Aile, özellikle tüm eğitimciler ergenlik döneminde çocukların genel özelliklerini yakından bilmelidirler. Bu dönemdeki ilişkiler avuçlardaki kum taneleri gibidir. Normal tutarsanız durur, sıkarsanız kayıp gider ve elinizden çıkar. Bu dönemde onların büyümelerine yardım etmek, esneklik, saygı, özgürlük ve hoşgörü ile davranmak gerekir. Akıllı davranıp onlar için iyi örnek oluşturmak gerekir. Onların potansiyellerini görmek, imkânlarınızı onlarla paylaşmak, onlara olan güveninizi sık sık göstermeniz gerekir.
Ergenlik dönemindeki çocuklar, genelde ailelerinden ve eğitimcilerden şikâyet etseler bile en büyük baskıyı yaşıtlarından görürler. Anne ve babalar onların bu dönemdeki özelliklerini yakından bilip, onları yalnızlıktan sosyal olmaya, uyumsuzluktan barışık olmaya, umutsuzluktan mutluluğa yönlendirebilirler. Onlara yönelik uygulayacakları sert, kaba davranışlar olumsuz izler bırakır. Unutulmasın ki çocuklarına hep kendi istediklerini söyleyenler ergenlik çağından itibaren istemediklerini işitebilirler. Genelde ergenlik döneminde saç, müzik, giyim, özgürlük gibi farklılıklar ön plana çıkar. Tüm bu müşküllerin yaşandığı bir dönemde anne ve babalar;
– Gençlere değer vermeliler.
– Katı ve reddedici olmamalılar.
– Aykırı düşüncelere ve çıkışlara ani tepkiler göstermemeliler.
– Merak ve hayallerine değer vermeliler.
– Davranışlarında tutarlı olmalılar.
– Ergenlik döneminin zihin, duygu ve beden gelişimini kavrayabilmeliler.
– iletişimi engelleyen farklılıkları ortadan kaldırmalılar.
– Karşılıklı etkileşime değer vermeliler.
– Değişik ve çeşitli etkinliklerle gençlerle dost olmalılar.
– Başarılarını alkışlamalılar.
Her çocuğun zihin kumaşının farklı olduğunu unutmamalılar. Ben merkezli değil, Biz merkezli olmalılar.
Güven verip onları yüreklendirmeliler.
Ortak tavır takınarak iş birliği yapmalılar.
Çocuğun özellikleri bilip ergenin ilgilerini yakından tanımalılar. Onları oldukları gibi kabullenip gereksiz nutuklar çekmemeliler onlara sık sık öğüt vermemeliler.
Yargılayıcı ve suçlayıcı davranışlar sergilememeliler.