EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT

FEODALİZM  VEYA  DEREBEYLİK

Roma imp. nun yıkılmasından güçlü ulusal monarşilerin ortaya çıkmasına kadar olan sürede, Avrupa’da feodalizm hakimdi.

Ticaretin tekrar canlanması ile temelleri sarsılan feodalizmin son kalıntıları Sanayi İnkılabı ile tamamen yok olmuştur.

Feodal düzenin siyasi yapısı:

Kral ( İmp. )

Krala bağlı soylular

Serf ( en alt ve en geniş tabaka )

Feodal düzende kralın mutlak egemenliği yoktur ve yetkisi sınırlıdır. Bu sınırlamanın başlıca nedeni;

İdarenin tek merkezden yapılmamasıdır.

Temel üretim aracı olan toprak, birçok feodal bey arasında paylaştırılmıştır. Ekonomik gücü elinde bulunduran beyler, kendi iradelerini krala, gerekirse zor kullanarak kabul ettirecek güce sahiptir.

Bunun en tipik örneği; 1215’te İngiliz feodalitesinin krala kabul ettirdiği Manga Carta’dır.

Feodal sistemde sadece üretim araçları değil, askeri güç de feodal beyler arasında paylaştırılmıştır.

Merkezi bir ordunun kurulması kral açısından pahalı olduğundan, bu ihtiyacı feodal beyler karşılamıştır.

Bu nedenle kralın savaşta başarılı olması, feodalitenin desteğine bağlıdır.

DEVLETLER NASIL GELİŞİR?

Bilgi Notu: Coğrafi Keşifler sonucunda Avrupa yeni kıtalara yayılma ve onların zenginlik kaynaklarını ele geçirme olanağı elde etmiştir. Avrupa düşüncesi ve kültürü, evrensel bir değer olarak bu süreçten itibaren yayılmaya ve egemen kılınmaya başlanmıştır. Bunu yaparken Avrupalılar, yerli halkları ve yerel yaşamı dağıtmış, hatta yok etmiş, Avrupa kültürünü egemen kılma sürecini şekillendirmiştir.

SANAYİ İNKILABI

İlk olarak 18. yy.da İngiltere’de ortaya çıktı.

Sanayi İnkılabı ile birlikte üretim köklü değişikliklere uğradı. Bu değişiklikler insanların sosyal, ekonomik, kültürel ve idari yapılarında da köklü değişimlere yol açtı.

Sanayi İnkılabını hazırlayan gelişmeler:

1-     Bilimsel çalışmaların sonuçlarının üretime uygulanması

2-    Buhar gücüyle çalışan makinelerin kullanılması

NASIL EĞİTİM GÖRDÜLER?

AHİLİK

Anadolu’da 13.yy.da Moğol baskısı hakimdi ve asayiş sağlanamıyordu. Doğudan Anadolu’ya gelen insanlar da beraberlerinde yeni problemler getiriyordu. İşte ahilik düzensiz bir şekilde gelen bu insanlara bir sanat ve güzel ahlaki beceriler kazandırmak amacıyla Ahi Evran  tarafından kurulmuştur.

  • Ahi Teşkilatında üyelerin bir tek iş yapma ilkesi vardır. Bu durum sanatkarın işine yoğunlaşmasını ve bunda da başarılı olma sonucunu doğurmuştur.

SAHN-I SEMAN MEDRESELERİ

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un fethinden sonra kurduğu eğitim kurumları arasında en üst düzeyde eğitim veren yüksek öğrenim kurumudur.

İstanbul’un ilk Türk yüksek öğretim kurumudur. Sahn-ı Seman’ın eğitim müfredatının hazırlayıcılarından biri çağın önemli bilim adamı Ali Kuşçu’dur.

VAKIFLAR

Vakıf kurumu yüzyıllarca sosyal ve ekonomik hayat üzerinde derin izler bırakmış dini ve hukuki bir kurumdur.

  • Dini ve sosyal hizmetlerin götürülmesi
  • Fethedilen ülkelerde Türk kültürünün yerleştirilmesi
  • Ordunun ve donanmanın ihtiyaçlarının karşılanması
  • Öğrenci yurtlarının yapılması vb.

Alanlarda önemli bir yer kazanmıştır.

Osmanlıda devletin siyasi ve ekonomik gücünün artmasıyla orantılı olarak vakıflar da gelişmiştir.

Din ve ırk farkı gözetmeksizin hizmet ederler. Örneğin; vakıf hastaneler, darüşşifalar, tımarhaneler, imarethaneler vb.

Vakıfların genel masraflarının karşılanabilmesi için, vakfa kurucusu tarafından taşınır ve taşınmaz mallar vakfedilmiştir.

2 thoughts on “EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT FEODALİZM VEYA DEREBEYLİK”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir