Öğretmen Uzaktan Eğitim Faaliyet Raporu

Sosyal Bilgiler Öğretiminde Yeni Yaklaşımlar

Sosyal bilgiler kavramı, ders adı olarak ilk kez 1916 yılında ABD’de geçer. Dünyanın ve ABD’nin içinde bulunduğu sosyal, ekonomik ve siyasi olaylara göre sosyal bilgilerin konularında da değişimler yaşanır. Türkiye’de Cumhuriyet döneminden sonra sosyal bilgiler ders konuları, çeşitli derslerin içeresinde işlenir. 1968 yılında coğrafya, yurttaşlık bilgisi ve tarih dersleri kaldırılır ve yerine bu dersleri kapsayan sosyal bilgiler adında ders konulur. 1985’te sosyal bilgiler dersinin yerine milli tarih ve milli coğrafya dersleri okutulmaya başlanır. 1998 ve 2004 yıllarında öğretim programında değişikliklere gidilir ve vatandaşlık konularına ağırlık verilmeye başlanır. Günümüzde ise sosyal bilgiler öğretim programından beklenen, hızla değişen ve gelişen dünyada yaşanan ekonomik, sosyal, kültüre, siyasi, teknolojik gelişmelere ayak uydurabilen, eleştirisel düşünen, bilgiyi irdeleyen, öğrenmeyi öğrenen, çevresine duyarlı bireyler yetiştirmektir. Bu araştırmamızda sosyal bilgilerin tarihsel gelimi, bu günü ve yeni yönelimleri incelenecektir.

Giriş

            Sosyal bilgiler dersi, sosyal bilimlerin bir yansıması olup çok eski tarihlere uzanmaz. Dünyada meydana gelen hızlı şehirleşme, sanayileşme, bireylerin yalnızlaşması, küresel savaşlar ve ekonomik krizler gibi nedenlerden dolayı ortaya çıkan sosyal bulanımlar sosyal bilgiler dersinin ortaya çıkmasını sağlar. Sosyal bilgilerin köklü bir mazisi olmaması, farklı toplumsal yapılarda ki farklı sorunların çözümü olması, beklentilerin zamana göre değişebilmesi gibi nedenlerden dolayı farklı tanımlar bulunmaktadır. Literatürdeki bazı tanımları şunlardır.

            Sosyal bilgiler dersi, 20. yüzyılın başında itibaren sanayileşme ve şehirleşmenin getirmiş olduğu problemlere bir çözüm arayışı bulmak amacıyla Amerika Birleşik Devletlerinde ortaya çıkmış ve bu ders ile birlikte yetişen yeni neslin, topluma karşı sorumluluklarını bilen vatandaşlar olması amaçlanmıştır (Barth, 1977; akt. Kılınç, 2013: 76)

Milli Eğitim Bakanlığı’nın sosyal bilgiler öğretim programında ise sosyal bilgilerin tanımı şu şekilde belirtilmiş. “Sosyal Bilgiler, bireyin toplumsal var oluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve vatandaşlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleştirilmesini içeren; insanın sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş bir ilköğretim dersidir” (MEB Sosyal Bilgiler Öğretim Programı, 2005: 2)

Sosyal Bilgiler, bütün çeşitlilikleriyle yeryüzünde meydana gelen olayları tanıtan, bunların oluş sebeplerini açıklayan, vatandaşlık hak ve ödevlerinin, sorumluluklarının neler olduğunu belirten, kısaca insan ve onun sosyal ve fiziki çevresiyle geçmişte, günümüzde ve gelecekteki etkileşimini ortaya koyan bilgilerdir. (Ambarlı, 2010: 21).

Sosyal Bilgiler dersi, sadece bireyin içinde bulunduğu toplumun kurallarını içermez bunun yanında. Bireyin toplum içinde bugününü, bu güne nasıl geldiğini ve yarın nereye gideceğini sosyal ve fiziksel yapı ile etkileşim kurarak inceler. Bu nedenden dolayı sosyal bilgiler toplumla iç içe ve canlıdır (Özdoğan, 2008: 13)

