ÜNİTE-2

MİLLİ UYANIŞ


Konu Başlığı:

EGEMENLİK MİLLETİNDİR (3 ders saati)

(Amasya Görüşmelerinden TBMM’ne karşı gerçekleştirilen isyanlara kadar   meydana gelen olaylar  hakkında)

KAZANIM

*Misak-ı Milli’nin kabulünü ve TBMM’nin açılışını ulusal egemenlik ve tam bağımsızlık ilkeleri ve vatanın bütünlüğü esası ile ilişkilendirir.

*M.Kemal’in  Milli Mücadele’yi örgütlerken karşılaştığı sorunlara bulduğu çözüm yollarını onun liderlik yeteneği ile ilişkilendirir.

Verilen bilgiler

Sivas Kongresi’nden sonra Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti(ARMHC )başlı başına bir güç olarak ortaya çıktı.Onun yürütme organı gibi çalışan Temsil Heyeti Anadolu’da denetimi sağladı.

İstanbul’da ise Damat Ferit Paşa görevden çekildi,yerine Ali Rıza Paşa geçti.M.Kemal Paşa ile Ali Rıza Paşa arasında görüşmeler başladı.

Amasya Görüşmeleri

(20 -22 Ekim 1919)

Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal ile İstanbul hükümeti adına Salih Paşa arasında yapılan bu görüşmelerde aşağıdaki kararlar alınmıştır

*  İstanbul Hükümeti Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde alınan kararları aynen kabul edecek.

* Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, hukuki bir kuruluş olarak İstanbul Hükümeti’nce tanınacaktır.
* Meclis-i Mebussan derhal toplanmalıdır
* Temsil Heyeti’nin görüşü alınmadan İstanbul Hükümeti hiçbir uluslararası barış antlaşmasını imzalamayacaktır.

* Meclis-i Mebusan’ın güvenli olmayan İstanbul da toplanması uygun değildir
Önemi: İstanbul Hükümeti bu görüşmeler ile Temsil Heyetini resmen tanımış oldu.

Amasya Görüşmeleri sonucunda  İstanbul hükümeti Meclisi Mebusan’ın

toplanması kararını aldı.Ülke genelinde seçimler yapıldı.M.Kemal’in Erzurum milletvekili seçildiği bu seçimlerde, Müdafa-i Hukuk Cemiyeti üyelerinin çoğu seçimleri kazandı.Ancak Mebusan Meclisi’nin nerede toplanacağı konusunda Temsil Heyeti ile İstanbul Hükümeti arasında görüş birliğine varılamadı. Mustafa Kemal Paşa İtilaf Devletleri’nin tehdidi altında olan İstanbul’da toplanacak mecliste ulusal iradenin hür olarak ortaya konulamayacağı ve milli kararların alınamayacağı inancındaydı. Mustafa Kemal Paşa’nın haklılığı İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından resmen işgal edilmesiyle ortaya çıkacaktır. -16 Mart 1920 de-

Not:Mustafa Kemal, tüm karşı çıkışlarına rağmen meclisin İstanbul’da toplanmasının  kesinleşmesi üzerine  İstanbul’a gitmeme kararı alacaktır.

Temsil Heyeti’nin Ankara’ya Gelişi               ( 27 Aralık 1919 )
Meclisin İstanbul’da toplanması kesinleşince Temsil Heyeti meclis çalışmalarını yakından izleyebilmek için Ankara’yı kendine merkez seçti çünkü Ankara’nın şu avantajları vardı.
1.   Ulaşım ve haberleşme olanakları elverişli olması.
2.   Batı Anadolu cephesine yakın olması
3.   Anadolu’nun ortasında yer alması
Anakara’ya yerleşen Mustafa Kemal Müdafa-i  Hukukçu milletvekillerini Ankara’ya çağırarak Meclisi Mebusan’ da yapılacak çalışmalar için şu direktifleri verdi.
a.   Kendisinin meclis başkanlığına seçilmesi
b.   Mecliste bir müdafaa hukuk grubunun oluşturulması ve bu grubun meclisteki tüm çalışmalar ağırlığını koyması
c.   Tüm kişi ve kurumları bağlayacak kararların alınması
d.   Misak-ı milli kararlarının meclise kabul ettirilmesi.
Son Osmanlı Mebusan Meclisinin Toplanması ve Misak-ı Milli Kararlarının Alınması   (12-28 Ocak 1920)
Meclis-i Mebusan 12 Ocak 1920 de İstanbul’da toplandı. Ancak Mustafa Kemal meclis başkanı seçilmediği gibi müdafa-i hukuk grubu da kurulamadı. Bu grubun yerine Felah-ı Vatan(Vatanın Kurtuluşu) grubu kuruldu.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen Meclis-i Mebusan 28 Ocak 1920 de Misak-ı Milli(Milli Ant) kararlarını aldı.

