Osmanlı Devleti’nde Ekonomik Yapı

Osmanlı Devleti’nde ulusal bir ekonomi bulunmamaktadır. Nedenleri:
• Türkler, genel olarak, askerlik, memurluk ve tarım ile uğraşırlar, ticaret ile uğraşmayı onurlu bir iş olarak görmezlerdi (Osmanlı’da ticaret azınlıkların elindeydi).
Osmanlı Devleti, Avrupa devletleri gibi Sanayi Devrimi’ni gerçekleştirememiştir.
• Batılı devletler Kapitülasyon niteliğinde ticari antlaşmalar yapmıştır (Osmanlı ülkesi açık pazar durumuna gelmiş, ucuz yabancı mallar karşısında yerli küçük sanayi çökmüş).
• İlk kez Kırım Savaşı’nda İngiltere’den alınan dış borçlar ödenememiş, Batılı devletler II. Abdülhamit döneminde Duyun-u Umumiye (Genel Borçlar İdaresi)’yi kurmuşlardır.
• İlkel tarım yöntemleri kullanılmıştır.

İzmir (Türkiye) İktisat Kongresi (17 Şubat 1923)

Ülke ekonomisinin durumu Kurtuluş savaşında iyice bozulmuştu. Elde edilen askeri ve siyasi başarının bir ben¬zeri ekonomik alanda da sağlanması şarttı.
Yeni Türk Devleti’nin ekonomiyi güçlendirmek, ekonomide izleyeceği yolu araştırmak, kalkınma hedeflerini belirlemek ve milli ekonominin kurulmasıyla ilgili esasları belirlemek amacıyla 17 Şubat 1923’de İzmir İktisat Kongresi toplandı. Bu kongreye çiftçi, tüccar, esnaf, sanayici ve işçi kesimlerinden toplam 1135 temsilci katıldı. Burada Misak-ı iktisadi (ekonomik ant) kabul edildi.

Kongrede alınan kararlar:

a) Hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi dallarının kurulmalı, yabancı tekellerden kaçınılmalıdır.
b) Sanayi özendirilmeli ve ulusal bankalar kurulmalıdır.
c) Küçük işletmelerden büyük işletme ve fabrikalara geçilmelidir.
d) Özel teşebbüse (çiftçilere) kredi sağlayan bir devlet bankası kurulmalıdır (devlet özel girişimciyi destekleyecek).
e) Devlet ekonomik görevleri üstlenmelidir (Devletçilik ilkesi benimsenmiştir)
f) Sanayinin her alanda geliştirilmelidir
g) Milli sanayi kurulmalı ve ihracat teşvik edilmelidir.
h) Yerli malı ve yerli sanayi teşvik edilmelidir.
i) Ekonominin gelişmesi için planlı ekonomi uygulanmalıdır.
j) İşçilerin durumu düzeltilmelidir.

Misak-ı İktisadi (Ekonomik And)

Büyük devletlere bağımlı olmadan kendi gücümüzle ve öz kaynaklarımızla kalkınma gerekliliğidir. Misak-ı İktisadi’nin kabul edilmesi sonucu; beş yıllık kalkınma planı (1934–1939) kabul edilmiş, sorunlar ele alınmış ve çözümler uygulanmaya başlanmıştır.
NOT: Özel sermaye birikiminin yetersizliği, yetişmiş iş gücünün azlığı gibi nedenlerle İzmir İktisat Kongresi’nde alınan kararlar amacına ulaşamamıştır.

4 thoughts on “Milli Sınırlardan Milli Ekonomiye”
  1. süper işe yaradı çoook tşklerrr okul kitabndan bile daha ayrıntlı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir