Biruni, Farabi, Harezmi, İbn Sina ve Gazali.

Başlatan velikz, Şubat 28, 2025, 11:13:04 ÖS

« önceki - sonraki »

velikz

Biruni (973-1048): Her Şeyi Bilen Adam
Biruni deyince aklıma ilk gelen şu: Bu adam resmen yürüyen ansiklopediymiş! Gazneliler Dönemi'nde yaşamış, yani o zamanın kaotik dünyasında bir yandan savaşlar, bir yandan entrikalar dönerken, bu adam oturmuş yıldızları saymış, Hint kültürünü incelemiş, coğrafya haritaları çizmiş. Astronomi, matematik, tarih... Say say bitmez. En meşhur eseri Tahkîku mâ li'l-Hind. Hintlilerin hayatını, dinini, geleneklerini öyle bir incelemiş ki, adam resmen antropolog gibi çalışmış. Düşünsene, o dönemde bir yerden bir yere gitmek bile mesele, ama Biruni merakına yenilip yollara düşmüş. Bence bu adamın hırçın tarafı da burda: Kimse ona "otur oturduğun yerde" diyememiş, o bildiğini okumuş. Blog okuyucularına şunu söylerim: Biruni'yi okuyun, biraz ilham alın, belki siz de bir şeyleri kurcalamaya başlarsınız!
Farabi (872-950): İkinci Öğretmen
Farabi'ye "İkinci Öğretmen" demişler, birincisi tabii ki Aristoteles. Bu lakabı boşuna almamış, felsefe, mantık, siyaset bilimi, hatta müzik... Adamın el atmadığı alan kalmamış. Bence Farabi'nin en havalı yanı, düşüncelerini öyle bir sistematik hale getirmiş ki, sanki bugünün profesörleri gibi çalışmış. Müzikle uğraşması da ayrı bir olay, çünkü o dönemde "müzik mi, ciddi iş mi bu?" diye dalga geçenler olmuştur kesin. Ama o, "hayır, bu da bilim" demiş ve bildiğini yapmış. Sence de hırçın bir tarafı yok mu bunun? Kendi yolunu çizmiş, kimseyi takmamış. Farabi'yi okuyunca insan "ben niye bu kadar tembelim" diye düşünüyor, valla!
Harezmi (780-850): Cebirin Babası
Harezmi'yi duyunca "cebir" kelimesinden tüyleri diken diken olanlar vardır, ama durun, bu adam suçlu değil! Asıl kahraman o. Cebiri sistematik bir bilim haline getiren adam Harezmi. El-Hisab el-Hindi diye bir eser yazmış, Hint rakamlarını İslam dünyasına tanıştırmış. Bugünkü 1, 2, 3 dediğimiz rakamlar var ya, işte onların yaygınlaşmasında Harezmi'nin parmağı var. Düşünsene, o olmasa hâlâ Roma rakamlarıyla mı uğraşacaktık? X+III falan... Bence Harezmi'nin hırçınlığı, o dönemin kafasına takmış; "bu iş böyle olmayacak, ben bunu düzelteceğim" demiş ve yapmış. Matematik sevmeyenler ona kızmasın, adam aslında hayatı kolaylaştırmış.
İbn Sina (980-1037): Tıbbın Rock Yıldızı
İbn Sina deyince gözümde canlanan şu: Genç yaşta her şeyi öğrenmiş, sonra da "ee, ne yapayım şimdi?" diye oturup El-Kanun fi't-Tıbb'ı yazmış. Bu kitap Avrupa'da yüzyıllarca ders kitabı olmuş, düşünebiliyor musun? Tıp alanında öyle bir çığır açmış ki, hâlâ adı saygıyla anılıyor. Ama bence İbn Sina'nın hırçın tarafı, bu kadar bilgiyi o dönemde nasıl sindirdiği. Yani adam 20'li yaşlarında filozof, doktor, bilim insanı... Ben o yaşta anca kahvaltı yapmayı öğrenmiştim! İbn Sina'yı okuyunca hem hayran kalıyorsun, hem de "benim hayatım ne ki" diye sorguluyorsun. Blogda bunu yazsam, okuyucular da kendilerini bir silkeleyip toparlar belki, ne dersin?
Gazali (1058-1111): Felsefenin Eleştirmeni
Gazali biraz farklı bir adam. Kelam, felsefe, tasavvuf... Hepsinde derinleşmiş, ama felsefeyi de yerden yere vurmuş. İhya'u Ulum'id-Din adlı eseriyle İslam dünyasında resmen devrim yapmış. Bence Gazali'nin hırçınlığı, kimseyi takmaması ve "ben doğruyu bulacağım" diye inatla çalışması. Felsefecilere "sizinki boş laf" demiş, tasavvufa yönelmiş, ama bunu öyle bir mantıkla yapmış ki, kimse ona kolay kolay laf edememiş. Bu adamı okuyunca şunu anlıyorsun: Hem çok zeki, hem de çok cesur. Blogda Gazali'den bahsetsem, okuyuculara "siz de korkmadan kendi yolunuzu çizin" diye gaz veririm, olur mu?

daha kısa giriş