A.B.D’NİN SAVAŞA GİRMESİ VE SAVAŞIN SONA ERMESİ
Bağlaşma devletlerinin doğu cephesindeki bu başarılarına karşılık 1917 de ki bir olay bu büyük savaşın oluşumunu tümden değiştirmeye yetti. A.B.D ‘in savaşa girmesi savaşın başından beri A.B.D özellikle silah göndererek anlaşma devletlerine olan sempatilerini belli etmekte ve bunlar yararına bir yansızlık gütmekteydiler.
Almanların denizaltı savaşından dolayı A.B.D ile Almanya arasında şiddetli notaların gönderildiği ve Almanya’nın bir süre denizaltı savaşını yavaşlattığını görmüştük. Almanların denizaltı savaşını şiddetlendirmeye karar vermeleri ve bu kararı uygulamaya başlamaları üzerine (1 Şubat 1917 ) A.B.D Almanya ile diplomatik ilişkilerini kesti. Bunu 6 Nisanda gene A.B.D’ in bağlaşıklara savaş ilan etmesi izledi. A.B.D’ yi beşi bir yana Orta ve Güney Amerika’nın diğer tüm devletleri de izlemişlerdi. Çin bile 14 Ağustosta Almanya’ya savaş ilan etmişti.
Alman denizaltılarının düşman gemilerine saldırması denizaltı savaşının önemini arttırdı. 1917 de Rusya da devrim olması ile doğu cephesi kapanmış, 8 Mart 1918 Brest-Litowsk barış antlaşmasının imzalanması ile Almanya doğu da barışa kavuştu. Romanya mağlubiyeti ve 7 Mayıs 1918 tarihli Bükreş antlaşması ile Romanya da saf dışı kalmıştır.
Başlarda tarafsızlığını ilan eden A.B.D savaş boyunca silah satarak ekonomik gelişme göstermiştir. Almanya’nın geliştirdiği denizaltılarıyla A.B.D’ in silah taşıyan gemilerine saldırması ve bu saldırıları ticaret gemilerine de yönlendirmesi sonucunda ekonomisi zarar gören A.B.D, Başkanı Wilson tarafından Wilson ilkelerini yayınlayarak 1918 yılı başlarında İtilaf devletleri tarafından savaşa katılmıştır.
A.B.D ‘in savaşa girmesiyle savaşın sona erme süreci hız kazanmıştır. A.B.D İngiltere ve Fransız birlikleri Batı cephesinde Almanları yenilgiye uğratmıştır. Bu arada Yunanistan’ın savaşa girmesi sonucunda Bulgaristan ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Balkanlarda zor duruma düşmüşlerdir. A.B.D’ in katılışı ile merkezi devletler çözülmeye başlamıştır. 1917 den itibaren Avusturya-Macaristan da baş gösteren ekonomik ve siyasi karışıklıklardan dolayı barış yapmaya yönelmiştir. Avusturya-Macaristan sadece ayrı bir barış yapmayı düşünmüyor, aynı zamanda Almanya’yı da bir çok özverilerle ve bu arada Alsace-Lorraine ‘i de Fransa’ya vererek barış yapmaya kışkırtıyordu.
Diğer yandan İngilizlerin aldıkları önlemlerle Almanların denizaltı savaşları da beklenen sonucu vermemişti.İttifak devletlerinin tüm cephelerde yenilgi alması üzerine ateşkes antlaşmaları imzalanmıştır. 19 Temmuz 1918 de Richstag çoğunluğu bir anlaşma barışı yapılmasını kabul etmiş bundan biraz sonra da Papa barış yolunda yeni bir girişimde bulunmuş ve elçisi aracılığıyla Almanya’ nın amaçlarını Belçika’nın geleceği hakkında düşündüklerini açığa vurmasının barışı kolaylaştıracağını İngilter’nin bildirmiş olduğunu Alman başbakanına söylemişti. Buna Almanya kaçamaklı yanıt vermiş, Alsace-Lorraine’den başka barışa hiçbir sorunun bulunmadığını bildirmişti.
Eylül sonun da ise Alman hükümeti ulusların kendi geleceklerini kendilerinin belirtmesi ilkesini(Self determination) kabul ettiğini bildirdi. Gene de barış yakın görünmüyor ve cephelerde savaş devam ediyordu. İtalya cephesinde de anlaşma devletleri saldırıya geçmişler, Avusturya savunmasını yarmayı başarmışlar İtalyan orduları Avusturya topraklarında ilerlemeye başlamışlardı.
1918 de itilaf devletlerinin tüm cephelerde taarruza geçmeleri önce Bulgar kuvvetlerinin çözülmesi, ile Bulgar hükümeti Anlaşma devletlerinden bırakışma isteğinde bulundu ve bu isteği 29 Eylül de kabul edildi. Böylece de Osmanlı ile Almanya’nın bağlantısı yine kesilmiş oldu.30 Ekim 1918 de Osmanlı, 3 Kasım 1918 de ise Avusturya-Macaristan’ ın ateşkes antlaşması yapmalarına neden oldu. Almanya da da iç durum cephelerden daha iç açıcı değildi. Bağımsız Sosyal-Demokrat parti amacına erişmek için hiçbir aracı kullanmaktan çekinmiyordu. Siyasal grevler, Rus cephesinden gelen askerler Bolşevik düşüncelerle aşılanmış bulunuyorlar ve arkadaşlarını da etkiliyorlardı. Gene de ordular sonuna kadar direndi. Ancak cephe gerisi ayaklanma için olgunlaşmıştı.
II. Wilhelm’in demokratik adımları ve yeni koalisyon kabinesinin de kurulması da işlerin yönünü değiştirmedi. Alman hükümeti 5 Ekimde A.B.D başbakanına başvurarak başkanın daha önce ilan etmiş olduğu 14 Esas ve daha sonraki demeçlerine dayanılarak barış yapılmasına hazır olduğunu bildirdi. 11 Kasım 1918 de ateşkes antlaşması imzalayan Almanya savaşa son verdi.
9 milyon insanın ölümü ile sonuçlanan I. Dünya savaşı gerçekten geçen yy ‘n sorunlarını halledebilecek miydi? Barış anlaşmaları barışı sağlayamamış II. Dünya savaşının çıkmasını engelleyememiştir.
Bilgiler eksiK. uzun uzun yazmişsınız ama boş laf kalabalığı…
Meksikadan bahseden yok.
İngiltere ABD yi savaşa sokmak istemiş fakat ABD buna yanaşmamıştır.
Almanya’nın Meksika ile ittifak kuracağını itiraf eden alman siyasetçi yüzünden ABD savaşa girmiştir.
sağolun