Yukarıdaki çeşitli tanımlardan da anlaşılacağı üzerine sosyal bilgiler dersinin tanımı hakkında literatürde tam bir fikir birliği yoktur. Bu yüzden 1992 yılında sosyal bilgilerin tanımı hakkında tartışmalara son vermek için yeni bir tanım geliştirilmiş. Tanıma göre “bireylerin vatandaşlık yeterliliklerini geliştirmek amacıyla, sosyal ve beşeri bilimleri kaynaştıran bir çalışma alanıdır. Okul müfredat programı içerisinde sosyal bilgiler, antropoloji, arkeoloji, ekonomi, coğrafya, tarih, hukuk, felsefe, siyaset  bilimi, psikoloji, din ve sosyoloji ile birlikte; beşeri bilimler, matematik ve doğa bilimlerinden uygun içerikler üzerinde, düzenli ve sistematik bir çalışma sağlar” (NCSS, 1994: 3 ; akt. Kılınç, 2013: 77).

Yapılan tanımlamalardan da anlaşıldığı gibi sosyal bilgiler dersinin ana kaynağı sosyal bilimlerdir. Coğrafya, tarih, felsefe, hukuk, psikoloji, sosyoloji, ekonomi, eğitim vb. gii bilim alanların belirli konularından sosyal bilgiler dersi oluşmaktadır. Bu yüzden sosyal bilgiler dersine sosyal bilimlerin özeti diyebiliriz (Akdağ, 2009: 4)

Sosyal bilgiler dersinin tanımı ile  amaçları hakkında da bilgi sahibi olunur. Amaçlarına kısaca değinir olursak. MEB Talim ve Terbiye Kurulu sosyal bilgiler dersinin amaçlarını şu şekilde tanımlamıştır. “21. yüzyılın çağdaş, Atatürk ilkeleri ve inkılâplarını benimsemiş, Türk tarihini ve kültürünü kavramış, temel demokratik değerlerle donanmış ve insan haklarına saygılı, yaşadığı çevreye duyarlı, bilgiyi deneyimlerine göre yorumlayıp sosyal ve kültürel bağlam içinde oluşturan, kullanan ve düzenleyen (eleştirel düşünen, yaratıcı, doğru karar veren), sosyal katılım becerileri gelişmiş, sosyal bilimcilerin bilimsel bilgiyi üretirken kullandıkları yöntemleri kazanmış, sosyal yaşamda etkin, üretken, haklarını ve sorumluluklarını bilen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını yetiştirmektir” (Meb Sosyal Bilgiler Öğretim Programı, 2005: 1).

Sosyal Bilgiler Programı, Barr, Barth ve Shermis’in (1977) ortaya koyduğu üç geleneği de önemsemektedir.

1.         Vatandaşlık aktarımı olarak sosyal bilgiler,

2.         Sosyal Bilimler olarak sosyal bilgiler,

3.         Yansıtıcı düşünme olarak sosyal bilgilerdir

Sosyal Bilgiler dersi, demokratik değerleri benimsemiş vatandaşlar olarak öğrencilerin içinde yaşadığı topluma uyum sağlamalarını ve bu bilgiyi yaşama geçirilebilecek özelliğe sahip insanlar kazandırmayı amaçlamaktadır (Meb Sosyal Bilgiler Öğretim Programı, 2005: 2)”

Tanımlardan da görüldüğü gibi sosyal bilgiler dersi gelişen dünyada topluma dünyaya ayak uydurmak, iyi bir vatandaş, kültürünün farkında olan, coğrafyasını ve tarihini bilen ve bunu diğer coğrafya ve tarihlere göre değerlendirebilen, demokratik, bilgiyi işleyen ve çevresine duyarlı bireyler yetiştirilmesi amaçlanmıştır.