Bu kararlar:
* 20 Ekim 1918 günü yani Mondros ateşkesinin imzalandığı gün işgal edilmiş topraklar milli sınırlarımızdır.
*Bir zamanlar Osmanlı egemenliğinde olan ancak şu anda işgal altında bulunan Müslüman Arapların yaşadığı toprakların geleceği, orada yaşanların kararları ile belirlenmelidir.
* Batı Trakya ile Kars, Ardahan ve Batum için gerekirse halk oyuna gidilebilir.
* Azınlıklara, çevre ülkelerde Müslüman azınlıklara tanınan haklar kadar haklar tanınacaktır.
*  İstanbul’un ve Marmara denizinin güvenliği sağlandığında, boğazlar dünya ticaretine açılacaktır.
* Kapitülasyonlar ve Duyun-ı umumiye kaldırılmalıdır.
Misak-ı Milli Kararlarının Önemi
1.   Milli kurtuluş savaşının hedefleri belirtilmiştir.
2.   Vatanın sınırları çizilerek vatanın bütünlüğü ulusal egemenlik ve tam bağımsızlık kavramları vurgulanmıştır.
3.   Bu belge kurtuluş savaşının diplomatik dayanağı olmuştur.
4.   Misak-ı Milli kararları ile Mustafa Kemal’in bağımsızlıkla ilgili görüşleri Osmanlı parlamentosu tarafından yasallaştırılmıştır.

İstanbul’un Resmen İşgali

( 16 Mart 1921 )

Misak-ı Milli kararlarının alınmasından sonra, İtilaf devletlerinin İstanbul hükümeti ve Meclisi Mebusan üzerindeki baskısı artmıştır. Bu baskı üzerine Ali Rıza Paşa sadrazamlıktan istifa ederek yerine Salih paşa yeni hükümeti kurmuştur. İtilaf devletleri, Misak-ı Milli kararlarını geri aldıramayınca da 16 Mart 1920 de İstanbul’u işgal ettiler. Meclisi Mebusan’ı bastılar. Kendileri için tehlikeli gördükleri önemli şahsiyetleri Malta adasına sürgün ettiler. İşgalin ardından Salih Paşa istifa ederek sadrazamlığa yeniden Damat Ferit Paşa getirildi. Ardından da 11 Nisan 1920 de padişah Osmanlı Meclisi Mebusanı kapattı.

TBMM’nin Açılışı ( 23 Nisan 1920 )
İstanbul’un itilaf devletleri tarafından işgal edilmesi ve Meclisi Mebusan’ın kapatılması üzerine Mustafa Kemal Temsil Heyeti adına bir genelge yayımladı. 19 Mart 1920 tarihli bu genelge ile, yeni meclisin Ankara’da toplanacağını her sancaktan 5 kişinin seçilmesini istedi. Ayrıca Osmanlı mebusan meclisi üyelerinden İstanbul’dan kaçıp Ankara’ya gelebilenlerinde TBMM’ye kabul edilecekleri bildirildi.
Böylece milli iradeye saygılı olunduğu, milli birlikten yana olunduğu ve Ankara’nın otoritesinin güçlendirilmek istendiği anlaşılmıştır.
•   TBMM 23 Nisan 1921 de Ankara’da, coşkulu bir törenle açıldı.TBMM ilk toplantısında 120 üye bulunuyordu. ( sonradan 380’e çıktı. )
•   TBMM açıldığı gün Mustafa Kemal’i meclis başkanlığına seçti.

Hükümetin seçilmesi

TBMM’nin başkanlığına seçilen Mustafa Kemal vatanı işgallerden kurtarmak için, gereken önlemlerin artık meclis tarafından alınacağını bildirmiş ve vakit geçirmeden bir hükümetin meclis tarafından oluşturulmasını meclise önermiştir. Mustafa Kemal’in meclise verdiği önergede şu hususlar yer alıyordu.
–   Bir hükümet kurulmalıdır.
–   Geçici olarak bir hükümet başkanı ya da padişah vekili ortaya çıkarmak uygun değildir.
–   TBMM yasama ve yürütme yetkilerine          (Güçler birliği ilkesi) sahiptir.
–   Mecliste seçilecek ve vekil olarak görevlendirilecek bir kurul, hükümet işlerine bakacaktır. Meclis başkanı bu kurulunda başkanı olacaktır.
–   Padişah ve halifenin bulunduğu baskıdan kurtulduğu zaman, meclisin belirleyeceği esaslar içinde durumu belli olacaktır.

Konu Başlığı:

BÜYÜK MİLLET MECLİSİ İSYANLARA KARŞI

(1 ders saati)

(TBMM’ne karşı gerçekleştirilen isyanlardan Sevr Antlaşması’na kadar ki gelişmeler hakkında)

KAZANIM

*Hıyanet’i Vataniye Kanunu’nun çıkarılma gerekçelerini ve uygulama sürecini değerlendirir.

Verilen bilgiler

TBMM’ye Karşı Ayaklanmalar.

Ayaklanmaların Nedenleri:

1 –   İstanbul Hükümeti ve İtilaf Devletlerinin kışkırtmaları.

2-   Bazı Kuva-i Milliyecilerin düzenli orduya katılmak istememeleri ve TBMM otoritesini tanımamalan.

3-   Azınlıkların bağımsızlık düşünceleri ile ayaklanmaları.
TBMM’nin Ayaklanmalara Karşı Aldığı Önlemler

1-       Ankara Müftüsü milli mücadeleyi destekleyen bir fetva yaymladı.

2-    istanbul ile her türlü haberleşme kesildi.

3-    Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarıldı. Bu kanunla isyan edenler cezalandırıldı.

4-     İstiklal Mahkemeleri kuruldu.
Ayaklanmalar:

•      Bozkır isyanı: Eylül 1919

•      Aznavur isyanı: Ekim 1919-

•      Düzce isyanı: Nisan 1919

•      Yozgat isyanı: Mayıs 1920

•      Milli Aşireti isyanı: Haziran 1920

•      Çerkez Ethem isyanı: Aralık 1920

•       (Kuva-i Milliyeci)

•      Demirci Mehmet Efe isyanı:

•      Aralik 1920 (Kuva-i Milliyeci)

•      Koçgiri isyanı: Nisan 1921

SEVR ANTLAŞMASI

(10 Ağustos 1920)

Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı sonunda İtilaf Devletleri ile imzaladığı barış antlaşmasıdır. İtilaf Devletleri Osmanlı topraklarını kendi aralarında paylaşmada anlaşmazlığa düştükleri için imzalanması gecikmiştir. Bu anlaşma Osmanlı Devletini yok etmeyi amaçlamaktadır.

Şartları:

1- Boğazlar bütün devletlerin gemilerine açık olacak. Yönetimi Türklerin olmadığı Uluslar arası komisyona verilecektir.

2- İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti olacak, Osmanlı Devleti anlaşma şartlarına uymazsa işgal edilecek.

3- Ege bölgesi ile Midye-Enez Çizgisine kadar olan Trakya toprakları Yunanistan’a verilecek.

4- Doğu Anadolu’da iki bağımsız devlet kurulacak.

5- Antalya, Konya, Muğla ve çevresi İtalyanlara verilecek.

6- Adana, Sivas, Malatya, Mersin, Hatay Fransızlara verilecek.

7- Osmanlı Devletine ait Arap toprakları İngilizler ve Fransızlar tarafından bölüşülecek.

8- Askerlikte zorunlu hizmet olmayacak ve askeri kuvvet olarak 15 bini jandarma olmak şartıyla 50 bin kişilik bir ordu bulundurulacaktır. Bu orduda da tank, ağır makineli tüfek, top ve uçak bulundurulmayacaktır.

9- Gayrimüslimlere çok geniş haklar verilirken Hükümet,
bu konuda sürekli olarak denetlenecektir.

10- Kapitülasyonlardan müttefik devletler yararlanacak ve
Osmanlı Devleti savaştan zarar görenlere tazminat
ödeyecektir.

Sevr Antlaşmasına Tepkiler

1-    TBMM antlaşmayı tanımadığını ilan etmiş, 19 Ağustos 1920 tarihinde yapılan toplantıda,antlaşmayı imzalayanları vatan haini ilan etmiştir.

2-    Ulusal Mücadeleye katılım artmıştır.

Antlaşmanın Niteliği

Sevr Barış Antlaşması İstanbul Hükümeti tarafından imzalanmıştır. Ancak Osmanlı Anayasasına göre (Kanun-i Esasi) Mebuslar Meclisinin de onaylaması gerekmektedir. Ancak Mebuslar Meclisi daha önce dağıtılmıştır. Bu nedenle antlaşma hukuken de geçersizdir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir