I.İnönü Muharebesi(6-10 Ocak 1921)
Muharebenin Nedenleri:
• Yunan ordusunun Çerkes Ethem ayaklanma-sından yararlanmak istemesi
• Sevr antlaşmasının TBMM’ye kabul ettirilmek istenmesi
• Yeni kurulan düzenli birliklerin güçlenmesinin önlenmek istenmesi
• Eskişehir’i alarak demiryollarının en önemli merkezlerinden birinin denetim altına alınmak istenmesi
• Ankara’yı işgal ederek TBMM’yi ortadan kaldırmak ve böylece Kurtuluş Savaşına son verilmek istenmesi
• Yunanistan’ın İtilaf devletleri yanında önemini artırmak istemesi
Çerkes Ethem birlikleriyle mücadele etmekte olan İsmet Bey komutasındaki düzenli birlikler Yunan ordusunun ilerlediği haberini alınca İnönü mevzilerine kadar gelerek Yunan taarruzunu karşılamışlardır.6 Ocak ile 10 Ocak günleri arasında süren muharebelerde Yunan ordusu düzenli birlikler tarafından durdurularak geri püskürtülmüştür. Dağılan Yunan ordusu yaklaşık 150 Km.lik bir alandan geri çekilmek zorunda kalmıştır.
Muharebenin Sonuçları:
• TBMM’nin kurduğu düzenli ordular ilk zaferlerini kazanmışlardır.
• Düzenli birliklerin gerekliliği görülmüştür.
• TBMM’ye olan güven artmıştır.
• Düzenli birliklere katılım artmıştır.
• 1921 Anayasasının kabul edilmesine zemin hazırlanmıştır.
• İstiklal Marşı İlan edilmiştir.(12 Mart 1921)
• Albay İsmet Bey generalliğe yükselmiştir.
• İtilaf devletleri bu beklenmedik durumu daha iyi değerlendirebilmek için Londra Konferansını toplamışlardır. TBMM bu konferansa katılarak uluslar arası alanda resmi olarak tanımayı başarmıştır.
• Afganistan ile dostluk antlaşması imzalanmıştır.
• Sovyet Rusya ile Moskova antlaşması imzalanmıştır.
Londra Konferansı(21 Şubat-12 Mart 1921)
TBMM ordusunun İngilizler tarafından desteklenmiş olan Yunan ordusunu bozguna uğratması İtilaf Devletlerinin Londra Konferansı’nı toplamala-rına neden olmuştur.
İtilaf devletlerinin bu konferansı toplamalarının başlıca amaçları şunlardır:
• İstanbul Hükümeti ile TBMM heyeti arasında anlaşmazlık çıkarmak ve bu fikir ayrılıklarından yararlanmak
• Sevr antlaşmasını hafifleterek TBMM tarafından onaylanmasını sağlamak
• Dağılmış olan Yunan ordusunun toplanabilmesi için zaman kazanmak
İtilaf Devletleri Londra konferansına İstanbul Hükümetini resmi davetli olarak çağırmışlardır.Bu heyette Mustafa kemal Paşa’nın ya da onun bir temsilcisinin olmasını da istemişlerdir.TBMM’yi resmen çağırmayarak TBMM’yi tanımak istememişler ve ulusal direnişi de kişisel bir hareket olarak göstermek istemişlerdir.İtilaf Devletleri TBMM’yi Osmanlı Devletinin bir iç sorunu olarak görmüşlerdir.Fakat TBMM bu oyuna gelmemiş-tir.Yapılan çalışmalar sonrasında İtalya’nın resmi daveti ile TBMM ayrı bir heyet olarak konferansa katılmayı başarmıştır.
Böylece Londra Konferansında İngiltere Fransa İtalya Yunanistan ve İstanbul Hükümetinin yanında TBMM de ayrı bir heyetle temsil edilmiştir.
Mustafa kemal Paşa bu konferanstan önemli bir sonuç çıkmayacağını tahmin etmekteydi.Buna rağmen konferansa katılmanın TBMM’ye bazı konularda yarar sağlayacağı da ortadaydı.Bu nedenle Londra’ya bir heyet gönderilmiştir.
TBMM’nin Londra’ya heyet göndermesinin başlıca amaçları şunlardı:
• İşgallerin haksızlığını dünya kamuoyuna duyurmak
• TBMM’nin barış yanlısı bir politika izlediğini göstererek İtilaf devletlerinin TBMM aleyhinde yaptığı propagandaları önlemek
• Misak-ı Milli’yi gerçekleştirme konusundaki kararlılığı göstermek
• TBMM’nin resmen tanınmasını sağlamak
• Türk halkının gerçek temsilcisinin TBMM olduğunu göstermek
Londra Konferansı görüşmeleri sırasında İstanbul Hükümeti temsilcisi olan Tevfik Paşa söz hakkını TBMM temsilcisi olan Bekir Sami Bey’e vermiştir. Bekir Sami Bey de Sevr antlaşmasının uygulanamaya-cağını ve Misak-ı Milli kararlarının ne anlama geldiğini anlatan bir konuşma yapmıştır.
İtilaf Devletleri bu konferansta Sevr antlaşmasının temel esaslarına hiç dokunmayarak İzmir’in yönetimi ve asker sayısı konularında çok küçük değişiklikler içeren bir antlaşma taslağını TBMM temsilcilerine sunmuş fakat imzalatamamışlardır.Yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamamış ve konferans dağılmıştır.
Bekir Sami Bey görüşmeler sırasında İngiltere Fransa ve İtalya işle bazı ön antlaşmalar imzalamışsa da bunlar uluslar arası eşitlik ilkesine uymamaları ve imzalayan devletlere ayrıcalıklar tanınması nedeniyle TBMM tarafından onaylanmamıştır.
Londra Konferansının Sonuçları
• TBMM İtilaf devletleri tarafından resmen tanınmıştır.
• İtilaf devletleri Sevr antlaşmasında büyük çapta değişiklikler yapılması gerektiğini anlamaya başlamışlardır.
• İtilaf devletleri arasındaki fikir ayrılıkları konferans sırasında daha da derinleşmiştir.
• TBMM’nin Anadolu halkının doğal temsilcisi olduğu ve eşit şartlar altında barış antlaşması imzalamak istediği görülmüştür.
• İtilaf devletleri Yunan ordusuna toparlanması için zaman kazandırmışlardır.Görüşmelerden istedikleri sonucu alamayan İtilaf devletleri Yunan ordusunu yeniden saldırıya geçirmiş bu durum II.İnönü Muharebesine neden olmuştur.
• İtilaf devletleri ile Misak-ı Milli’ye dayalı bir barış antlaşması yapmak için kesin zafer kazanılana kadar savaşılması gerektiği anlaşılmıştır.
Türk-Afgan Dostluk antlaşması(1 Mart 1921)
Moskova’da Sovyet Rusya ile görüşmeler yapıldığı bir sırada Afgan heyeti ile TBMM Heyeti arasında bir dostluk antlaşması imzalanmıştır.Ankara Antlaşması da denilen bu antlaşma karşılıklı eğitim ve kültür dayanışması sağlamaya yönelik maddeler içermiştir.İlk kez Müslüman bir ülke TBMM’yi resmen tanımıştır.Bu durum TBMM’nin Asya’daki Müslümanlar arasında saygınlığının artmasına neden olmuştur.
Moskova antlaşması(16 Mart 1921)
Sovyet Rusya’nın 5 Aralık 1920’de Ermenistan’ı işgal etmesinin ardından TBMM ile Rusya arasında diplomatik görüşmeler yapılmaktaydı.Fakat TBMM’nin Anadolu’daki otoritesini kesinleştirmesine kadar Sovyet Rusya TBMM ile bir antlaşma yapmaya yanaşmamıştır.
Moskova Antlaşması’na Ortan hazırlayan Gelişmeler
• Güneyde Fransızlara karşı başarılı olunması
• I.İnönü savaşının kazanılması
• Mustafa kemal paşanın diplomatik çalışmaları
• TBMM’nin Kafkaslardaki etkinliğinin artması
• TBMM’nin Londra Konferansına çağırılması ve böylece İtilaf devletleri tarafından tanınması
TBMM Sovyet Rusya ile Anlaşma imzalayarak;
• Kafkas sınırını kesinleştirmeyi
• Kendisinin tanınmasını sağlamayı
• Misak-ı Milli’yi tanıtmayı
• Rusya’dan silah yardımı ve maddi destek sağlamayı
Amaçlamıştır.
Sovyet Rusya ise TBMM ile antlaşma yaparak;
• Yeni rejimini tanıtmayı
• Kafkaslardaki etkinliğini artırmayı
• TBMM’yi batılı devletlerin yanından uzaklaştırarak kendi yanına çekmeyi
• Kafkas sınırını güvenlik altına almayı
• Bakü petrolleri üzerindeki etkinliğini artırmayı
Amaçlamıştır.
Antlaşma Maddeleri
• İki taraftan birinin tanımadığı bir antlaşmayı diğeri de kabul etmeyecektir.
• Osmanlı devleti ile Çarlık Rusya’sı arasındaki antlaşmalar geçersiz sayılacaktır.
• Sovyet Rusya Misak-ı Milliyi tanıyacaktır.
• Osmanlı Devletinin Rusya’ya vermiş olduğu kapitülasyonlar kaldırılacaktır.
• Batum Gürcistan’da kalacak bunun dışında Ermenistan ve Gürcistan ile imzaladığı antlaşmalar ile çizilen sınırlar Sovyet Rusya tarafından da tanınacaktır.
• İki devlet arasında iktisadi ve siyasal antlaşmalar yapılacaktır.
• Boğazların ticaret gemilerine açık kalması amacıyla Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin katıldığı bir konferans toplanacaktır.
Antlaşmanın Önemi:
• Sovyet Rusya ile TBMM karşılıklı olarak birbirini tanımıştır.
• Sovyet Rusya Sevr antlaşmasını tanımadığını ilan etmiştir.
• TBMM Doğu sınırını güvenlik altına almıştır.
• Kapitülasyonların kaldırılmasını kabul eden ilk Avrupa devleti Sovyet Rusya olmuştur.
• Batum kaybedilmiş böylece Misak-ı Milli’den ilk ödün verilmiştir.
• Kurtuluş Savaşında Sovyet Rusya’nın TBMM’ye silah ve maddi yardım yapması sağlanmıştır.
• Sovyet Rusya Boğazlar konusunda İngiltere Fransa ve İtalya’nın karar vermesini kabul etmeyeceğini ifade etmiştir.
I.İnönü Zaferinin sonucu olarak ortaya çıkan Londra Konferansı Afgan Dostluk antlaşması ve Moskova antlaşması TBMM’nin dünya siyasetinde önemini ve saygınlığını artırmıştır.Bu durum TBMM’nin iç politika alanındaki çalışmalarında da kendisini göstermiştir.
Yeni Türk Devleti’nin İlk Anayasası
(20 Ocak 1921)
23 Nisan 1920’de açılan TBMM’nin çalışma esasları 24 Nisan’da kabul edilen iç tüzük ile belirlenmişti. Fakat yeni kurulan yönetimin yaptığı işleri hukuki bir zemine dayandırması ve meclisin daha sistemli çalışabilmesi için bütün demokratik yönetimlerde olduğu gibi bir anayasa ihtiyacı duyulmaktaydı.
Doğu’da Ermeniler’e Güney’de Fransızlar’a Batı’da ise Yunanlılara karşı kazanılan zaferler TBMM’nin kendine olan güvenini de artırmış ve yeni Türk devletinin ilk anayasasının kabul edilmesine zemin hazırlamıştır.
“Teşkilat-ı Esasiye Kanunu”da denilen 1921 Anayasası 20 ocak 1921’de TBMM tarafından kabul edilmiştir.Maddeleri ve yorumlar:

