ÇAĞDAŞ TÜRKİYE YOLUNDA ADIMLAR
SALTANATTAN EGEMENLİĞE
SALTANATIN KALDIRILIŞ SEBEPLERİ
àMilli egemenlik anlayışına ters olması
àSaltanat yönetimine gerek kalmayışı (21 Anayasası)
àLozan konferansı’na Osmanlı temsilcisinin de çağrılışı
àPadişah ve İstanbul hükümeti’nin Kurtuluş Savaşı sırasında takındığı tavır
àİki hükümetin bulunmasının iki başlılığa sebep olması
Saltanatın Kaldırılışını Hızlandıran ( Zemin hazırlayan) Olay: Lozan’a iki hükümetin birlikte davet edilmesi
MİLLET EGEMENLİĞİNİN AŞAMALARI (İLKLERDE)
Havza Genelgesi
Amasya genelgesi
Erzurum kongresi
TBMM’nin açılışı- 1921 Anayasası
Saltanatın kaldırılması
Saltanatın Kaldırılışının (1 Kasım 1922) Sonuçları
à600 yıllık Osmanlı Devleti tarihe karıştı àİki başlılık sona erdi
àLozan’daki ikilik planları bozuldu àLaikliğin ilk aşaması gerçekleşti
àTBMM Abdülmecit’i halife seçti
NOT: TBMM’nin açılışından sonraki ilk büyük adımdır.
1921 (Teşkilat-ı Esasi) Anayasası
àYeni Türk Devleti’nin ilk anayasasıdır
àMillet egemenliğine dayanır
àDüşmanın yurttan atılması ilk iş olduğu için olağanüstü yetkiler tatır.
à “Güçler birliği” ilkesini barındırır.
àOlağanüstü şartlarda hazırlandığı için insan haklarına değinilmemiştir.
àYeni Türk Devleti’nin yönetim şekli net olarak ifade edilmemiştir.
DİKKAT: I. İnönü Savaşı’ndan sonra kabul edildi. (21 Ocak 1921)
NOT: Yaşanan gelişmeler ve toplumun ihtiyaçları üzerine 1924 yılında yenilenmiştir
LOZAN ANTLAŞMASI (24 TEMMUZ 1923)
Lozan’da TBMM Temsilcisi: İsmet Bey
Diğer Katılımcılar: İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, ABD, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya, Belçika, Portekiz (Boğazlar Konusunda: Rusya, Bulgaristan)
Taviz Verilmeyecek Konular:
àMisak-ı milli sınırları
àKapitülasyonlar
àErmeni yurduna toprak verilmesi
Görüşülen Konular Alınan Kararlar
SINIRLAR → Suriye sınırı (Ankara Antlaşması)
Irak sınırı (Türkiye- İngiltere görüşmelerine bırakıldı)
Batı sınırı( Meriç Nehri sınır)
BOĞAZLAR → Uluslar arası bir komisyona bırakıldı
Ticaret gemileri serbest geçebilecektir.
KAPİTÜLASYONLAR → Tümüyle kaldırıldı
SAVAŞ TAZMİNATI → Karaağaç tazminat olarak alındı.
YABANCI OKULLAR → Türk kanunlarına göre sürdürülecektir.
AZINLIKLAR → Türk vatandaşı olarak kabul edilecekler. Yunanistan’daki
Türklerle Anadolu’daki Rumlar değişecektir.
ERMENİ SORUNU → Doğudaki isteklere taviz verilmedi.
DIŞ BORÇLAR → Osmanlı’dan ayrılan devletlere bölündü. Türkiye’nin
borcu taksitlendirildi.
PATRİKHANE → Patrikhane İstanbul’da kaldı. Siyasi yetkileri elinden alındı.
ADALAR → Oniki Ada İtalya’ya
Gökçeada, Bozcaada Türkiye’ye
Diğer adalar Yunanistan’a bırakıldı. Türkiye’ye yakın adalar
silahsızlandırıldı.
Lozan’da Çözümlenemeyen Konular
àHatay, Musul, Kerkük
àIrak sınırı
Taviz Verilen konular
àMusul’un kaybedilmesi (Şeyh sait İsyanı nedeniyle)
àBoğazların komisyon yönetimine bırakılması ( Montrö antlaşması ile çözümlendi)
Sonradan Sorun Olan Konular
àDış Borçlar
àYabancı Okullar
àNüfus Mübadelesi
DİKKAT: Lozan Barış Antlaşması, I. Dünya Savaşı’nı bitiren. Genç Türk Devleti’nin
bağımsızlığını ve başarısını dünyaya duyuran önemli bir antlaşmadır.
NOT: 20 Kasım 1922- 4 Şubat 1923 → I. Aşama (sonuçsuz- Ara verildi.)
23 Nisan 1923- 24 Temmuz 1923 → II. Aşama
MİLLİ SINIRLARDAN MİLLİ EKONOMİYE
Misak-ı milli büyük ölçüde gerçekleşti.
Tam bağımsızlık ve milli egemenlik sağlandı.
Yeni Hedef: Ekonomiye bir yön vermek
Yurdu kalkındırmak.
Toplanış Tarihi: 17 Şubat- 4 Mart 1923 ( Lozan’a ara verildiği dönem)
Kongrenin Esas İlkesi: Ekonomik bağımsızlığı sağlamak
Kongrenin Amacı: Ekonomik kalkınma için ortak amaçlar belirlemek ve bu amaçlara ulaşacak
yöntemleri tespit etmek.
Katılımcılar: İşçi, çiftçi, tüccar, sanayici temsilcileri (1135 temsilci)
TÜRKİYE İKTİSAT KONGRESİ KARARLARI
àHammaddesi yurt içindeki ürünlerin sanayisini kurmak.
àEl işçiliğinden fabrikasyona geçmek
àÖzel sektörün yapamadıklarını devletin gerçekleştirmesi
àÖzel girişimciye kredi sağlayacak bankalar kurulması.
àİşçilerin durumlarının düzeltilmesi
àYabancı tekel ürünlerinden kaçınılması
àYerli malı kullanımı ve tasarrufun özendirilmesi
NOT: Bu kararlar ve kongre sonrasında Misak-ı iktisadi (Milli Ekonomi Andı) kabul edildi.
NOT: I. TBMM tarafından yapılan çalışmadır.
Bu kararlar doğrultusunda;
àEkonomik bağımsızlık
àUlusal kalkınma
àSavunma sanayi konularında çalışmalar yapılmış, fabrikalar, bankalar, enstitüler açılıp yurt
kalkınmasına hız verilmiştir. ( Kitap sy.91)
BAŞKENT ANKARA
Ankara’nın Başkent Seçilme Sebepleri:
à27 Aralık 1919’da Heyet-i Temsiliye’nin Ankara’ya gelişinden sonra Ankara’nın yönetim
merkezi olarak görülmesi
àTBMM’nin Ankara’da açılması
àUlaşım, haberleşme bakımından gelişmiş olması
àAnadolu’nun tam ortasında bulunması
àStratejik yönden korumaya elverişli olması
Ankara’nın Başkent Oluşu: 13 Ekim 1923
II. TBMM döneminde alınan karardır.
YAŞASIN CUMHURİYET
Cumhuriyetin İlanının Sebepleri
àRejimin adının belirlenmek istenmesi,
àDevlet başkanı sorununun halledilmek istenmesi,
àGüçler birliği ilkesinin barış dönemi ihtiyaçlarına cevap vermeyişi,
àSaltanatın kaldırılmış olmasına rağmen bazı kişilerin halifeyi devlet başkanı gibi görmesi,
àMeclis hükümeti sisteminin krize dönüşmesi.
Meclisin Geçirdiği Aşamalar
I. Hükümet (Meclis)
àKurtuluş Savaşı kazanıldı,
àYeni Türk Devletinin temelleri atıldı,
à1921 Anayasası ilan edildi.
II. Hükümet (11 Ağustos 1923)
àLozan Antlaşması imzalandı,
àAnkara başkent ilan edildi.
Cumhuriyetin İlanına Zemin Hazırlayan Gelişme:
Fethi Okyar başkanlığındaki hükümetin istifası sonrasında (25 Ekim 1923) oluşan bunalım.
Cumhuriyetin İlanının Sonuçları:
àMillet yönetimde söz sahibi oldu, hak ve hürriyetler düzenlendi.
àRejimin adı cumhuriyet olarak belirlendi.
àDevlet başkanı sorunu halledildi. ( Cumhurbaşkanı: M. Kemal, Başbakan: İsmet Bey, Meclis Başkanı: Fethi Bey)
àMeclis sisteminden kabine sistemine geçildi.
àAnayasaya yönetim şekli cumhuriyet, dili Türkçe, Dini İslam maddesi eklendi.
Neden Cumhuriyet?
àMillet egemenliğine dayanması,
àEşitlikçi olması,
àDemokrasiyi temel alması.
ÇAĞDAŞ DEVLETE DOĞRU
Halifeliğin Kaldırılışı:
Halife: Hz. Muhammed’den sonra gelen, O’nun dini ve siyasi yetkilerini üstlenen kişidir.
Halifeliğin Osmanlı’ya Geçişi: Mısır’ın fethi
Halifeliğin Kaldırılış Sebepleri:
àCumhuriyetin ilanı ile halifelik makamına gerek kalmayışı,
àEski rejim yandaşlarının halifeden güç alması,
àBazı TBMM üyelerinin halifeyi milletin üstünde görmesi,
àHedeflenen laik, demokratik devletin ve inkılâpların önünde bir engel olması.
Halifeliğin Kaldırılışını Hazırlayan Olay:
Halife Abdülmecit’in cumhuriyete aykırı hareketleri, olumsuz davranışları, gereksiz istekleri.
Kaldırılış Tarihi: 3 Mart 1924
Halifeliğin kaldırılışının Sonuçları:
àLaikliğin önündeki engel kaldırılmıştır.
àİnkılâplar için uygun ortam hazırlanmıştır.
àCumhuriyetin temelleri sağlamlaştırılmıştır.
àİki başlı yönetim bitmiştir.
àÜmmetçilik arayışları son bulmuştur.
Aynı Gün:
àŞer’iye ve Evkaf Vekaleti kaldırıldı. Yerine Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu.
àErkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekaleti kaldırıldı. Yerine Genel Kurmay Başkanlığı kuruldu.
Böylece askeriyenin siyasetin dışına çıkması sağlandı.
àTevhid-i Tedrisat Kanunu çıkarılıp eğitimde birlik sağlandı. ( Maarif Kongresinde belirlenen ilkeler doğrultusunda eğitim esas alındı)
àOsmanlı hanedanının dönmemek üzere T.C. Devleti sınırları dışına çıkarılması kararı alındı.
BÖYLECE: T.C. Devleti laikbir devlet yapısına kavuştu
ÇOK PARTİLİ DEMOKRATİK HAYAT
Siyasi Parti: ülkenin yönetimi ve sorunların çözümü için aynı görüşü paylaşanların bir araya gelerek kurdukları siyasi örgütlere denir ( Amaç ülkeyi yönetmek)
KURULAN SİYASİ PARTİLER:
- Halk Fırkası
Kurucusu: Mustafa Kemal
Kuruluş Tarihi: 9 Eylül 1923
Programı: İnkılapları bir an önce gerçekleştirmek. Ekonomide devletçilik politikası uygulanacaktır.
- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
Kurucuları: Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay
Kuruluş Tarihi: 17 Kasım 1924
Programı: Ekonomide liberalizm, eğitimde millilik, dinde inançlara saygı ( İlk muhalefettir)
Kapanış Sebebi: Şeyh Sait İsyanında etkili olunması.
Kapanış Tarihi: 3 Haziran 1925
Şeyh Sait İsyanını önlemek için Takrir-i Sükun Kanunu çıkarıldı, İstiklal Mahkemeleri kuruldu, Musul kaybedildi.
Parti kapatıldıktan sonra Mustafa Kemal’e suikast girişiminde bulunulmuştur.
- Serbest Cumhuriyet Fırkası
Kurucusu: Fethi (Okyar) Bey
Kuruluş Tarihi: 12 Ağustos 1930
Programı: Cumhuriyete bağlılık, liberalizm
Kapanış Sebebi: rejim karşıtlarının parti içine girmesi üzerine Fethi Bey partiyi kapatmıştır.
Kapanış Tarihi: 17 Kasım 1930
NOT: Çok partili hayata hazır olunmadığı görülmüştür. Sonrasında Menemen Olayı yaşanmış, Öğretmen Asteğmen Kubilay Şehit edilmiştir.
ÇAĞDAŞ UYGARLIĞA DOĞRU ADIMLAR
(İNKILÂPLAR)
Türk İnkılâbının Amacı: Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlamıyla ve görünüşüyle medeni bir topluma dönüştürmek, halkın tamamen eşit, ayrıcalıksız, kaynaşmış bir hale gelmesini sağlamak. ( laiklik, halkçılık)
ÇAĞDAŞ TOPLUM- MEDENİ KIYAFET( TOPLUMSAL ALANDA YAPILAN İNKILÂPLAR)
Kıyafet İnkılâbı:
25 Kasım 1925: Şapka giyilmesine dair kanun
1934: Dini kıyafetle gezmenin yasaklanması
( Amaç: Çağdaşlaşma, modern görünüme kavuşma)
Takvim- Saat ve Ölçülerde Değişiklik
Uluslar arası Saatin Kabulü: 25 Aralık 1925
Miladi Takvimin Kabulü: 26 Aralık 1925 ( uygulama 1 Ocak 1926)
Yeni Rakam ve Saat sisteminin Kabulü: 20 Mayıs 1928
Uzunluk Ölçülerinde Değişiklik: 1 Nisan 1931 ( Metre ve Kg: Ölçüler Kanunu: 26 Mart 1931)
Hafta Sonu Tatilinin Pazar Gününe Alınışı: 1934
Bu Değişikliklerle:
àÇağdaşlık ve batılılaşmada önemli adımlar atıldı.
àBatı ile ticari ve ekonomik ilişkilerdeki sorunlar önlendi.
àÜlkede takvim, saat, tartı uygulamalarında birlik sağlandı.
Tekke ve Zaviyeler Kapatılıyor
àOsmanlı’da din ve kültür eğitimi yapan tekke ve zaviyelerin zamanla amacından uzaklaşması,
àHalkın dini duygularının kullanılması,
àModern devletle uyuşmamaları üzerine bu kurumlar 30 Kasım 1925 tarihinde kapatıldı.
Aynı Zamanda;
àŞeyh, derviş, mürit, dede gibi unvanlar yasaklandı.
àFalcılık, büyücülük, muskacılık yasaklandı.
DİKKAT: Özellikle unvanların kullanılmasının yasaklanması, toplumda eşitlik, birlik ve beraberliği sağlamaya yöneliktir. ( Halkçılık)
HUKUK VE AİLE
Hukuk: Toplum hayatını düzenleyen yazılı ve yazısız kurallar bütünüdür.
Osmanlı’da Hukuk:
Şer’i hukuk
Örfi Hukuk
Yabancı ve azınlık hukuk kuralları şeklindedir. (Hukuk uygulamalarında birlik yoktur.)
Tanzimat’tan sonra: Mecelle
I. Meşrutiyet sonrası: Kanun’iEsasi
Hukuk Alanında Yeniliklerin Amacı:
àOsmanlı’dan kalan hukuk sisteminin yeni devletin yönetim ve yaşam anlayışı ile uyuşmaması
àÇağdaş ve laik bir devlet için yeniliklere ihtiyaç duyulması
Yeni Türk Devletinde Hukuk Adımları
1921 Anayasası: Güçler birliği ilkesi
Olağanüstü şartlar
1924 Anayasası: Toplum ihtiyaçları ve yaşanan gelişmeler üzerine yapıldı
Yargı görevi bağımsız mahkemelere verilmiştir.
( 1928’de Devletin dini İslam’dır. Maddesi çıkarıldı. 1937’de Atatürk
ilkeleri eklendi)
1961 ve 1982 Anayasaları: Olağanüstü rejim sonrası hazırlanmışlardır.
DİKKAT: Anayasa bir devletin yönetim şeklinden teşkilatlanmasına, vatandaşlarının hak ve sorumluluklarına kadar tüm işleyişini içeren yasalar bütünüdür. Hiçbir yasa anayasaya aykırı olamaz. Tüm vatandaşların T.C. Anayasası’ndaki hak ve ödevleri bilip uygulaması gerekir
Türk Medeni Kanunu
Osmanlı’nın medeni kanunu mecelle’nin yerine 17 Şubat 1926’da hazırlanan Türk Medeni Kanunu 4 Ekim 1926’da uygulamaya girdi.
Getirdiği Yenilikler:
àHukuk, miras, şahitlik ve meslek seçiminde eşitlik sağlandı.
àTek eşle evlilik getirildi.
àResmi nikâh zorunluluğu getirildi.
àHukuk birliği sağlandı.
àPatrikhane konsoloslukların mahkeme kurma yetkisi sona erdi.
àAvrupa devletlerinin iç işlerimize karışması önlendi.
DİKKAT: Bu yasa; en açık, en uygun, en anlaşılır, en son hazırlanan ve bize en çok uyan yasa olduğu için İsviçre’den örnek alınarak hazırlanmıştır.
AYRICA; Borçlar Kanunu (Borsa, icra-iflas İsviçre),
Ceza Kanunu (İtalya).
Ticaret Kanunu (Almanya) gibi kanunlar da hazırlandı.
NOT: Bu medeni Kanun Türk kadınına seçme- seçilme hakkı getirmemiş, ancak Türk aile yapısını çok olumlu yönde etkilemiştir.Kadının toplumsal ve ekonomik etkinliği artmıştır.
REJİM KARŞITI BİR İSYAN ( ŞEYH SAİT İSYANI)
Sebebi: Rejim karşıtlarının çalışmaları
İngiltere’nin kışkırtmaları
Tarihi: 13 Şubat1925
Amacı: Cumhuriyet ve inkılâpları ortadan kaldırmak, eski rejimi geri getirmek.
NOT: Cumhuriyet rejimine yönelik ilk isyandır.
Sonucu: Takrir-i Sükûn Kanunu çıkarıldı.
İstiklal Mahkemeleri kuruldu.
Olağanüstü önlemlerle isyan bastırıldı.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatıldı.
Musul kaybedildi.
İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği “Aydınlatma Kurulu” oluşturuldu.
KABOTAJ BAYRAMI ( 1 Temmuz)
Kabotaj Kanunu: Türk kara sularında yolcu ve mal taşıma hakkını Türk gemilerine veren kanundur.
Amacı: Türk denizciliğini geliştirmek, egemenliği denizcilik alanında da en üst düzeyde kullanmaktır.
Tarihi: 19 Nisan 1926 ( kanun çıkışı)
1 Temmuz 1926 ( uygulamaya giriş)
MUSTAFA KEMAL’E SUİKAST
Sebebi: Mustafa Kemal’i ortadan kaldırmakla inkılâpların son bulacağı düşüncesidir.
Tarihi: 16 Haziran 1926
Sonucu: Olayla ilgisi olanlar İstiklal Mahkemelerinde yargılandı.
Girişim başarısızlıkla sonuçlandı.
Bu olayın ardından M. Kemal “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır…”
Şeklinde başlayan sözlerini söylemiş, cumhuriyete ve Türk milletine olan güvenini dile getirmiştir.
BİR DEVRİN ANALİZİ: NUTUK
İçeriği: 1919- 1927 yılları arasındaki gelişmeler,
1.Osmanlı’nın son günleri,
2.Milli mücadele,
3.Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu aşamalarını içerir.
Söyleniş Tarihi: 15 Ekim 1927 ( CHP kurultayında söylendi, 6 gün sürdü)
Aşamaları: 19 Mayıs 1919- 23 Nisan 1920 ( I. Aşama)
23 Nisan 1920- 29 Ekim 1923 ( II. Aşama, TBMM Dönemi)
29 Ekim 1923- 1927 ( III. Aşama, Cumhuriyet Dönemi)
Nutuk’un Özellikleri:
àMillet olma bilincini kuvvetlendirir.
àMilli varlığımızın dününe, bugününe ve geleceğine ışık tutar.
àMilli mücadeleyi askeri ve siyasi yönüyle ele alır.
àİç ve dış tehditlere karşı yol göstericidir.
àKuva-i Milliye ruhunun doğuşunun ifadesidir.
àBağımsızlık ve çağdaşlaşma için yapılması gerekenleri gösterir.
àDiğer milletlere yol göstericidir.
HARF İNKILÂBINDAN MİLLET MEKTEPLERİNE
Harf İnkılâbının Amacı:
Öğrenilmesi ve anlaşılması çok zor olan Arap alfabesinin yerine daha kolay öğrenilebilen bir alfabeye geçerek eğitim, kültür, teknoloji alanlarında gelişme sağlamaktır.
Eğitim Alanında İnkılâp Aşamaları
3 Mart 1924 Tevhid-i Tedrisat Kanunu
1926 Ticaret hayatında Türkçenin kullanılması
1927 Sokak adlarının Türkçeleşmesi
20 Mayıs 1928 Arap rakamlarının kaldırılıp uluslar arası rakamların kabulü
1 Kasım 1928 Türk harflerinin kabulü
Harf İnkılâbının Gerekçeleri:
Daha kolay anlaşılabilen ve kolay öğrenilebilen harflere ulaşmak dolayısıyla eğitimi daha kolay ve milli bir şekilde yapmaktır.
Harf inkılâbı Sonrasında;
24 Kasım 1928’de Mustafa Kemal Başöğretmen oldu.
1 Ocak 1929’da Millet Mektepleri açıldı.
16- 45 yaş arası insanlara kurslar verildi. ( Eğitim Seferberliği)
Neden Millet Mektepleri?
Herkese kolayca ulaşıp bir an önce Türk harfleri ile okuma- yazmaya başlayabilmek için. (Yetişkinler İlk Hedef)
Harf İnkılâbının Türk Kültür Hayatına Katkıları:
Türk Tarih Kurumu,
Türk Dil Kurumu,
Halk Evleri kuruldu.
Yaygın eğitim çabaları hızlandı.
Ortak bir konuşma dili oluştu.
MİLLİ KÜLTÜRÜMÜZ AYDINLANIYOR
Türk tarihinin, Türk kültürünün ve Türk dilinin zenginliklerini ortaya koyabilmek amacı ile 1930 yılında Türk Tarih Heyeti,
15 Nisan 1931’de Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti,
2 Temmuz 1932’de Türk Dili Tetkik Cemiyeti kuruldu
Bu Dönemde Bizzat Atatürk’ün Katkılarıyla;
Tük Tarihinin Anahatları,
Okullar için “Tarih Kitabı” ( 4 cilt)
Ankara’da Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi
Geometri Kılavuzu hazırlandı.
DİKKAT: Bu çalışmalar milliyetçilik ilkesi doğrultusunda yapılmıştır.
KUBİLAY OLAYI
Sebebi: Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasının ardından rejim karşıtlarının çıkardığı isyandır.
Sonuçları: İsyanı durdurmak isteyen öğretmen asteğmen Kubilay şehit edildi.
İsyancılar İstiklal Mahkemelerinde yargılandı.
Sıkıyönetim ilan edildi. ( 1 ay süre ile)
Çok partili rejim denemelerine ara verildi.
Türk halkı tüm yurtta tepki mitingleri düzenledi.
DİKKAT: Bu olaylara halkın tepkisi cumhuriyete olan bağlılığı göstermektedir.
Ayrıca çok partili hayata geçiş gecikmiştir.
BİR CUMHURİYET KENTİ
Şehrin imarı için 1928’de yarışma düzenlenmiş yarışmayı Alman mimar Hermanjansen kazanmıştır. Planlı ve geleceğin ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir şehir planlaması yapılmış, şehir planlamasında da örnek olunmuştur.
ÇAĞDAŞ ÜNİVERSİTE YOLUNDA
Çağdaş medeniyete ulaşmanın tek yolu bilimsel çalışmalardan geçmektedir.
Osmanlı’dan kalan Darülfünun dönemin tek üniversitesi idi ancak yetersizdi.
1 Kasım 1933’te bir üniversite Reformu’nu başlatan Atatürk “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” İlkesini uygulamaya koymuştur.
Üniversite Reformunun Amacı:
Araştıran, sorgulayan, tahlil eden, değerlendiren, bilimi rehber edinen bir üniversite anlayışı oluşturmaktır.
Bu Amaçla;
à18 Kasım 1933’te İstanbul Üniversitesi kuruldu.
àTıp, hukuk, fen- edebiyat fakülteleri ve 8 enstitüden oluşuyordu.
àÖğretimini milliyetçilik ve inkılâpçılık ilkelerine uygun yürütülmesi, Türk İnkılâbı
Enstitüsü açılması kararı alındı.
àYurt dışından öğretim üyeleri getirtildi.
àAyrıca halka da konferanslar yapıldı.
DEVLET – TOPLUM EL ELE
(Sağlık Alanında İnkılâplar)
Milli mücadele sonrasında devlet, sağlık alanında da çalışmaları gerekli görmüştür
Önceliği;
Sağlık elemanı yetiştirilmesi,
Sayılarının arttırılması,
Sağlık kurumlarının iyileştirilmesi,
Anne- çocuk sağlığı çalışmaları yapılmasına karar vermiştir.
Bu Doğrultuda;
27 Mayıs 1928 Refik Saydam hıfzıssıhha Müessesesi kuruldu.
1923’te İzmir Veremle Mücadele Cemiyeti kuruldu.
1920’li yıllardaki bebek ölümlerini önlemek için aşı kampanyaları yapıldı.
Kızılay’ın çalışmaları desteklendi.
( 1923- Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti, 1934- Türkiye Kızılay cemiyeti)
DİKKAT: Sağlık alanında tedbirler almak , halkın sağlığını korumak ve gerekli kurum ve kuruluşları kurup eleman yetiştirmek devletin temel görevlerindendir.
Modern Tarımın Doğuşu
à17 Şubat 1925’te Aşar Vergisi kaldırıldı. ( 1926- Medeni Kanun’la köylüye toprak
mülkiyeti hakkı verildi)
àNumune çiftlikleri kuruldu.
àUcuz alet ve makineler dağıtıldı.
àTarım Kredi Kooperatifleri kuruldu.
àZiraat Bankası’nın imkânları genişletildi.
àYüksek Ziraat Enstitüsü kuruldu.
àYeşillendirme çalışmaları yapıldı.
àAtatürk Orman Çiftliği kuruldu. ( örnek çiftlik) (Modern tarım uygulamaları ile çiftçilere
örnek olmak, ziraat alanında staj imkânı tanımak, dinlenme alanı oluşturmak içindir)
AZ ZAMANDA ÇOK VE BÜYÜK İŞLER YAPTIK! (ONUNCU YIL NUTKU)
Hedefimiz: En gelişmiş ülkeler seviyesine çıkmaktır.
Dayanağı: Türk milletinin yüksek karakteri, çalışkanlığı zekâsıdır.
Mustafa Kemal’in İsteği: Yenileşme hareketlerinin daha gelişerek devam etmesidir.
(Savaşlardan yeni çıkmış bir ulusa yeni bir ruh ve dinamizm aşılamak için önemlidir.)
SANAT VE SPOR
Kültür bir milletin geçmişi ile geleceği arasında köprüdür.
Kültürü oluşturan etkenler arasında sanat ve spor önemli bir yer tutar.
Sanat ancak özgür bir ortamda gelişeceği için uygun çalışma ortamı ve özgür düşünce ortamı sağlanmıştır.
1 Kasım 1924’te Ankara Musiki Muallim Mektebi,
1934’te Musiki ve Temsil Akademisi,
1937-38’de Gazi Eğitim Enstitüsü haline dönüştürülmüştür.
1934’te Güzel Sanatlar akademisi ve Devlet Konservatuarı açıldı.
Çeşitli sergiler açıldı.
1937’de İstanbul’da Resim ve Heykel Müzesi açıldı.
Atatürk ve Spor
Spor sevgisini jimnastik öğretmeni Teğmen Habip Bey’den almıştır.
Bu alanda;
Çapa Muallim Mektebi’nde kurs açıldı.
Sorunların çözümü için Türkiye İdman cemiyetleri İttifakı kuruldu.( İlk resmi spor örgütü)
1924 Paris Olimpiyat oyunlarına katılım sağlandı. ( Atletizm, bisiklet, eskrim, futbol, güreş, halter..)
ÇAĞDAŞ TÜRK KADINI
17 Şubat 1926 Medeni Kanun,
18 Nisan 1935 Milletler arası ilk kadın kongresi,
1930 Belediye seçimleri,
1933 Muhtar ve ihtiyar heyeti üyeliği,
1934 Milletvekilliği hakları ile çağdaş hayatta yerini almıştır.
NOT: Dünyada pek çok kadından önce siyasal haklarını elde eden Türk kadını 8 Şubat 1935’te ilk oyunu kullanmış, 18 kadın milletvekili meclise girmiştir.
SOYADI KANUNU
Yapılış Sebebi:
Askere alınma, okul, tapu, miras, kimlik tespiti gibi hukuki ve toplumsal ilişkilerdeki eksikliği gidermektir.
21 Haziran 1934 Soyadı Kanunu çıkarıldı.
Kanuna Göre;
àTürkçe soyadı alınacak,
àDini, sosyal, ailevi ve asalet kaynaklı lakaplar kullanılmayacak,
àAhlaka aykırı, komik soyadı olmayacaktır.
Bu Kanunla;
àToplum hayatında düzen, disiplin sağlandı.
àHukuki karışıklıklar önlendi.
àAile ve fertlerin tanınması kolaylaştı.
àÇağdaş ve milli bir kimliğe ulaşıldı.
NOT: 24 Kasım 1934’te TBMM Mustafa Kemal’e Atatürk soyadını verdi.
ÜNİTE: 5 ATATÜRKÇÜLÜK TÜRK ÇAĞDAŞLAŞMASI
Atatürkçülük: Devlet yönetimi, toplum hayatı, ekonomik hayat ve kültürel hayatı ilgilendiren görüş ve ilkeler bütünüdür. Bir düşünce sistemidir.
Atatürkçülüğün Amacı:
àTürk milletini, akıl ve bilimin öncülüğünde en kısa zamanda çağdaş uygarlık düzeyinin
üzerine çıkarmaktır.
àTürk milletinin her zaman tam bağımsız olarak milli egemenliğe dayalı, demokratik, laik,
rahat ve mutlu bir yaşam sürmesini sağlamak.
àÇağın gereklerine uygun kurumlara sahip modern bir toplum oluşturmak.
àAskerlik, bilim, sanat, siyaset ve sosyal alanlarda dünyada en ileri toplumlar arasına
KISACA: Türk milletini, insanlık ailesi içinde layık olduğu en şerefli yere yükseltmektir.
Atatürkçülüğün Nitelikleri:
àTürk milletinin ihtiyaçlarından doğmuştur.
àTemelini Türk tarihi ve Türk kültürü oluşturur.
àİlke ve inkılâplar bir bütündür, birbirini tamamlar.
àKişi hak ve hürriyetlerine önem verir.
àYurtta ve dünyada barıştan yanadır.
àDinamiktir, evrensel bir nitelik taşır.
àDogmalara yer vermez, akılcı ve bilimcidir.
àMilli birlik ve beraberliğe önem verir. Birleştirici ve bütünleştiricidir.
àDışarıdan alınan bir ideoloji değildir.
ATATÜRK’Ü ETKİLEYEN OLAYLAR VE FİKİRLER
Atatürkçü Düşünce sistemini Oluşturan Etmenler:
àÜlkenin içinde bulunduğu ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel durum. (Duyun-u Umumiye,
Meşrutiyet, işgaller, çok ulusluluk)
àDünyada yaşanan gelişmeler. ( Fransız İhtilali ve etkileri, I. Dünya savaşı)
àMevcut yönetimin olaylara karşı duyarsızlığı.
àTürk halkının bağımsızlığa olan düşkünlüğü.
àAtatürk’ün doğup büyüdüğü ortam, yaşadığı olaylar.
àAtatürk’ün okumaya, tarihe verdiği önem.
Atatürkçü Düşünceyi Etkileyen Kişiler
Tevfik Fikret, Namık Kemal, Ziya Gökalp, Voltaire, J. J. Rousseau ( özgürlük, demokrasi, milliyetçilik fikirleri)
HER ŞEY GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İÇİN
Milli Güç: Toplumuzu birlik içinde tutan, Atatürkçülüğü geliştiren ve destekleyen unsurlara verilen addır.
Milli Güç Unsurları:
Siyasi güç
Ekonomik güç
Askeri güç
Sosyo- Kültürel güç
Siyasi Güç:
Bağımsız bir devlette, halkın huzur ve mutluluğu ile o devletin uluslar arası güvenliğini sağlamak için tutulan yola siyaset denir. Siyasi gücü hükümetler elinde tutar, ancak hiçbir kurum ya da hükümet devlet siyaseti dışına çıkamaz. Millidir, demokratiktir.
Türk Devletinin Temel Siyaseti: Atatürkçü düşünce sisteminin hedeflerini gerçekleştirmektir.
Ekonomik Güç:
Siyasi amaçlara ulaşmak ekonomik etkinliklerle mümkündür. Ekonomi milli olmalıdır, bağımsız olmalıdır.
Askeri Güç:
Bağımsızlığın koruyucusu, yeniliklerin öncüsü Türk ordusudur. Siyasi ve ekonomik güçlerin işlemesi, Türk ordusunun sağladığı huzurlu- güvenli ortama bağlıdır.
Sosyo-Kültürel Güç:
Halkın sosyal yaşantısı, kültürel gücü devletin gücünü gösterir.
Halkın iyi yaşaması, haklarını kullanması, görevlerini yerine getirmesi, sanata- bilime önem vermesi sosyo-kültürel gücün sağlamlığını gösterir.
NOT: Milli güç unsurları bir bütündür. Ülke içinde ideal birliği olmalıdır. ( Eğitim ön şarttır)
CUMHURİYETLE BİR MİLLETİZ
(Cumhuriyetçilik)
Cumhuriyet: egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu yönetim şeklidir. Halk seçtiği temsilciler aracılığı ile egemenliği elinde tutar.
Cumhuriyetçilik İlkesi:
àTemel ilkedir.
àSeçim ve halk egemenliğine dayanır, demokratiktir.
àAnayasa ve kanun üstünlüğü vardır.
Cumhuriyetçilik ilkesi diğer ilkelerle iç içedir.
àToplum, millet bilincine erişince ulaşılabilir. ( Milliyetçilik)
àEgemenlik halka dayanır. ( Halkçılık)
àAkıl ve bilimi esas alır. ( Laiklik)
àHer alanda çağdaşlaşmayı öngörür. ( İnkılâpçılık)
Türkiye Cumhuriyeti;
àİnsan haklarına saygılıdır.
àAtatürk milliyetçiliğine bağlıdır.
àDemokratik, laik, sosyal, hukuk devletidir.
àHerkes kanun önünde eşit haklara sahiptir.
Cumhuriyetin Kazandırdıkları
àÜlkenin bir hanedan tarafından yönetilmesi bitti.
àEgemenlik millete verildi.
àToplumdaki ayrıcalıklar kalktı.
àKanunlar bağımsız mahkemelerce uygulanmaya başladı.
àHak ve özgürlükler devlet güvencesine alındı.
àVatandaşlar hak ve sorumluluk bilincini elde etti.
àFikirleri özgürce ifade etme ortamı doğdu. Eğitim atılımı yapıldı.
àGelişmeyi engelleyen unsurlar kaldırıldı.
àKadın- erkek eşitliği sağlandı.
NOT: Bu kazanımların korunması, huzur ve refah ortamının devamı iç ve dış tehditlere karşı korunma ile mümkündür.
CUMHURİYETİN VATANDAŞLARIYIZ
Sorumluluk: Kişinin kendi davranışlarının ya da yetki alanına giren bir olayın sonuçlarını üstlenmesidir.
İnsan Olma Bilinci: Kişinin sorumluluklarının ve olanaklarının farkına varmasını sağlayan bilince denir.
Kişiler insan olma- vatandaş olma bilincine vardıklarında; sorumluklarını yerine getirir, haklarını en iyi şekilde kullanırlar.
Başlıca Sorumluluklarımız:
àKanunlara uymakàAskerlik yapmak. àVergi vermek. àOy kullanmak
Hak ve Özgürlüklerimiz.
Kişisel Haklar: Yaşama hakkı,
Kişi dokunulmazlığı,
Özel yaşamın gizliliği,
Yerleşme- seyahat özgürlüğü,
Din ve vicdan özgürlüğü,
Bilim- sanat özgürlüğü.
Sosyal- Ekonomik Haklar: Ailenin korunması hakkı,
Gençliğin korunması hakkı,
Sosyal güvenlik hakkı,
Çalışma hakkı,
Tüketici hakkı,
Sağlık, çevre ve konut hakları.
Siyasi Haklar: Türk vatandaşlığı hakkı,
Seçme- seçilme hakkı,
Kamu hizmetlerine girme hakkı,
Dilekçe hakkı,
DİKKAT: Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, insana yakışır bir biçimde yaşamayı ( özgür ortamda, güvenlik içinde ) mümkün kılar. Yasalarla gerekli olduğunda kısıtlanabilir. ( sağlık, güvenlik )
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
( Milliyetçilik)
Millet: Geçmişte bir arada yaşamış, şimdi bir arada yaşayan, gelecekte de bir arada yaşama kararında olan, aralarında vatan, dil, kültür, duygu, ülkü birliği olan insan topluluğudur.
Milliyet: Kendi milletine ait olma ( Türk Milleti)
Milliyetçilik: Ait olduğu milleti kendi hedefleri doğrultusunda yükseltme arzusu ve bu uğurda çalışmaktır.
Atatürk Milliyetçiği:
Kendini Türk bilen, Türk olmakla, tarihimizle övünen, mutlu yarınlara inanan kişilerin bu milleti yükseltme istekleridir.
àIrkçılığa dayanmaz.
àBirleştirici, kaynaştırıcıdır.
àMilli birlik ve beraberliği güçlendirmeye yöneliktir.
àMilli şuurdan yanadır.
Bu İlke:
àTürk inkılâbını başarıya ulaştırmıştır.
àMillileşmeyi sağlamıştır.
àDil ve tarih kurumlarının açılışı gerçekleştirilmiştir.
Milli Birlik- Beraberlik
Sevinç ve kederde ortak duyguları paylaşmaktır. Topyekûn yükselme ve ilerleme arzusudur. Dayanışma ve yardımlaşma bilincidir.
HALKÇILIK
Devletin siyasi rejimi, halk tarafından ve halk menfaatine kullanılması halkçılığı ifade eder.
Türkiye halkı; Türkiye’de yaşayan insan topluluğudur.
ÖZELLİKLERİ:
Bireylerin hiçbirine ayrıcalık tanımaz.
Millet egemenliğine dayandığından demokrasiyi simgeler.
Millete hizmet esastır. (Devlet millet içindir.)
Kişilerin dil, din mezhep, ırk, cinsiyet ve siyasi görüş farkına bakılmadan, kanun önünde eşitliği söz konusudur.
Milli gelirin adaletli dağıtılması esası vardır.
Herkesin devlet hizmetlerinden yararlanma hakkı vardır.
Milliyetçiliğin doğal bir sonucudur.
HALKÇILIK DOĞRULTUSUNDA ( Halkçılığı etkin kılmak için)
TBMM açıldı ├
Cumhuriyet ilan edildi. ├ Halk egemenliği
Siyasi partiler kuruldu. ├
TOPLUMDA DEVLET DESTEĞİ
( Devletçilik)
Devletçilik: Özel teşebbüsün yapamadıklarının devlet tarafından yapılması, ekonomik faaliyetlerin devlet tarafından desteklenmesi ve kontrol edilmesidir.
Devletçilik İlkesi Neden Gerekliydi?
Savaştan çıkan halkın, tek başına ekonomik kalkınma gerçekleştiremez durumda olması,
Siyasi bağımsızlık için ekonomik bağımsızlığın bir an önce gerçekleştirilmesi gereği, (Siyasi neden)
1929 Dünya ekonomik krizinin etkilerini en hafif şekilde atlatabilme arzusu. ( Ekonomik neden)
Devletçilik ilkesinin iş alanı açarken, çalışanların sosyal ve sağlık alanlarındaki haklarını da dikkate alması. ( Sosyal neden)
NOT: Halkçılık ilkesi ile iç içedir.
Devletçilik ilkesinin Kazandırdıkları:
Ekonomik faaliyetler başlatıldı.
Çeşitli işletme ve demir yolları yabancıların elinden alınıp millileştirildi.
Çeşitli fabrikalar kuruldu. ( Şeker, tekstil, demir- çelik)
Eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel alanlarda desteklemeler yapıldı.
DİKKAT:1931’de devletçilik, kalkınma programının bir maddesi olarak kabul edildi.
LAİKLİK
Laiklik: Toplumsal hayatı düzenleyen hukuk kurallarının akla, mantığa, bilime dayandırılması, kişisel vicdan hürriyetinin sağlanması, devletin hukuk kurallarına göre yönetilmesidir.
Laikliğin Kazandırdıkları:
Tüm vatandaşların din, vicdan, ibadet hürriyeti anayasal olarak güvence altına alındı. Din istismarı önlendi.
Devletin tüm inançlara karşı eşit mesafede durması sağlandı.
İnsanların kanun önünde eşitliği sağlandı.
Milli birlik ve beraberlik güçlendi. Huzur, mutluluk sağlandı.
Toplum daha çağdaş bir yapıya kavuştu.
DİKKAT: Laiklik dine karşı olmayıp sosyal hayatta din özgürlüğünün, serbest düşüncenin teminatıdır. Aklın ve bilimin üstünlüğüne dayanır.
HER ALANDA YENİLİK
( İnkılâpçılık)
İnkılâpçılık: Çağın gerisinde kalmama, daima iyiye güzele, doğruya ulaşma, kendini yenileme kararlılığıdır.
İnkılâpçılık: Geri kalmış kurumları kaldırıp yerine çağın gereklerine uygun kurumların kurulması esasına dayanır.
İnkılâpçılığın Kazandırdıkları:
Akıl ve bilimin öncülüğünde yenileşme ve gelişme sağlandı.
Milli değerlerine bağlı, her türlü yeniliğe açık bireyler yetiştirilmiştir.
İnkılâpların Temel İlkesi: Türk milletini bir bütün halinde dünya milletleri arasından yükseltip en medeni millet yapmak.
Türk İnkılâbının Başarısı Neye Bağlıdır?
İyi zamanlanıp planlamış olmaları,
Türk halkının ilerleme ve gelişme isteği.
İnkılâpların En Önemlisi: Tüm inkılâpları anlamlı kılan, kökleştiren, hızlandıran harf inkılâbıdır.
İNKILÂPLARIN TEMEL DAYANAĞI
İnkılâpların temelinde Atatürk ilkeleri yer alır. Bu ilkeler inkılâpların gerçekleştirilmesine ve yaşatılmasına dayanak olmuştur.
Atatürk İlkelerinde İki Temel Hedef Vardır:
Çağdaşlaşma.
Milli kültürümüzü geliştirme.
NOT: Atatürk her zaman planlı hareket etmiş, uygulamalarını belli esaslara dayandırmıştır:
Bağımsız milli devlet,
Millet egemenliği,
Laik zihniyet,
Atatürkçülük.
EN BÜYÜK ESER
Atatürkçü Düşüncenin Temel Esasları:
Tam bağımsızlık,
Milli egemenlik,
Akıl ve bilimin çağdaş uygarlık düzeyine çıkarılması.
Atatürk’e göre tam bağımsızlık; bütün inkılâpların ruhudur. Millet her alanda kendi gücünden başka bir güce bağlı olmamalıdır.
Tam bağımsızlık ve devlet hayatının devamı milli birliğin oluşturulması ile mümkündür.
Milli birlik ve beraberlikà Milliyetçilik ilkesinin sonucudur.
Türk milletinin ve devletinin bölünmezliğini ifade eder.
Milli birlik ve beraberlik için:
Türk kültürünün ve tarihinin milli bir zemine oturtulması,
Türk vatandaşlarının milli kültürü tam olarak benimsemeleri gerekir.
Vatan- millet sevgisi, milli dil, milli tarih bilinci oluşması gerekir.
Milli Kültürümüzü Ortaya Çıkaran Etkenler
Türk Tarih Kurumu,
Türk Dil Kurumu çalışmalarıdır.
Atatürk’ün Dünya Barışı İçin Çalışmaları
Milletler Cemiyeti (1932)
Balkan Antantı (1934)
Sadabat Paktı (1937)
CUMHURİYET BİZE EMANET
Türk İnsanına Düşen Görev:
Atatürk ilke ve inkılâplarını benimsemek,
Türkiye Cumhuriyetini sonsuza dek yaşatmak
TEMEL İLKELERLE YAPILAN İNKILÂPLAR
Cumhuriyetçilik:
TBMM’nin açılması,
1921 Anayasası’nın çıkarılması
Saltanatın kaldırılması
Cumhuriyetin ilanı
Çok partili demokrasiye geçme denemeleri
Kadınlara seçme- seçilme hakkı verilmesi
Milliyetçilik:
TBMM’nin açılması
İstiklal Marşı’nın kabulü
Tevhid-i TedrisatKanunu’nun çıkarılması
Kabotaj Kanunu’nun çıkarılması
Yabancı işletmelerin millileştirilmesi
Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarının kurulması
Halkçılık:
Aşar Vergisinin kaldırılması
Kıyafet inkılabı
Tekke ve zaviyelerin kapatılması
Türk Medeni Kanunu’nun kabulü
Soyadı Kanunu
Şapka Kanunu
Laiklik:
Saltanatın kaldırılması
Halifeliğin kaldırılması
Tevhid-i Tedrisat Kanunu
Şer’iye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılması
Tekke ve Zaviyelerin Kaldırılması
Medeni Kanunun kabulü
Anayasadan “Devletin dini İslamdır.” ibaresinin kaldırılması
Laikliğin anayasaya girmesi
Devletçilik:
Teşvik-i Sanayi Kanunu’nun çıkarılması
Devletin çeşitli bankalar ve fabrikalar kurması
I. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın hazırlanması
İnkılâpçılık:
Bütün inkılaplardır.
Alıntı: