve bilime dayanır. 3-Türk milliyetçiliğine dayanır. 4-Çağdaşlaşmayı hedefler. 5-Evrensel ve barışçıdır. 6-Vatan ve millet sevgisine dayanır. 7-İlkeler, birbirini tamamlayan bir bütünün parçalarıdır. Birbirinden ayrı düşünülemez.
- DİKKAT!! Saltanatın ve Halifeliğin kaldırılması hem CUMHURİYETÇİLİK hem de LAİKLİK ile ilgilidir.
- Dikkat!! Atatürk Milliyetçiliği; ayırıcı değil , birleştiricidir. Irkçı değil eşitlikçidir. Her türlü sömürüye karşıdır.
- DİKKAT!!! Milliyetçiliğin doğal sonucu: CUMHURİYETÇİLİK ve HALKÇILIKTIR.
- HALKÇILIK ilkesinin doğal sonucu ise DEVLETÇİLİK’tir. Çünkü; halkçılık toplumun yararını düşünür, Devletçilik ekonomi modeli de halkın yatırım yapamadığı alanlara yatırım yaparak halkın ihtiyaçlarını giderir.
- DİKKAT!! Kılık Kıyafet Kanunu kişiler arasında ayrımcılık oluşturan kıyafetlerin giyilmesini yasakladığı için HALKÇILIK ile doğrudan ilişkilidir.
- Devletçilik alanında yapılan bazı inkılaplar: 1- Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planının hazırlanması 2-Ziraat Bankası, Merkez bankası , Sümerbank ve Etibank’ın kurulması. Etibank maden işletmesine maddi kaynak sağlamak için kurulmuştur.
- DİKATTTTTT!!!!!! Bütün devrimler modernleşme ve çağdaşlaşma amacıyla yapıldığı için İNKILAPÇILIK ilkesiyle ilgilidir.
- Dikkat!! Atatürk ilkeleri 1937’de Anayasaya girmiştir. Anayasa’ya ilk giren ilke LAİKLİK
Özkan Hocamın ellerine sağlık
Lise 3.sınıf öğrencisiyim fakat ayni konular bizde de var gerçekten muhteşem kavramlar paylaşmışsınız ellerinize sağlık?
Elinize sağlık hocam inşallah netimi 20 yapmaya calisicam Bu bilgiler cok faydali hepsine calisan birinin en az 19 yapmasi lazim zaten :)