Çocuk, Sinema ve Tiyatro
Tiyatro ve sinema, televizyon gibi çocukların yaşantısında önemli alanlardır. Tiyatro ve sinema, çocukların zihni, duygusal ve sosyal gelişiminde önemli uyaranlardır. Tiyatro ve sinemanın çocuklar üzerindeki izleri önemsenmelidir. İzlediği filmler ve oyunlar yaşına, seviyesine uygun ve uyarıcı nitelikte olmalıdır. Genellikle kızlar aşk ve duygusallıktan erkekler cesur ve hareketli filmlerden hoşlanırlar.
– Sinema ve tiyatro oyunlarının, yorum gücüne de katkıları vardır.
– Tiyatro ve sinema, çocuğa yaşama sanatını öğretir.
– izlediği oyun veya filmle kendi yaşantısındaki davranışlardan ilişkiler kurar.
– Oyunları izlerken kendileri oynuyormuş gibi tepki gösterirler.
– iç çatışmalarından kurtulurlar.
– Kelime hazineleri zenginleşir.
– Hayal güçleri inanılmaz genişler.
– Toplu yerlerde uyulması gereken kuralları öğrenirler.
– Sorumluluklarını öğrenir ve yerine getirirler.
Sorumluluk duygusu İnsanın bütün davranışlarında kendi kendine hesap verebilmesidir, insan, bütün davranışlarından önce yapacağı işten kendisinin, ailesinin, dindaşlarının, bütün insanların ve doğal çevrenin nasıl etkileneceğini düşünüp harekete geçmelidir. Sorumluluk duygusu ferdi olduğu kadar, toplumsal özellik de taşır, insanın kendisine, çevresine ve Yaratıcısına karşı sorumluluklarını bilmesi, yerine getirmesi çok önemlidir. Çocuklarda da bu duygu önemlidir.
Sorumluluk, erken çocukluk dönemlerinden başlayarak çocuğun yaşına, cinsiyetine ve gelişim düzeyine uygun görevler vermekle başlar. Sorumluluk konusunda bilgilendirilmek ve cesaretlendirilmek istenen çocuk için destekleyici bir ortam sağlamak gerekir. Böyle bir ortam çocuğun, kendi kendisine yetmesine ve yönetmesine fırsat vereceğinden kendisine olan güveninin de artmasına imkân verecektir. Şu ilkeleri de uygulamayı ihmal et-meyiniz.
– Çocuğa, kendine yetmeyi ve kendi kendini yönetmeyi öğretin.
– Çocuğa, yaşına ve gelişim düzeyine uygun görev ve sorumluluklar verin.
– Çocuğun, seçim yapmasına izin verin.
– Göstermiş olduğu çabaya saygı duyun.
– Onu, görev ve sorumluluğuyla baş başa bırakın.
– Onun adına düşünme ve karar verme yerine kendi başına düşünme ve karar vermesini sağlayın.