1. Meşrutiyet Özellikleri
1. Meşrutiyet Dönemi Özellikleri Tasvir-i Efkar gazetesi sahibi Şinasi’nin fikri liderliğinde toplanan bazı Osmanlı aydınları, parlamenter sisteme geçilmesinden yanaydı. Onlara göre bir anayasa hazırlanmalı, seçimle gelecek bir meclis idareyi ele almalıydı. Bunları gerçekleştirmek için 1865 yılında “Yeni Osmanlılar” adıyla gizli bir cemiyet kuruldu. Kurucular arasında Şair Namık Kemal ve Ziya Paşa, Ali Süavi, Ebüzziya Tevfik, Agah Efendi de vardı. Daha sonra üye sayısı 250’ye kadar çıkmıştır. Yeni Osmanlılar arasında, meşruti sisteme nasıl geçileceği konusunda bir fikir birliği yoktu. Fikri çalışma yanında ihtilalci metotları benimseyenlerde bulunuyordu. İhtilalci tavır ağırlık kazandı. Ancak hükümet durumu öğrenince, cemiyetin reisi Mehmed Bey ile Nuri ve Reşad, Ziya Paşa, Namık Kemal, Agah Efendi, Ali Suavi yurt dışına, Paris’e kaçtılar ve Avrupa’da çalışmaya başlayarak, Jön Türkler sıfatını aldılar. Mısır Hidivi’nin kardeşi tarafından mali destek görerek, “Hürriyet” isimli cemiyetin yayın organı olan bir gazete çıkarmaya başladılar.
30 Mayıs 1876’da Veliaht Murad’a biat edildi ve cülus topları atıldı. Uyumakta olan Abdülaziz top sesleri ile uyanınca her şeyin bittiğini anladı. V.Murad padişah oldu. Ancak akli dengesi bozuktu. Padişahlığı yürütecek gücü yoktu. V.Murad’ın da azline karar verilerek, yerine meşrutiyeti ilan için söz veren II. Abdülhamit taht’a çıkarıldı. Mütercim Rüşdü Paşa’nın istifası üzerine sadrazamlık makamına yine Mithat Paşa getirildi. 23 Aralık 1876’da top atışlarıyla Meşrutiyet ilan edildi. Kısa zaman içinde meclis seçimleri yapılarak meclis 19 Mart 1877 de Dolmabahçe Sarayının Muayede salonunda açıldı. Parlamento çift meclisli idi. 117 maddelik Kanun-i Esasi yürürlüğe kondu. Kanun-i Esasi’nin hazırlanmasında Prusya ve Belçika Anayasaları esas alınmıştır. Yasama görevi Ayan Meclisi ile Mebusan Meclisine verilmiştir. Mebusan Meclisi üyeleri dört yılda bir yapılacak seçimle, Ayan Meclisi üyeleri ise hayat boyu olarak Padişah tarafından belirlenecekti. Yürütme yetkisi Heyet-i Vükela’ya (Bakanlar Kurulu) bırakılmıştı. Hükümet Mebuslar Meclisine değil, Padişaha karşı sorumlu olacaktı. Kanun teklifini sadece hükümet yapabilecekti. Padişaha meclis açma ve kapatma yetkisi verilmişti. Kişi hak ve hürriyetleri bağlamında pek çok kural yer almıştı.
Bir milletvekilinin, padişahı itham eder nitelikte konuşması, padişaha bu meclisi feshetme fırsatı verdi ve II. Abdülhamit, Kanun-i Esasi’nin 7. maddesi uyarınca
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında meclisi feshetti.