Madde:
• Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.Yönetim şekli halkın kendi kendisini yönetmesi esasına dayanır
Yorum:
• Ulusal egemenliğe dayalı bir yönetim kurulacağı belirtilmiştir.
• Saltanat makamının yetkileri göz ardı edilmiştir.Fakat ortam müsait olmadığı için saltanatın kaldırılması gündeme getirilme-miştir.

Madde:
• Yasama ve yürütme yetkileri milletin gerçek temsilcisi olan Millet Meclisine aittir.
Yorum:
• Güçler birliği ilkesi kabul edilmiştir.
• Yasama yetkisini kullanan TBMM istiklal mahkemelerini kurarak yargı yetkisinin de kendi etkisinde olduğunu göstermiştir.
• Güçler birliği ilkesi olağan üstü şartlarda çabuk karar almak ve sonuca ulaşmak amacıyla kabul edilmiştir.

Madde:
• Türk Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir.Hükümet ”Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti” adını alır.
Yorum:
• Daha öncede belirtilmiş olan “Meclis hükümeti sistemi” böylece anayasal bir hale gelmiştir.

Madde:
• Büyük Millet meclisi illerden seçilen üyelerden oluşur.Seçimler iki yılda bir yapılır.Eski meclisin görevi yeni meclis toplanıncaya kadar sürer.Yeni bir seçim yapılamayacağı anlaşırsa toplantı dönemi bir yıl uzatılabilir.
Yorum:
• Meclisin iki yıl için seçildiği belirtilmiştir.bu madde gereğince 1 Nisan 1923’te ilk Meclis seçimlere gitmek üzere faaliyetlerine son verecektir.

Madde:
• Dini faaliyetlerin yerine getirilmesi bütün yasaların konulması değiştirilmesi kaldırılması antlaşma ve barış yapılması savaş kararı verilmesi gibi temel yetkiler Büyük Millet Meclisine aittir.
Yorum:
• TBMM’nin sadece iç politikayı değil dış politikayı da belirleyen tek kurum olduğu ifade edilmiştir.
• Dini konuların TBMM’nin yönlendirmesi ile olacağı belirtilmiştir.Bu nedenle 1921 Anayasası laik bir anayasa değildir.
• Büyük Millet Meclisi ülkeyi kendi içinden seçtiği bakanlar tarafından yönetir.Meclis hükümet işleri için bakanlara yönerge verir ve gerektiğinde bunları değiştirir.

Madde:
• Meclis Başkanı meclis Genel Kurulu tarafından seçilir.Bakanlar Kurulu bakanlar tarafından belirlenir.Meclis Başkanı Bakanlar Kurulunun doğal başkanıdır.
Yorum:
• Meclis başkanı Bakanlar kurulu ve Meclis genel kurulunun yetkileri belirtilmiştir.
• Meclis başkanının üstün yetkiler taşıdığı ifade edilmiştir.

Madde:
• Kanun-ı Esasinin bu maddelerle çelişmeyen hükümleri geçerli olacaktır.
Yorum:
• 1921 Anayasası olağan üstü şartlarda ve acil bir şekilde hazırlandığı için her konuya yasal bir düzenleme getirememiştir.Fakat bu açığını Kanun-ı Esasi denilen Osmanlı anayasasının uygun maddeleri ile kapatmıştır.
• 1924 Anayasası kabul edilene kadar yürürlükte kalan 1921 anayasasında en önemli değişiklik 29 ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanıyla gerçekleşmiştir.

İstiklal marşının Kabul Edilmesi
Her tarafta işgallerin giderek daha da yayıldığı günlerde milli değerlerin yeniden şahlanması için Milli Eğitim bakanlığı tarafından 1921’de başlatılan yarışmanın sonucunda Mehmet Akif Ersoy’un aleme aldığı İstiklal Marşı TBMM tarafından 12 Mart 1921’de onaylanmıştır.Günümüzdeki bestesi 1930 yılında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası şefi olan Zeki Üngör tarafından düzenlenmiştir.

3 thoughts on “I.İnönü Savaşı ve sonrasında yaşananlar”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir