İnsan evvela kendini kurtaracak ki sonra başkalarını kurtarabilsin. Yüzme bilmeyen bir insan boğulmakta olan birini kurtarmaya çalışırsa ikisi de birbirine sarılarak boğulur.
Bu sebepten, insan evvela kendini kurtarmalı. Bu kurtarmada maneviyat ve maddiyat vardır. Bir şahıs, manevi şüphelerden kendini kurtarabilmek için okuyacak, araştıracak, şüpheden şüphesizliğe geçecek. Sonra öyle bir hayat yaşayacak ki onu tanıyanlar onun hayatına gıpta edecek. Mesela makam sahibi olan dindar
bir fabrika müdürü namaz kılmayı serbest bırakabilir, talebe yetiştirebilir.