İşgaller Karşısında Osmanlı Hükümeti'nin Tutumu:
İşgallere karşı sessiz, teslimiyetçi ve uzlaşmacı bir politika takip etti.
İşgaller karşısında direnmenin imkansız olduğun, İtilaf Devletlerinin isteklerine boyun eğmek gerektiğini savunmuştur.
Tamamen yok olmaktansa küçük bir toprak üzerinde büyük devletlerin himayesinde de olsa devletin varlığını devam ettirmesini savunmuştur.
İşgaller Karşısında Mustafa Kemalin Tutumu
Anlaşmanın ateşkesten çok ülkeyi işgallere açık hale getiren bir belge olduğunu belirtmiştir.
Vatanın kurtarılması için devlet yöneticileriyle İstanbul'da toplantılar düzenleyerek işgallere karşı alınacak tedbirleri belirtmiştir.
İstanbul'da çözüm bulamayınca halkı bilinçlendirmek, milli birlik ve beraberliği sağlayarak kurtuluşu sağlamak için Anadolu'ya giderek çeşitli alışmalar yapmıştır.
İşgaller Karşısında Halkın Tutumu
Mondros'tan sonra işgallere karşı Türk halkı ilk olarak bölgesel direniş cemiyetlerini kurdu.
Müdafaa-i Hukuk cemiyetleri olarak adlandırılan bu örgütler, çeşitli miting ve protestolar düzenleyerek halkın örgütlenmesini sağladılar.
İşgallerin artması üzerine Türk halkı Kuvayı milliye adı verilen adlı direniş örgütlerini kurarak kendi bölgelerini korumaya çalışmışlardır.
Uyarı: azınlıklar ise işgalci güçlerle iş birliği yaparak vatanımızın bölünmesi için savaşmışlardır.