1.İbrahim 4.Murad‘ın zamansız ölümü ve arkasında erkek çocuk bırakamaması sonucu ansızın tahta geçti. Amca oğlu I.Mustafa gibi kafes hayatı süren 1.İbrahim arkasından sürgülü kapı arkasında her an ölüm korkusu ile yaşıyordu. Padişan’ın ölüm haberi getirenlere inanmamış kapıyı açmamakta direniyordu.Kapı kilidi kırılarak Murad’ın cenazesini görmesi ile derin bir oh çekti ve tahta oturdu.
I.İbrahim ‘nın en büyük çilesi baş ağrısıydı ve bu durumdan son derece şikayetçiydi. Bu yüzden sürekli hareket ediyordu ve delide deniliyordu.Bunun asılsız olduğu çeşitli kaynaklarda dile getirilmiştir.
Gelelim asıl konumuza. Padişah başa geçmesi ile birlikte Osmanlı ailesinden geride kendisinden başka hiç bir tane erkek kalmamıştı. Padişah öldükten sonra yerine geçecek bir tane şehzade kalmayınca koca sarayın tek dersi bir çocuk olması üzerine idi.
Fakat 1.İbrahim kadınlara karşı bir ilgi duymuyordu.Annesi o kadar dünyalar güzeli cariyeleri padişaha gösterilse de sonuç nafile idi. Padişahın annesi Kösem sultan ve saray ahalisi canla başla çalışıyordu. Hanedanın, devletin geleceği için bir erkek çocuk gerekliydi. Bu yüzden güzel cariyelerden fayda görülmeyince ilaçlar yapılmaya başladın.Bin bir çeşit ilaçlar denendi.Yine faydası görülmeyince Cinci Hoca Lakaplı adı Hüseyin olan bir kişi padişahı manevi telkinle bu sorunu aşmasına yardımcı oldu.
1.İbrahim, artık peş peşe birden fazla çocuğu olmaya başladı. Erkek çocukların olması ile devlet, saray derin bir oh çekti.Artık devletin geleceği güvence altındaydı.
Cinci Hoca bu hizmetinden dolayı paraya gömüldü.Ayrıca makam mevki verildi. Cinci Hoca rivayete göre rüşveti seven bir kişiymiş. Makamında elde ettiği güçle parasına para katmış. Kendisine rakip olan Veziri azamı bile tahtından etmiş. Hile hurda ile elde ettiği paraları da harcamayan Cinci Hocam servetine servet katmış.
İbrahim denilenlere göre tahta kaldığı süre içinde eğlence hayatına garg olmuş.Kadına fazlasıyla düşkün olmuş. Seferler olmamış ganimetler gelmemiş.Ülke ekomik dar boğaza girmiş. 1.Mustafa’nın ölümü ile gerisinde en büyüğü 7 yaşlarında erkek çocuklar bırakmış.
4.Mehmet 7 yaşında tahta geçiyor fakat askerlere dağıtılacak cülüs bahşişi için beş para yok hazine boş.Hemen Cinci Hoca’dan 200 kese akçe istenir.Vermeyince vezir Cinci Hocayı ve celladı yanına çağırır.Celladı gören Cinci Hoca 200 kese akçe vermezken bir rivayete göre 3 bin kese vermek zorunda kalır.
Mısır’a sürülür sonra öldürülür.Cinci Hocam bir Osmanlı Tarihinin bir döneminde böylece yerini almış olur.
süpermiş,,