Şiddet ve İstismar Belirtileri


Türkiye’de özellikle son on yirmi yıla baktığımızda çocukların koşullarının iyileştirilmesi yönünde yürütülen çalışmalarda
en çok ele alınan konu çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesidir. İstismar ve ihmal daha çok çocuğa bakmakla
yükümlü kişiler tarafından gerçekleştirilir. Bu kişilere baktığımızda çocuğun yakınında olan kişilerdir, ancak bununla
sınırlı değildir. Çocuk ve ergenler aile içinde, okulda, sokakta ve yaşamın pek çok alanından şiddet ve istismara
uğrayabilirler. Çocuğun şiddet ya da istismar belirtileri aşağıda sıralanmıştır:
• Bedeninin herhangi bir yerinde veya çeşitli yerlerinde morluk, kesik, şişlik, yanık, sıyrık, kırık, çıkık veya yara
olması,
• Bedeninde şiddet gördüğüne işaret edebilecek darbe, morlukları görülmesin diye giysilerle saklaması,
• İyileşmeyen, sebebi belli olmayan yaralar,
• Eşyalarını sık sık kaybetmesi veya eşyalarının çalınması,
• Her zamankinden daha çekingen, içe dönük veya pasif davranması,
• Çevresindekilerle iletişim kurmaktan kaçınması,
• Çevresindekilerle ilişkilerinin azalması,
• Başkalarına güvenmemesi,
• Okula gitmek istememesi veya okuldan kaçması, devamsızlık yapması,
• Uykusunda ve yeme davranışında belirgin değişiklikler olması,
• Yatağını ıslatma, kekeleme veya konuşmada tutukluk göstermesi,
• Okul başarısında anlam verilemeyen düşüş,
• Normalin dışında çok sakin görünmesi veya çok saldırgan davranması (öfke patlamaları), söz dinlememe
biçiminde belirgin davranış değişiklikleri,
• Gösterdiği tutum ve davranışlarıyla ilgili sorulara akla yatmayan, yalan söylediği duygusu yaratan cevaplar
vermesi, hikâyeler uydurması,
• Dinlediği müzikte, çizdiği resimlerde veya yazdığı yazılarda ve karalamalarda şiddet içeren, cinsel tacizi
andıran öğeler bulunması,
• Vücudunun kirli olduğu veya cinsel organları bölgesinde bir sorun olduğu gibi düşüncelere sahip olması,
• Cinsellik veya seks konularına anormal ilgi göstermesi veya tamamen ilgisiz kalması,
• Oyuncak bebeklerle veya başka çocuklarla oynarken cinsellik veya şiddet içerikli oyunları tercih etmesi.
Belirtileri incelediğimizde fiziksel şiddet ve istismarı saptamanın duygusal ve cinsel istismarı saptamaktan daha
kolay olduğunu söylemek mümkündür. Her bir istismar türü de çocuğun fiziksel, sosyal, duygusal gelişimini olumsuz
etkiler. Çocuğun gelişimini olumsuz etkileyen şiddet ve istismara karşı çocuğu korumak öğretmenlerin en önemli görevleri arasındadır. Aşağıda hem çocuğa yönelik şiddeti önleme, hem de şiddete uğramış çocukların sağaltımıyla
ilgili bilgiler verilecektir.
Şiddet ve İstismara Uğramış Çocuklara Yardım
1. Bazı kültürlerde çocuk terbiyesinin önemli bir aracı olan fiziksel şiddetin çocuklar üzerinde psikolojik, sosyal
ve fiziksel etkilerini aile eğitim programlarında paylaşın.
2. Okul psikolojik danışmanı (rehber öğretmen) ile işbirliği yaparak anne baba tutumları konusunda aileleri
bilgilendirin.
3. Sorunlarınızı şiddet uygulayarak değil, sorun çözme yaklaşımlarını uygulayarak çözün. Çocukların gözündeki
değerinizi unutmayın. Özellikle ilköğretim ilk 5. sınıf öğrencilerinin içinde bulundukları gelişim dönemi
gereği öğretmenin her yaptığı doru kabul edilip, onun gibi olmaya çalışır. Bunu unutmayın.
4. Çocuğa şiddete karşı kendini korumasını öğretin. Eyidoğan (2010) ve arkadaşlarının Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim
Genel Müdürlüğü için hazırladığı Çocuğum Okula Gidiyor Veli Rehberinde bu yollar şöyle anlatılmaktadır.
• Öğrencinizi karşınıza alıp onunla konuşmaya çalışın. Bu konuşmada şiddetin kabul edilemez bir davranış
olduğunu, hiçbir kişinin kendisine şiddet göstermeye, istismar etmeye hakkı olmadığını ona anlatın.
• Daha sonra öğrencinizin duygularını ifade etmesi yönünde cesaretlendirin ve onu dinleyin.Yaşadığı
korku, kaygı, utanç,suçluluk gibi olumsuz duygularının normal olduğunu, ne olursa olsun onun yanında
olduğunuzu belirtin, hissettirin ve ona güven vermeye çalışın.
• Şiddeti önlemek için bunu paylaşması gerektiği konusunda onu teşvik edin. Şiddete maruz kalıp bunu
anlatmazsa durumun daha kötüye gidebileceğini belirtin.
• Şiddet gösteren kişi/kişilerin amacının özellikle kendisini korkutmaya, kontrol etmeye çalıştığını ve bu
durumun onun suçu olmadığını, utanmaması gerektiğini anlatın.
• Bundan sonraki ne tür tepkiler gösterebileceği üzerinde durun. Bu tür çocuklarla dalaşmamak, yanında
bulunduğu arkadaşlarından ayrılmamak, oradan uzaklaşmak, tepki vermemek, yardım istemek,
oradan uzaklaşıp gitmek gibi tepkiler arasından öğrencinizin özelliklerini de dikkate alarak hangisi veya
hangilerini gösterebileceği üzerine konuşun.
• Özellikle, şiddete şiddet ile tepki vermemesi konusunu vurgulayın. Bu tür davranmanın çözüm olmayacağını,
aksine sorunu daha zorlaştıracağını belirtin.
• Öğrencinin ailesi, okul idarecileri ve rehber öğretmenle durumu paylaşarak ayrıntılı bilgi almaya çalışın.
Onlara, bu sorunu çözme konusunda ne tür önerileri olduğunu sorun. Eğer profesyonel bir yardım alması
gerekiyorsa psikolog, psikiyatrist gibi kişilere başvurması yönünde yönlendirin.
• Öğrencinin kendini ifade edici, hakkını arayıcı ve atılgan davranışlarını destekleyerek kendisine güven
duyması yönünde destekleyin.
• Arkadaşları ile ilişki kurmasına ve bu ilişkilerini güçlendirmesi konusunda ona yardımcı olun. Onlarla çeşitli
etkinlikler planlaması ve yapmasını sağlayın.
• Öğrencinizin davranışlarını ve etkileşim biçimini gözlemleyin ve gerekiyorsa yeni beceriler öğrenmesine
yardımcı olun. Bu konuda okulunuzdaki psikolojik danışmandan yardım alabilirsiniz.
• Ona günlük tutmasını önerin.Suça Sürüklenen Çocuklar
Çocuk ve ergen suçluluğu, toplumları olumsuz olarak etkileyen önemli sosyal bir sorundur. Ergen suçluluğu, 18
yaşın altındaki kişilerin ceza yasasında bulunan bir veya birkaç maddenin ihlalinden dolayı çocuk mahkemelerine
düşmelerine veya mahkemeye düşmelerine neden olacak bir risk taşıyan davranışlarda bulunması olarak tanımlanmaktadır.
Çocuk Koruma Yasası ise suça sürüklenen çocuğu şöyle tanımlamaktadır: Kanunlarda suç olarak tanımlanan
bir fiili işlediği iddiasıyla hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında
güvenlik tedbirine karar verilen çocuklardır.
Suça Sürüklenen Çocukların İhtiyaçları
Çocukların eğitimsel ve sosyal ihmal nedeniyle ortaya çıkan yanlış davranışlarını düzeltmek, onların taşan ve tahrip
edici bir hal alan enerjilerini olumlu yöne kanalize etmek, topluma sorumluluk sahibi bireyler olarak katılmalarını
sağlamak çocukların ve toplumun korunması açısından çok önemlidir. Bu nedenle her çocuğun sevgi, şefkat ve
anlayış görme, tanınma, yeterli beslenme, parasız eğitim alma, oyun ve eğlenme, kendisini ilgilendiren konularda
görüş bildirme haklarına sahip olduğu düşüncesi akıldan çıkarılmamalıdır. Suça sürüklenen çocukları suçtan uzak
tutmak, sorumluluk, özgürlük bilinci aşılanarak topluma uyum sağlayan, karşısındakini anlayabilen, kendi kararlarını
cesaretle alıp uygulayabilen bağımsız bireyler yetiştirmekle mümkün olacaktır. Suç işleyen çocukların topluma kazandırılabilmesinde
eğitimin önemli bir rolü vardır. Bu nedenle örgün eğitim kurumlarından yararlanan çocuklara,
bilişsel, sosyal ve duygusal becerilerini geliştirme, mesleki beceriler edinme fırsatlarının sunulması büyük önem taşımaktadır.
Ayrıca öfke ile başa çıkma, kendi duygu ve düşüncelerini ifade edebilme, “hayır” diyebilme, sorun çözme,
stresle başa çıkma ve iletişim becerileri ile donanmış kişilerin şiddet ve suça karışmasının azalması beklenir. Ayrıca
suça sürüklenme riski olan çocukların örgün eğitimde fark etmek ve bu çocuklara önleme çalışmalarıyla müdahale
etmek daha kolaydır.
Okul ve çalışma saatlerinin izin verdiği ölçüde planlı ve programlı boş zaman aktivitelerinin gerçekleştirilmesi,
çocuk-aile, çocuk-arkadaş ilişkilerinin mümkün olduğunca desteklenmesi çocukların sosyal yaşama aktif bir şekilde
katılabilmeleri için gereklidir.
Suça Sürüklenen Çocuklara Yaklaşım Tarzı
Suça yönelmiş ya da itilmiş bir çocuğun üretken ve çevresine uyumlu bir birey olarak tekrar topluma kazandırılması
zor bir iştir. Bir kez suça sürüklenmiş olan çocuğun bunu tekrarladığı ve eğitim evine tekrar geri döndüğü görülmüştür.
Yaşı gereği en önemli işi oyun ve eğitim olan çocuklar, çocuk parkında ya da herhangi bir spor aktivitesinde olmaları
gerekirken, eğitimevlerinden ya da tutukevlerinde tekrar tekrar karşımıza çıkabilmektedirler. Suç olarak nitelendirilen
bu olumsuz davranışların ortaya çıkış sürecinde hatta öncesinde yok edilmesi tüm toplumların ortak arzusu olmasına
rağmen, suçu ortaya çıkaran koşulların tamamıyla yok edilememesi bu çocukların tekrar suça sürüklenmesine neden
olmaktadır. Suça sürüklenen çocukların suç olarak kabul edilen davranışları tekrarlanmamasında okul personeli,
öğretmen ve diğer öğrencilerin olumlu tutumları önemlidir. Bu çocukların eğitim kurumlarından uzaklaşmamaları için
dikkat edilecek hususlar aşağıda belirtilmiştir:
İstanbul Çocuk Mahkemelerine Sevk Edilen Çocukların Sosyo-Kültürel Çevresi Üzerine Bir İnceleme” adlı araştırmada
suç işleyen çocukların suçu yineleme oranın % 99,4 olduğu belirtilmiştir. Bu oranın oldukça yüksek olması suç
işlemiş çocukların topluma uyumları konusunda desteklenmemesinden kaynaklanmaktadır. Toplumun suç işleyen
çocuklara karşı önyargıları, bu çocukların toplumdan dışlanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle çocukların tekrar
suça sürüklenmelerini engellemek için siz öğretmenlerin ve sınıf arkadaşlarının suça sürüklenen çocuğa karşı tutumları önemlidir. Bu çocuklara karşı sevgi dolu, kabul edici, destekleyici ve yönlendirici tutumlar sergilemenizin öğrencilerin
sınıfa kabul sürecini hızlandıracağı düşünülmektedir.
• Suça sürüklenen çocuklar daha önceki yaşantılarından dolayı yetişkinlere güvenmiyor olabilirler. Onları
sevdiğinizi ve koşulsuz kabul ettiğinizi gösterdiğinizde size ve diğer yetişkinlere karşı güvenleri artacaktır.
• Bu çocukların öfke kontrolü, iletişim becerileri, sorun çözme, empatik ilgi gösterme becerileri gelişmemiş
olabilir. Bu becerileri öğretmek için onlara öncelikle iyi bir model olmalısınız. Ayrıca bu becerileri kazanmaları
için okul rehber öğretmeni, okul idaresi ve çocuğun ailesiyle işbirliği içinde çalışmak önemlidir.
• Zaman zaman sizin tarafınızdan saygısızlık olarak tanımlanacak hareketlere girebilirler. Bu hareketler sizin
şahsınıza yapılan hareketler değildir. Onlar şimdiye kadar yaşantılarından kaynaklanan güvensizlikle bu
şekilde davranıyor olabilirler. Onları topluma tekrar kazandırmak için sizin anlayışınıza ihtiyaçları olduğunu
unutmayın.
• Aile eğitimi kapsamında ailelere, anne-baba tutumları konusunda farkındalık yaratabilir, ailelerin çocuklarına
karşı davranışlarını değiştirmeleri konusunda yönlendirmeler yapabilirsiniz.
• Akran baskısı suça sürüklenmede önemli nedenlerden biridir. Öğrencinizin arkadaş ortamını gözlemleyip,
uygun müdahalelerde bulunabilirsiniz.
• Akademik başarısızlık gösteren çocuklar, okulda varlığını sergilemek için suç olarak kabul edilen davranışlara
yönelebilirler. Bu durumu engellemek için öğrencinizin başarısızlığına odaklanmak yerine başarılarını ön
plana çıkarmaya çalışın.
Psikososyal Eylem Planı
Risk altındaki çocuklarla çalışma uzmanlık gerektiren bir iştir. Dolayısıyla illerde ve bazı büyük ilçelerde bulunan
rehberlik araştırma merkezleri koordinasyonunda her yıl il psikososyal eylem planı hazırlanarak bu plan dahilinde risk
faktörlerini önleyici, risk grubundaki çocukların tespiti, risk grubundaki çocuklara yönelik yürütülecek önleyici, gelişimsel
ve çözümleyici bireysel ve grupla psikolojik danışma çalışmalarına yer verilmektedir.
Risk grubunda bulunan çocuklara yönelik yürütülen çalışmalarda öğretmenin en önemli görevi tespit çalışmaları
olmalıdır. Yapacakları gözlemler veya diğer değerlendirmeler sonucu çocuğun risk altında olduğu sonucuna ulaşılırsa
varsa okul rehber öğretmeni (psikolojik danışman) işe iş birliği kurulmalıdır.
Ayrıca risk altındaki çocukların karşı karşıya kaldıkları risk faktörlerini azalmak çocuğa beceri kazandırmakla da
mümkün olmaktadır. Çocuğa stres ve stresle baş etme, duygularının farkına varma, öfke kontrolü, problem çözme,
iletişim becerileri gibi beceriler kazandırma yoluyla çocuğun baş etme becerileri güçlendirilmelidir

Kaynak : Hoşgeldin öğretmenim rehber kitabı

One thought on “Çocuklardaki Şiddet ve İstismar Belirtileri Nelerdir? Öğretmenler İçin”
  1. Aydınlatıcı bilgiler için sonsuz teşekkürler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir