Çocuk ve Din Sevgisi
Çocuğun yaradılışına uygun dini öneriler ve öğretiler sunulmalıdır. Din dilindeki pek çok kelimenin anlaşılması çocuk için güçtür. Dini terimler, çocuklara, tehdit unsuru değil, sevgi ile iletilmeli ve öğretilmelidir. Çocuklara Allah korkusu yerine Allah sevgisi verilmeli. Allah, din ve diğer kavramların seviyeye uygun olarak öğretilmesi gereklidir. Yusuf tam kemal çağına varınca ona hikmet ve bilgi verdik. (Yusuf Suresi, 22) ayeti oldukça anlamlıdır. Çocukların özelliklerine göre verilen Allah sevgisi, ibadet ve dini bilgiler çocuğun davranışlarını disipline eder. Dinin temelini oluşturan Allah sevgisi korkutucu bir anlayışla empoze edilmemelidir. Yemeğini yemeyeni, Allah cehennemde yakar, Annesinin sözünü dinlemeyeni Allah ateş yapar., Yalan söyleyenin dilini keser gibi tehditler oldukça yanlış ve çocuğu suçlayan, aşağılayan ve ruh sağlığını bozan davranışlardır. Din ve Allah sevgisi konusunda anne ve babaların iyi model olmalarının rolü çok büyüktür. Bunun için
– Anne-babalar dini inanç, düşünce ve uygulama bakımından iyi birer model olmalıdırlar.
– Doğru, sade bir dille soruları cevaplandırmalıdırlar.
– Allah sevgisini, seviyeye uygun bir şekilde anlatmalıdırlar.
– insanları sevme ve saymanın Allah’a yakınlaşma demek olduğunu hissettirmelidirler.
– Dini bayram ve kandillerin önemini çocuğa hissettirmelidirler.
– ibadete özendirmeli ve birlikte ibadet etmelidirler.
– Güzel davranışları ödüllendirmelidirler.
– Yanlış ve gerçek dışı yorumlardan onları korumalılar.
– Dini bilgilerin kaynağından alınmasına rehberlik etmelidirler.
– İstedikleri ve önerdikleri düşünceleri, öncelikle kendileri yapmalıdırlar.
– Hayatın, anlamsız olmadığını hissettirmelidirler.
– Başkalarının inançlarına saygılı olmalarını öğretmelidirler.
– Ön yargılı, suçlayıcı ve alaycı yaklaşımlardan uzak kalmalıdırlar.
– Onlara tecrübelerini zenginleştirecek ve kendi kendilerine dua etmelerini sağlayacak imkanlar hazırlamalıdır.
– Din dilini ve sembolik konuları tanıtan geziler ve çalışmalar yapılmalıdır.
Böylesi bir anlayışla ve yaklaşımla ailede başlayıp okulda devam eden dini bir eğitim ihmal edilmemeli. Çocuklara dinin esasları seviyeye uygun anlatılmalı. Sadece belli başlı ezber ve ilmihal bilgileri ile yetinilmemeli, temel ahlâki davranışların özünde dini eğitimin izleri hissettirilmelidir. Özellikle çocukların kişilik gelişmesine olumlu etkileri ve ona kimlik kazandıran boyutları çok iyi anlatılmalıdır. Batı ülkelerinde uygulandığı gibi bizde de çocukların doğru ve yeterli dini eğitim almayı arzu edenlere bu imkân verilmeli, uzmanlarca bu iş yürürlüğe konmalıdır.
Anadolu ve üniversite sınavlarında başarılı olması için çocukların, dershanelere gönderen ve fedakârlıklardan kaçınmayan, özel dersler veren aileler, çocuklarının ahlâki gelişimleri için de aynı çaba ve desteklerini esirgememeleri gerekir.