Sosyal Bİlgiler

ABD’de  Sosyal Bilgilerin Tarihsel Geçmişi

Sosyal bilgiler kavramı 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkmaya başlar. ABD’de 1916 savaş yılları ve sonrasında toplumda meydana gelen sosyal olayların çözümü için çıkan bir derstir. Açacak olursak ABD‟nin geçirdiği sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda meydana gelen büyük dönüşümün bunun sonucunda ortaya çıkan göç, hızlı şehirleşme, sanayileşme, güvenlik, aşarı milliyetçilik, yurttaşlık bilinci gibi ortaya çıkan acil sorunlara çözüm aramak ve ulusal toplum anlayışını, düzenini oluşturmak gibi amaçlar doğrultusunda sosyal bilgilerin bir ders olarak oluşturulması sürecini hızlandırmıştır. 1890‟lı yıllarda Avrupa ve Afrika başta olmak üzere ABD’ye yapılan yoğun göç edenlerin toplumla daha hızlı ve daha etkili bir şekilde kaynaşıp toplumsal yaşama entegre olmaları, iyi bir vatandaş olmaları, sosyal bilgilerin eğitim-öğretim hayatına girmesine neden olmuştur. Tüm bu sebeplerin yanında Amerika’daki Charles Peirce, William James ve John Dewey gibi bilim adamlarının katkılarıyla oluşan eğitim felsefelerinden ilerlemecilik akımının “demokratik toplum için vatandaş yetiştirme” savı da sosyal bilgilerin ders olarak okutulmasında etkili olmuştur. (Erden, 1996; Safran, 2008; akt. Gökdemir, 2013: 28)

Yukarıdaki nedenlerden dolayı sosyal bilgiler terimi ise ilk kez resmen 1916 yılında ABD Milli Eğitim Derneği’nin orta dereceli  okulları yeniden teşkilatlandırma komisyonu sosyal bilgiler komitesi tarafından kabul edilmiştir (Moffat, 1957; akt. Akdağ,2009: 3).

 

1.Dünya Savaşı ve II.Dünya Savaşı arasında ve sırasında A.B.D’de sosyal bilgiler eğitimi daha çok savaşların ve savaş ekonomisinin de etkisi ile ideolojiktir. Bu dönemde sosyal bilgilerde konu merkezli yaklaşımlar ön plandadır. 1930’lu yıllarda, sosyal bilgiler daha çok tarihi konular işlenmekte ve sosyal problemler üzerinde durulmaktaydı. A.B.D ‘ de  II. dünya savaşı sırasında sosyal bilgilerin konuları, daha çok coğrafya ve savaş konularını içermiştir. Savaş bitiminde ise kalıcı barışın sağlanması, çok kültürlülük ve kültürler arası eğitim konuları ele alınmış. Savaşın etkisi geçmesi ile sosyal bilgiler programı baştan aşağıya incelenmiş. 1950’li yıllarda, sosyal problemlere yönelik yaklaşımdan uzaklaşılarak yeniden akademik disipline geri dönülmüştür. Çünkü, konu merkezli yaklaşımda yer alan bazı tartışmalı konular okullarda ve toplumda hoşnutsuzluk yaratmıştır. 1960’lı yıllarda okullardaki eğitim sistemi üzerinde çalışma başlatılmış. Sosyal bilgiler dersi de bu düzenlemelerden etkilenmiş. Sosyal bilgiler de, bu reform kapsamına alınmıştır. 1970’li yıllarda, öğretim programında, eğitim programında yeniliklere gidilmiş. Bu dönem, “yeni sosyal bilgiler” dönemi olarak da bilinir (Evans, 2004; akt. Çiğdem, 2010: 668-669).

Toplumsal değişmelere paralel olarak sosyal bilgiler dersi de şekil alır. Amerika’da 1940 ve 1950’li yıllarda sosyal bilgiler programı, daha çok tarih ve coğrafya, 1960 ve 1970’li yıllarda sosyal bilgilerin mevcut programları üzerinde oturulup konuşuluyor. Eleştirilerden sonra sosyal bilgiler dersinde tarih ve coğrafya bilgilerinin ağırlığı azaltılarak,  sosyoloji, antropoloji, ekonomi, siyaset bilimi ve sosyal psikolojiye ağırlık verilir. (Kan, 2010: 669). Anlaşılacağı üzerine sosyal bilgiler ideolojilere, hükümetlere ve dünyanın  içinde bulunduğu şartlara göre konuları, amaçları değişmektedir.

