ÖNEMLÝ REHBER SORUNLARI

[PeRi]

  ben 14 yaşındayım babamla çok fazla kavga ediyorum beni o kadar kızdırdiki ondan nefret eiyorum artık ona katlanamıyorum çünkü geceleri hep içiyor ve annemi aldatıyor bana kötü davranıyor ve gece eve ge geliyor birde beim derslerim kötü değil en düşük notlarım bile gayet iyi öğretmenlerimde böyle düşünüyor ama babam sürekli beni eleştiryor ve hiç benden memnun olmuyor bana sadece para veriyor onu hiç sevmiyorum onunla aynı evde kalamıyorum artık çok kötü hissediyorum kendimi bütün arkadaşlarım sinemaya kafeye vs. gidiorlar ama ben bakkala bile gidemiyorum onun yüzünden onunla yaşamak istemiyorum lütfn bana yardım edermisiniz



ben 6 yıllık evliyim 6yıldır ne yaptıysam kayın validem beni sevmedi bana bişe demiyor arkamdan eşime anlatıyor şimdi bide bekar olan kaynım çıktı hepsi bana yükleniyor tek taraflı hiç bişe olmaz dedim ama nafile yoruldum bırakıp gitmeyi düşünüyom 2 çocugum var nasıl gideyim kocamla bir sorunum yok evimdeki bütün sorunlar ailesinden dolayı çıkıyor bide bana yakın olsa neler olurmuş bilmiyorum artık dayanma gücüm azaldı ne yapayım bilmiyorum kendimi suçlu görmekten hep tamam demekten susmaktan yoruldum artık saglıklı düşünemiyorum bazen ölmek çok kolay geliyor



OKULİLEİLGÝLÝ

slm 14 yaşında bir oğlum var ve okuldan nefret ediyor ne yaptıysam olmadı çaresiz kaldım artık gitmiyor okula geçen yıl devamsızlıktan sınıfta bırakıldı bu yıl yine aynı çözüm bulamıyorum.


Eskişehir - Anadolu Üniversitesi (AÜ) Fen Fakültesiİstatistik Bölümü öğrencilerinin araştırmasına göre, stresle başa çıkmak isteyen öğrencilerin yüzde 42'si arkadaşlarına, yüzde 28'i sevgilisine, yüzde 15'i ailesine, yüzde 7'si de uzmana danışıyor.
Doç. Dr. Zerrin Aşan yönetiminde bu yıl gerçekleştirilen anket çalışması 8 fakültenin hazırlıktan 4. sınıfa kadar 52'si erkek 100 öğrenci arasında yapıldı. "Öğrencilerde strese yol açan unsurlar ve stresle nasıl başa çıktıkları" konularının ele alındığı araştırmada, öğrencilerde stres yaratan unsurların başında yüzde 38 ile "ailevi sorunların" geldiği belirlendi. Bunu yüzde 28 ile "baskı altında olmak" durumu izlerken, derslerdeki yetersizliğin yüzde 8'de kaldığı tespit edildi.
Stresin öğrenciler üzerinde ne gibi etkiler yarattığına da ışık tutan araştırma sonuçlarına göre, stres öğrencilerde "baş, sırt ya da kas gibi çeşitli sağlık sorunlarına, konsantrasyon eksikliğine, unutkanlığa, ruhsal değişimlere, uyku düzenlerinin bozulmasına ve iştah azalmasına" yol açıyor.

STRESLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI...
Çalışma ayrıca, öğrencilerin stres altında olduklarında zaman özgüven azalmasıyla karşı karşıya kaldıklarını, yorgunluk ve enerji kaybı yaşadıklarını, karar vermekte zorlandıklarını ve konuşmama gibi bir tutum sergilediklerini de ortaya koydu. Öğrencilerin yüzde 35'i "stresle başa çıkmalarının kolay olup olmadığına" ilişkin bir soruya "ara sıra" yanıtını verirken, yüzde 33'ü "çoğunlukla" cevabını verdi. Bunun yanında, öğrencilerin, yüzde 34'ü bir hobi edinmenin stresle başa çıkmada etkili olduğuna inandığını belirtti.
Araştırmada, öğrencilerin yüzde 32'si stresle başa çıkmak için psikolojik destek almanın kesinlikle etkili olduğuna inanırken, böyle bir durumda yalnızca yüzde 7'si uzmana başvurmayı düşündüğünü ifade etti. Öğrenciler, yüzde 42 gibi yüksek bir oranda arkadaşlarına başvururken, sevgilisine başvuranların oranı yüzde 28 ile ikinci sırada geliyor. Aile ise yüzde 15 ile bunu izliyor.



AÝLEİÇÝ ŞÃDDET
AÝLEİÇÝ ŞÃDDET



         Aile içi şiddet, ailenin bir üyesinin ailenin diğer üyelerine karşı gösterdiği her türlü saldırgan davranıştır.  Aile içi şiddet yalnız kaba kuvvet kullanılmasını ifade eden bir kavram değildir. Kişiyi isteği dışında belli bir biçimde davranmaya zorlayan her türlü tutum ve davranış aile içi şiddet içinde değerlendirilmelidir. Sanıldığından çok daha yaygın olan aile içi şiddet, insanların ruh sağlığını olumsuz etkileyen bir etmendir. Çocukluk yıllarında şiddete maruz kalan çocuklar erişkin yaşamlarında bir çok ruhsal sorun yaşamaktadırlar

Şiddetten korunma
Maalesef halen çok sayıda kadın ve çocuklar eşlerinin, babalarının veya başka aile fertlerinin şiddetine maruz kalıyorlar. Şiddet sadece dayak şeklinde değil, tehdit, zorlama, hapsetme, cinsel şiddet ve psikolojik baskı şekillerinde de olabilir. Şiddet, ailelere büyük zarar verir ve ruhsal ve fiziksel acılara yol açar. Şiddet aileyi çökertir ve anlayışla karşılanması söz konusu olamaz. Şiddet uygulaması Avusturya'da cezayı gerektiren bir suçtur. Avusturya'da ve diğer birçok ülkede (örneğin Türkiye'de de) son yıllarda yeni şiddetten korunma yasaları çıkarılmıştır. Mayıs 1997 yılında yürürlüğe giren "Şiddetten korunma yasası" şiddete maruz kalan kişilerin, şiddet uygulayanı derhal konuttan uzaklaştırmak yoluyla korunmalarını sağlamaktadır. Polis şiddet uygulayan bir kişiyi 10 günlük bir süre için evinden uzaklaştırabilir. Aile mahkemesi ise evden uzaklaştırma süresini 3 aya kadar ya da daha fazla uzatabilir. Polisin evden uzaklaştırma kararını ihlal eden kişiyi her defasında 350 Euro'ya kadar para cezasına çarptırılabilir.

Bu nedenle: Şiddet uygulamanın anlamı yoktur, şiddet uygulayan cezalandırılır ve ailesini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalır!

Ayrıca genç kızları ya da genç kadınları evlenmeye zorlamak da kanuna aykırıdır ve cezalandırılır. Her genç kız ve her kadın ne zaman ve kiminle evleneceğine kendi başına karar verme hakkına sahiptir.

Şiddet hepimizi ilgilendirir!

ALINTIDIR

[PeRi]

BU GÝBÝ SORUNLAR OLMAMASIİÇÝN HEP BERABER EL ELE VERELÝM