MUSUL SORUNU VE SONUCU
Musul ve çevresi çoğunlukla Türklerin yaşadığı bir bölgeydi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu bölgeyi İngilizler işgal etmişlerdi. Musul ve yöresinde zengin petrol yatakları vardı. Bu açıdan İngilizler, bölgeye özel bir önem veriyor ve buraları kaybetmek istemiyorlardı.
Musul, Misakı millî sınırları içinde yer alıyordu. Bu sebeple Lozan barış görüşmelerinde Musul’un, Türk vatanının bir parçası olduğu savunulmuş ve Türkiye’ye katılması istenmişti. Ancak İngiltere, Musul’un kendi mandası olan Irak Hükûmeti’ne bırakılmasını savunmuştu. Bu nedenle Musul sorunu bir çözüme kavuşturulamamıştı. Lozan görüşmelerinde çözümlenemeyen Musul sorununun İngiltere ile Türkiye arasında yapılacak ikili görüşmelerle çözüme kavuşturulmasına karar verildi.
Musul sorununun çözümü için yapılan görüşmeler, 1924 yılında İstanbul’da başladı. Türkiye Cumhuriyeti, Musul’da halkın çoğunluğunun Türk olduğunu ve Musul’un Misakımillî sınırlan içinde bulunduğunu ileri sürüyordu. İngiltere ise Musul’un, sömürgesi olan Irak’ın bir vilayeti olduğunu iddia ediyordu. İngiltere, Orta Doğu’daki varlığını sürdürmek istiyordu. Musul petrollerinin başka bir devletin eline geçmesini istemiyordu. İngiltere, uzlaşmaz bir tutum içindeydi. Bu nedenle İstanbul’daki görüşmeler bir sonuç vermedi. Bunun üzerine İngilizler, konuyu Milletler Cemiyeti’ne götürdüler.
Milletler Cemiyeti, başta İngiltere olmak üzere Avrupalı büyük devletlerin etkisi altındaydı. Bu nedenle Musul sorunu konusunda lehimize bir kararın çıkması güçtü. Milletler Cemiyeti’ndeki görüşmeler uzayınca, bazı konuların Lahey Adalet Divanı’na götürülmesi kararlaştırıldı. Buradan da olumlu bir sonuç çıkmadı. Bu arada İngilizler, Türkiye – Irak sınır bölgesinde karışıklıklar çıkardılar ve 1925 yılında Güneydoğu Anadolu’da çıkan Şeyh Sait Ayaklanmasının başlamasında da etkili oldular. Güneydoğu Anadolu’daki Türk ordusu, bu isyanı bastırmakla uğraşmaya başladı. Ayrıca İngilizler, Hakkâri bölgesinde Nasturileri de ayaklandırdılar. Türk Hükümeti, bu ayaklanmalarla uğraşırken İngiltere ile de silahlı bir çatışmaya girmek istemedi. Bunun üzerine İngilizlerle görüşmelere başlandı. Bu görüşmelerin sonucunda, 5 Haziran 1926’da Türkiye ve İngiltere arasında Ankara’da bir antlaşma imzalandı.
Musul sorunu ve sonucu
Bu antlaşmaya göre;
• Musul, Kerkük ve Süleymaniye, İngiliz sömürgesi olan Irak’a bırakıldı.
• Türk – Irak sının belirlendi.
• Irak, Musul’dan elde ettiği petrol gelirlerinin % 10’unu 25 yıl süreyle Türkiye’ye vermesi kararlaştırıldı. Fakat Türkiye bu hakkından içinde bulunduğu ekonomik krizin etkisiyle 500 bin İngiliz sterlini karşılığında vazgeçmiştir.
Yapılan antlaşma ile Türkiye, bölgedeki siyasi iddialarından vazgeçmiş oldu. Ancak Irak yönetimi Ankara Antlaşması’nın şartlarına bağlı kalmadı. Musul, Kerkük ve Erbil’de yaşayan Türkmenler üzerindeki ekonomik ve kültürel baskısını artırdı. Günümüzde Irak’ta yaşanan olaylar bölgede yaşayan Türkmenlerin durumunu iyileştirmemiş, hatta yeni sıkıntılar yaşamalarına neden olmuştur.
ya bana musul sorunu hangi aşamalrdan geçip çözüme ulastıgı lazım…