İtalya’nın Verona kentinde yapılan dünyanın en büyük Mermer Fuarı’na katılan Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan Türk mermer sektörünü “taş gibi” bulduğunu söyledi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Özer ile fuarı gezen Çağlayan, “Mermer alanında dünyanın en büyük fuar organizasyonu bu. 2003 yılında 20 firma ve 1300 metrekarelik bir alanla başladık, bugün İtalya’dan sonra ikinciyiz. 5 bin metrekarede 100’ü aşkın firmamız ürünlerini sergiliyor” dedi. Çağlayan, şunları söyledi:
1 milyar dolar
Türk doğal taş sektörü, 2000 yılında 189 milyon dolar olan ihracatını, yıllık ortalama yüzde 26 büyüme oranıyla, 2009 yılında 1.23 milyar dolar seviyesine çıkarmıştır. Türk doğal taş sektörü, küresel finansal krizin etkilerine rağmen 2010 yılının 8 ayında 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirmiştir. 2008 yılına kadar mermer ve traverten ihracatında İtalya’dan sonra dünya ikincisiydik. 2008 ve 2009 yılında dünya lideri olduk. 2009 yılında 1.12 milyar dolar ve yüzde 24.7’lik payla dünya mermer ve traverten ihracatının neredeyse dörtte birini Türkiye gerçekleştirdi. İtalya’nın 127 milyon dolarlık mermer ve traverten ithalatında da Türkiye 19.2 milyon dolar ve yüzde 15’lik payla ilk sırada.
Envanter hazırlıyoruz
Öncelikle madencilik başta olmak üzere bir envanter çalışması yapıyoruz. Artık hammadde stratejisi çok önemli hale geldi. Dünyada söz sahibi olacaklar hammaddelerini en iyi kullanan işleyenler olacaktır. Gördük ki demir çelikte hammaddeyi en çok ithal eden ülke olmamıza rağmen, fiyat belirleyemiyoruz. Çünkü sektörün kendi içinde bir stratejisi, ortak satın alma politikası yok, kendisi ile rekabete girip hurdayı satana para kazandırıyoruz. Bu çalışmanın bir nedeni de bu.”
Yol ayrımına geldik dünyaya iyi bakalım
Zafer Çağlayan, “Doğal kaynaklara sahip olmada taş sektörü çok önemli ve çok daha değişik taşlar elde edebilecek bir ülkeyiz. Bunun değerlendirmeliyiz. Türkiye hangi alanlarda söz sahibi olacaksa onların hammadde ve kaynaklarını tasarlamamız, ele geçirmemiz gerek. Bu çerçevede artık bir yol ayrımına geldik. Türkiye, dünya ne istiyor diye bakacak ve ona göre üretecek. Hammadde işletmesinde devlet desteği olacak, hangi hammaddelerin bu listeye gireceği üzerinde çalışma yapılıyor” dedi.
Hürriyet 30/09/2010