Çok dikkatli ve dengeli bir politikayla II. Dünya savaşının dışında kalan Türkiye bu sefer Rusya’nın tehdidi altına girmişti.29 Mart 1945’te 1925’ten beri yürürlükte olan Tarafsızlık antlaşmasını tanımadığını ilan etti.Bunda II. Dünya savaşına Türkiye girmediği için zor durumda kalması ve geleneksel politikalarından vazgeçmemiş olmasının etkisi vardır.
Sovyetler Birliği,7 Ağustos 1946’da Türkiye’ye verdiği notada ,Boğazların ortaklaşa savunulması için bir üs isteğinde bulunmuş ve ayrıca Kars,Ardahan ve Artvin’i istemişti.Türkiye’nin bu istekleri reddetmesine karşılık 24 Eylül 1946 ‘da aynı nitelikte ikinci bir nota gönderdiler.Türkiye de buna karşılık Doğu sınırlarına yığınak yapmaya ve beklemeye başladı.Başlangıçta sessiz kalan Batı ülkeleri,savaş hazırlıkları yapılınca Rus isteklerini reddettiler ve Boğazların tek hakiminin Türkiye olduğunu bildirdiler.ABD Truman Doktrini gereği Yunanistan ve Türkiye’ye askeri yardımda bulunmaya başladı.1947’den itibaren Batı savunma sistemi içinde yer almaya başlayan Türkiye’ye karşı Sovyetler Birliği bir daha herhangi bir istekte bulunmadı.