 

Türkiye’de Sosyal Bilgilerin Gelişimi

Daha önce de belirttiğimiz gibi sosyal bilgiler, sosyal bilimlerin içinde yer alan farklı bilimlerin bileşkesinden oluşmaktadır. Bu yüzden sosyal bilimlerin Türk tarihinde nerelere dayandığına değinecek olursak;

Sosyal Bilimle ilgili çalışmalar ve örnekler oldukça eskilere dayanır. Günümüzde en eski Türklerin yazılı belgeleri olarak bilinen Orhun Yazıtları içerik olarak tarihsel, kültürel, sosyal unsurları içermektedir. Bu yüzden bu yazıtları sosyal bilimler ile ilgili olduğunu söyleyebiliriz. İlk Müslüman Türk devleti olan Karahanlılar zamanında yazılan iki önemli eser “Divan-ı Lügatit-Türk ve Kutadgu Bilig” edebi eserler ve aynı zamanda bir sosyal bilimler alanında yazılan eserlerdir. XI. Yüzyılında Selçuklular zamanda kurulan Nizamiye Medreseleri, Türk eğitim ve öğretim tarihinin en önemli kurumlarındandır (Çetin, 2003:163-164). Osmanlı Devleti döneminde de medreselerde sosyal bilgiler konularını içinde barındıran tarih, coğrafya gibi dersler okutulur. Duraklama ve gerileme döneminde etkisi azalsa da tazminat döneminden sonra etkisini daha çok gösterir.

Türkiye’de sosyal bilgiler dersinin gelişimi incelendiğinde, 1913 yılında Fransa ilköğretim Kanunu’nun etkisi ile “Geçici İlköğretim Kanunu” yürürlüğe girmiştir. Bu dönemde yayınlanan ders programına bakıldığında bugün sosyal bilgiler olarak adlandırılan tarih, coğrafya ve musahabat-ı ahlakiye ve malumat-ı vataniyye adı altındaki farklı derslerin yer aldığı görülür. 1926 ve 1936 yıllarındaki ilkokul programları da tarih, coğrafya ve yurt bilgisi derslerine programlarında yer vermiştir. 1948 yılı programında da aynı dersler yer almıştır (Akyüz, 1999; akt. Kan, 2009: 670).

Cumhuriyet döneminde sosyal bilgiler dersi tarih, coğrafya ve vatandaşlık bilgisi konuları olarak farklı dersler adı altında 1924 yılından itibaren programlarda yer almaktadır. Sosyal bilgiler adı ve programı olarak ise, 1968 yılında ilk defa uygulamaya konulur. Daha sonra 1985, 1997, 2000, 2005 yıllarında programında değişiklik yapılır. 2005 yılında yapılan değişiklik yapılandırmacı eğitimi ve öğrenci merkezli olmasıyla diğer öğretim programlarından oldukça farklıdır (Kan, 2010: 669-670).

1968 yılında tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi dersleri kaldırılır ve yerine sosyal bilgiler dersi getirilir ortaokulların birinci ve ikinci sınıfında haftada beş saat üçüncü sınıfında dört saat okutulur.  1985 yılından sonra sosyal bilgiler dersi yerine milli tarih, milli coğrafya dersleri getirilir, 1992 yılında vatandaşlık eğitimi uygulamaya geçirilir ve 1997 yılında yapılan düzenleme ile bu dersler kaldırılarak yerine sosyal bilgiler dersi yeniden getirilir (Sözer, 2013: 9-10).

Sosyal bilgiler dersinin gelecekte neler beklediği konusunda günümüz eğitim programını iyi değerlendirmekte fayda var.       Günümüz dünyasında bireylerin bilgiyi direk vermesi yerine bireylerin bilgiye kendilerinin ulaşması, bilgiyi öğrenme yolunu öğrenmesi amaçlanmaktadır. Çünkü öğretilecek bilgi çok fazladır. İhtiyaç halinde birey bilgi öğrenmeli, işlemeli, gerekli alanlara transfer edebilmeli, uygulamaya dökebilmeli, eleştirisel düşünebilmeli. 2004 yılından sonra kademeli olarak kullanılan yeni yapılandırmacılık esaslı sosyal bilgiler programın amacını, yöntemini irdeleyelim.

 

Bilgi, insanlık tarihinin her döneminde önemli olmakla beraber, iletişim imkânlarının küçülttüğü dünyamızda en önemli etken durumuna gelmiştir. Çağımızda tartışılmaz üstünlük “bilgiyi üreten” ve “bilgiyi kullanan”larındır. Bilginin kazanılmasında, kullanılmasında ve donanımlı insan gücünün yetiştirilmesinde de en önemli görev eğitim sistemimize düşmektedir. Millî Eğitim Şûrası ve benzeri platformlarda sıklıkla, öğretim programlarının, öğrencilerin bilgiye ulaşma yollarını öğrenmelerine, sorun çözme ve karar verme becerilerini geliştirmelerine imkân sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesine ihtiyaç olduğu dile getirilmektedir. Günümüz dünyasında bu ihtiyaçların hasıl olmasından dolayı yeni bir öğretim programına ihtiyaç vardı. Bu nedenle program, bilginin taşıdığı değeri ve bireyin var olan deneyimlerini dikkate alarak, yaşama etkin katılımını, doğru karar vermesini, sorun çözmesini destekleyici ve geliştirici bir yaklaşım doğrultusunda yapılandırmayı önemseyen bir gelişim göstermektedir. Bu yaklaşımla öğrenci merkezli, bilgi ve beceriyi dengeleyen, öğrencinin kendi yaşantılarını ve bireysel farklılıklarını dikkate alarak çevreyle etkileşimine imkân sağlayan yeni bir anlayış yaşama geçirilmeye çalışılmaktadır ( Meb Sosyal Bilgiler Öğretim Programı, 2005).

Bireyin gelişen ve değişen dünyaya uyum sağlama, etkin bir vatandaş olabilme, bilgiyi alan depolayan değil de bilgiyi kullanan, öğrenmeyi öğrenen ve yaşadığı coğrafya hakkında bilgi sahibi olan bireyler yetiştirebilmek için sosyal bilgiler programının da değişimi gerektiriyordu. Bu yüzden 2005 yılında yapılandırmacı eğitim ışığında programda değişim yapıldı.

Yeni programın “21. yüzyılın çağdaş, Atatürk İlke ve İnkılaplarını benimsemiş, Türk tarihini ve kültürünü kavramış, temel demokratik değerlerle donanmış ve insan haklarına saygılı, yaşadığı çevreye duyarlı, bilgiyi deneyimlerine göre yorumlayıp sosyal ve kültürel bağlam içinde oluşturan, kullanan ve düzenleyen (eleştirel düşünen, yaratıcı ve doğru karar veren), sosyal katılım becerileri gelişmiş, sosyal bilimcilerin bilimsel bilgiyi üretirken kullandıkları yöntemleri kazanmış, sosyal yaşamda etkin, üretken, haklarını ve sorumluluklarını bilen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını yetiştirmektir” olarak açıklanmıştır (MEB Öğretim Programı, 2005).

Sosyal Bilgiler Dersinde Yeni Yönelimler

Sosyal bilgiler terimi hayatımıza yeni giren bir kavram olsa da sosyal bilimler içinde yer alan konuların, kendi alanına giren konulardan oluşmaktadır. Kavram olarak yeni olsa da kapsadığı konular olarak çok daha eskilere dayanır. Vatandaşlık konusu bunun haricinde tutabiliriz. Zira vatandaşlık, dünyada meydana gelen çeşitli sosyal olayların sonucunda gerek duyulmuştur. Sosyal bilgiler dersi 1916 yılında ABD’de programa girdikten sonra hızlı bir gelişme gösterir. Dünyanın sosyal sorunlarını çöze görevi, sosyal bilgiler dersine yüklenir. İçeriğinde sık sık değişimler yaşansa da günümüzde sosyal bilgiler bireyi hayata hazırlayan, sosyalleştiren, devlet ile olan bağlarını düzenleyen, yaşadığı coğrafyayı bilen ve bunu yorumlayabilen gibi önemli özellikleri verir. Günümüzden yola çıkacak olursak sosyal bilgiler dersinde vatandaşlık ve sosyal yaşama uyum konularına ağırlık verileceği söyleyebiliriz.

Sosyal bilgilerin geleceğinin aşağıdaki unsurların belirleneceği sonucundayım. Bunlar küreselleşme, teknoloji gelişmeler, demokrasidir (Kılınç, 2013: 78-88).

Küreselleşme ile birlikte dünya baş döndürücü bir şekilde değişmekte. Kültürler bir biri ile karışmakta ortaya kozmopolittik bir kültür çıkmaktadır. Bireyler, bu her renkten bulunan kültüre ayak uydurmakta bazı sorunlar yaşamaktadır. Sosyal bilgiler tam bu noktada devreye girer ve küreselleşmenin bireyler üzerindeki sosyal, kültürel etkisini kontrol altında tutmasını sağlar. Dünyamızda iletişim ağaların gelişmesi, ülkeler arasında sınırların kalması sonucu küreselleşe hız kazanmaktadır. Sosyal bilgiler ders konularını oluşturan müfredatın küreselleşemeye bağlı olarak değişmesi muhtemeldir.

Teknolojik gelişmeler sayesinde sosyal bilgiler dersinin amaçları ve öğretim yöntem ve teknikleri değişim göstermektedir. 21 yüzyılda diğer yüz yıllara oranla kat ve kat teknolojinin gelişmesi daha hızlıdır. Yaşama, öğrenme ve çalışma biçimlerini hızla değiştiren bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ise sürekli olarak yeni bilgi ve becerilerin edinilmesini gerekli kılmakta. Bilişim çağında, teknoloji kullanabilen, gelişmeleri takip eden ve teknoloji kullanarak bilgiye ulaşabilen bireyler yetiştirmek sosyal bilgiler dersinin görevidir (Meb Hayat Boyu Öğrenme Stratejisi Belgesi, 2009). Teknolojinin ilerlemesi ile sosyal bilgilerin omuzlarındaki bu yük giderecek ağırlaşacaktır. Sosyal bilgiler öğretim yöntem ve teknikleri de teknolojik gelişmelere paralel olarak da değişecektir.

Sosyal bilgiler dersinde gelecek önemli pay sahibi olacak kavram da demokrasidir. Sosyal olayların ve anarşinin arttığı dünyada, dengenin ve düzenin sağlanabilmesinin yolu insanların demokratik yaşamı benimsemesinden geçer. Bu yüzden sosyal bilgiler dersinin işlenişinde ve içeriğinde demokrasin dünyadaki seyrine göre şekil alacağını bekleyebiliriz.

Sonuç

Sosyal bilgiler dersi yakın zamanda ortaya çıksa da kökleri sosyal bilimlere dayanmaktadır. ABD’de 1916 yılından sonra ders olarak okutulmaya başlanan sosyal bilgiler de zamanın şartlarına göre değişiklikler yapılır. 21 yüzyıldan itibaren yaşanan toplumsal olaylar, şehirleşme, bireye verilen önemin artması, küreselleşme, giderek artan anarşizm, teknolojinin gelişmesi ve ortaya çıkardığı sorunlar sosyal bilgilerin önemini giderek arttırmaktadır. Gelecekte sosyal bilgilere düşen görev daha elzem olacaktır.

 

KAYNAKLAR

Akdağ, Hakan (2009). Sosyal bilgiler tanımı, amacı, önemi ve Türkiye’deki yeri. .Akdağ, H, Turan, R. Ve Sünbül, A.M.  (Ed.), Sosyal bilgiler öğretiminde yeni yaklaşımlar -1 (1-23). Ankara: Pegam Akademi Yayıncılık.

Ambarlı, Aytaç (2010). Türkiye’de Cumhuriyetten günümüze sosyal bilgiler programları. (Yüksek   lisans tezi). www.tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/ veri tabanından ulaşılmıştır.

Çetin, K. (2003). Türk Eğitim Tarihinde Sosyal Bilimler ve Sosyal Bilgilerin Tarihsel Süreci. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi /Journal of Graduate School of Social scıences, 2 (163-1642). http://e-dergi.atauni.edu.tr/index.php/SBED/article/viewArticle/27 adresinden alınmıştır.

Gökdemir, Abdullah (2013). 1924’de günümüze sosyal bilgiler programında hukuk konularının incelenmesi. (Yüksek lisans tezi.) www.tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/ veri tabanından ulaşılmıştır.

Kan, Çiğdem (2009). ABD ve Türkiye’de sosyal bilgilerin tarihsel gelişimi. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi. 30, 664-672 http://www.gefad.gazi.edu.tr/Makale-699 adresinden alınmıştır.

Kılıç, Emin (2013). Sosyal Bilgiler Öğretmen Eğitiminde Güncel Tartışmalar [Elektronik                                         Versiyon]. Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 6/4, 75-93.  Doi sayısı http://dx.doi.org/10.12780/UUSBD275 http://sosyaldergi.usak.edu.tr/SonSayi.aspx veri tabanından alınmıştır.

One thought on “Sosyal Bilgiler Öğretiminde Yeni Yaklaşımlar”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir