♦ Kafkaslar’dan Anadolu’ya M.Ö. 2000’in başlarında geldikleri tahmin edilen Hititler, Orta Anadolu’da Kapadokya (Kızılırmak yayı) içerisine yerleşmişlerdir.
♦ Merkezleri Hattuşaş’tır. (Çorum – Boğazköy)
♦ Önceleri feodal beylikler halinde yaşayan Hititler, zamanla güçlü bir krallık ve merkezi devlet kurarak Anadolu’nun büyük bir kısmını ele geçirmişlerdir. * Kral; ordu komutanı (başkomutan), dinî lider (başrahip) ve yargıç (başhakim) görevlerini yürütmekteydi. Ancak kralın yetkileri sınırsız değildi. Asillerden oluşan Pankuş Meclisi gerektiğinde kralı da yargılayabiliyordu.
• Pankuş meclisinin varlığından dolayı Hititlerde“Meşrutî Krallık” yönetiminden söz edilebilir. Hititlerde “Tavananna” denilen kraliçe devlet işlerinde kraldan sonra en çok söz sahibi kişiydi. Tavananna, kral seferde iken devlet işlerine vekalet eder, mührünü devletlerarası antlaşmalarda kullanır, her türlü törende kralın yanında bulunurdu. Krallık döneminde düzenli ordular kuran Hititler, bu sayede coğrafi olarak genişlediler. Hititlerde din çok tanrılıdır. Hitit ülkesine “Bin Tanrı İli” de denilmiştir. Tanrılarını insan gibi düşünüp onların tasvirlerini yapmışlardır. Hitit kanunları oldukça gelişmiştir.
Aile hukuku, ceza hukuku, borçlar hukuku gibi bölümlere ayrılarak sistemleştirilmiştir. Hitit kanunları Babil ve Asur kanunlarına göre daha adil ve insancıldır. Ölüm cezası ancak devlete ve hükümdara karşı işlenen suçlara verilirdi. Bunun dışındaki suçlar para cezası ile cezalandırılırdı. Hititler “tarih yazıcılığına” önem vermişlerdir. Krallar, tanrılarına hesap verme düşüncesiyle kil tabletler üzerine “Anal” denilen yıllıklar hazırlatmıştır.Bu yıllıklara kral, olumlu – olumsuz tüm gelişmeleri yazmıştır. Bu nedenle objektif (tarafsız) bir kaynak sayılabilir. Hititler ile Mısırlılar arasında, Suriye topraklarına egemen olmak için M.Ö. 1296’da Kadeş Savaşı yapılmıştır. Savaş sonunda M.Ö. 1280’de imzalanan Kadeş Antlaşması, tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmadır. Hititler heykel, kabartma ve demir işlemeciliği alanlarında ileri gitmişlerdir, ivriz ve Yazılıkaya kabartmaları günümüze kadar ulaşmıştır. Çivi ve Hiyeroglif yazısı olmak üzere iki çeşit yazı kullanmışlardır. Geçmişten günümüze insan topluluklarının kültürel etkileşiminde; • yazı ve alfabe, • ticaret, • göçler, • spor müsabakaları, • savaşlar, • basın ve yayın organları etkili olmuştur
çok güzel bir site çok bilgi aldım
çok güzel çok bilgi aldım teşekkürler