Mukaddes kitabımız Kur’ân-ı Kerim’in 250 ayeti fıkıh konulara ayrılmasına karşılık 750 ayeti; yani 81’e yakını tabiatı incelemeye, aklı ve bilimi loplum hayatında faydalı kılmaya yöneliktir. Kur’ân-ı Kerim’in ilk emri Oku!.. diye başlıyor. Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu İlim Çin’de de olsa alınız. hadis-i şeriflerinin yanında Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. Hep duyduğumuz güzel sözlerdir. Bütün bunlara rağmen millet olarak hızlı okumak şöyle dursun okumayla aramızın nasıl olduğu malumdur. Elinize aldığınız herhangi bir dergiyi, kitabı beş on sayfa okuduktan sonra ya yoruluyor ya da sıkılıyoruz toplum olarak. Gerek günlük yaşantımızda gerekse milletler arası medenilik yarışında başarılı olmak istiyorsak daha çok okumalıyız, çok hızlı ve etkili okuma tekniklerini öğrenmeliyiz. Bunun için de şu hususları bilmemiz gerekir
– Hızlı okumanın ilk adımı, okuma yanlışlıklarını ortadan kaldırmaktır.
– Hızlı okunan, yavaş okunandan daha iyi anlaşılır.
– Sessiz ve tamamen gözlerimizle okumalıyız.
– Göz bir satırı okurken düz olarak izlemez. Okuma, gözün sıçramasıyla gerçekleşir ve okurken göz ritim kazanır.
– Aktif olarak okumalıyız. Ayrıntılara takılmadan okumalıyız.
– Kötü okuma alışkanlığı olan geri sıçramalarla zaman kaybetmeden,
– Okuma frenleri dediğimiz frenlen dikkatle izleyip ve bir an evvel ortadan kaldırmalıyız.
– Yavaş okuyan, ağır ve sıçramalı okuduğu için sıkılır ve dikkati kolay dağılır.
– Hızlı okuyan bir göz, bir sayfada 500 yerine 100 sabitleme yapar ve az yorulur.
– Okuma hızını 100-200 kelimeden 500-1000 kelimeye çıkartmamız mümkündür.
– Hızlı okuyan daha iyi anladığı için dikkatini daha uzun süre korur.
– Dudakları kıpırdatarak okumak okuma hızını düşürür.